GündemBalyoz’da bilirkişi krizi!

Balyoz’da bilirkişi krizi!

30.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Balyoz davasında dijital delilleri inceleyecek bilirkişi heyetindeki Doç.Dr. Uyar, konuyla ilgili yeterliliği olmadığını belirterek çekildi. Oktuğ’un durumu ise tartışmalı...

Balyoz’da bilirkişi krizi

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararının ardından yeniden görülmeye başlayan Balyoz davasının temelini oluşturan dijital materyalleri incelemesi için görevlendirilen bilirkişi heyetinin çeşitli gerekçelerle bu görevi yapamayacakları belirtildi.
İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, komisyonca belirlenen bilirkişi listesinde üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan bilirkişi bulunmadığından İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) 4 Ağustos 2014 tarihinde Balyoz davasında bilirkişilik yapabilecek öğretim görevlilerinin isimlerini sordu. 28 Ağustos 2014 tarihinde de üniversite sadece Prof. Dr. Coşkun Sönmez’in ismi bildirildi.

Haberin Devamı

‘Altyapım yeterli değil’
Ancak Prof. Dr. Sönmez’in daha önce avukat Hüseyin Ersöz’ün talebi üzerine inceleme yapmış olması nedeniyle bilirkişilik yapmamayacağı kanaatine varıldı. Mahkeme bu gelişmeden sonra üniversiteden 2 Eylül 2014 tarihinde Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde görevli tüm öğretim üyelerinin isimlerinin gönderilmesini istedi. Mahkeme, sanıkların ve avukatlarında görüşlerini aldıktan sonra İTÜ’nün gönderdiği listeden 19 Kasım 2014 tarihinde 3 kişilik bilirkişi heyeti belirledi. Oy birliğiyle İTÜ öğretim görevlileri Prof. Dr. Sema F. Oktuğ, Prof. Dr. Uluğ Beyazıt, Doç. Dr. Şima Uyar’ı bilirkişi olarak atandı. Ancak son yaşanan gelişmelere göre bu kişilerden ikisinin bilirkişi olarak görev yapamayacağı ortaya çıktı.
Bilirkişi olarak görevlendirilen Doç. Dr. Ayşe Şima Uyar, 27 Kasım 2014 tarihli yazısında, “Söz konusu bilirkişilerden istenen işler adli bilişim kapsamına girmektedir ve bilgisayar mühendisliği altında yer alan özel uzmanlık alanlarından birisidir. Benim gerek akademik altyapım, gerekse de pratik deneyimim bu bilirkişilik kapsamında istenen sorulara doğru ve kesin yanıtlar vermek ve rapor hazırlamak için yeterli değildir. Bu nedenle bilirkişiliğimin iptal edilmesi için gereğini arz ederim” dedi. Diğer bilirkişi Sema Oktuğ’un ise yargılama sırasında dijital dokümanların delil olamayacağına ilişkin açıklama yayınlaması sebebiyle bilirkişilik yapması tartışma konusu oldu.
Mahkeme 28 Kasım 2014 tarihinde ise üniversiteden daha önce bildirilen öğretim üyesi listesinden uzmanlık alanı olanların isimlerini talep etti. Mahkeme, listesi ulaştıktan sonra yeniden bilirkişi görevlendirmesi yapacak.

Haberin Devamı

‘İnsanlar çekiniyor’
Balyoz davası avukatlarından Hüseyin Ersöz ise “Bu dosyada bilirkişilik yapmak konusunda insanların çekinmesini anlayabiliyorum fakat adaletin tecelli etmesi ve gerçeklerin ortaya konulması için herkes gibi bilim insanlarının da ellerini taşın altına sokması gerekiyor. Bilim insanlarının ‘Uzmanlık alanım değil’ gerekçesiyle görevi kabul etmemesinin arkasında yatan temel sebebin kamuoyu tarafından dikkatli tahlil edilmesi lazım” dedi.