29.05.2008 - 10:49 | Son Güncellenme:
AA
Sivas’ta çocuk yuvasında görev yapan bir bakıcı anne, yuvada kalan bir çocuğun öğrenim gördüğü anaokulunun velilere yönelik düzenlediği "Çocuğuma Mektup" konulu yarışmaya katılarak duygularını aktardı. Yapılan Değerlendirmede bakıcı annenin yuvada kalan çocuğa yazdığı mektup dereceye girdi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Halil Rıfatpaşa Mahallesi’ndeki Halide Edip Adıvar Anaokulu tarafından öğrencilerin velilerine yönelik "Çocuğuma Mektup" konulu yarışma düzenlendi.
Tüm mektupların kitapçık haline getirileceği yarışmada, anne ve babaların çocuklarına yazacakları mektuplarda, çocuklarıyla ilgili duygu ve düşüncelerini, onların geleceğine dair umut, beklenti ve kaygılarını anlatmaları istendi.
Anne ve baba mektupları olarak iki ayrı kategoride değerlendirilen mektup yarışmasına anaokulunda "uçan balonlar" adlı sınıfta öğrenim gören ve 80. Yıl 0-6 Yaş Çocuk Yuvası’nda kalan 6 yaşındaki Adıgüzel Gödek’in velisi olarak, kurumun bakıcı annelerinden Meral Mevlüde Erturhan da katıldı.
Mektubunda annesi gibi küçük çocuk hakkındaki duygu ve düşüncelerini duygusal bir dille anlatan Erturhan’ın mektubu, edebiyat öğretmenlerinden oluşan jüri tarafından yapılan değerlendirmede, anneler kategorisinde ikinciliğe layık görüldü.
Toplam 162 velinin katıldığı belirtilen yarışmada dereceye girmeyi başaran Erturhan’a ödülü diğer dereceye giren velilerle birlikte okulun Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen yıl sonu programında verildi. Programda küçük Adıgüzel’in "manevi annesi" olarak anons edilen Erturhan’ın ödülünün verilmesi sırasında salonda duygusal anlar yaşandı.
"GAYEM ÇOCUKLARI MUTLU ETMEK"
AA muhabirine duygularını anlatan Meral Mevlüde Erturhan, kurumlarında kalan Adıgüzel’in öğretmeninin mektup yarışması düzenlediklerini kendisine ilettiği zaman yarışmaya katılmak istediğini söyledi.
Yarışmada dereceye girdiği için gurur duyduğunu ifade eden Erturhan, "çok sevindim, çok mutlu oldum. Niyetim, gayem zaten çocukları mutlu etmek, onlara iyi bir anne olabilmek. Bunun karşılığını almak da güzel bir şeymiş. Bir anne olarak en güzel şey bu herhalde" diye konuştu.
Adıgüzel’in kendi çocuğu olmadığı halde mektubunda duygularını anlatmanın hiç zor olmadığını belirten Erturhan, "onları kendi çocuğum gibi görüyorum. Çocukları seviyorum. Bu biraz da duygusal olmamdan kaynaklanıyor herhalde" dedi.
Küçük Adıgüzel ise kendisine yazdığı mektuptan dolayı Erturhan’a teşekkür ederek, mektubun çok hoşuna gittiğini söyledi.
İŞTE BAKICI ANNENİN OĞLUNA MEKTUBU...
Erturhan’ın yazdığı "Sevgili Oğlum Adıgüzel" diye başlayan mektup şöyle:
"Öğretmenin ’çocuğunuza mektup yazın’ dediğinde önce ne yazacağımı bilemedim. Sevgiyi anlatmak için anne olmaktan daha kolay ne olabilir ki diye düşündüm. Seni sevmek için ne kadar sebep varsa işte o kadar kocaman bir kalp sana hediyemdir yavrum. Sana bakınca gördüğüm o mutlu yüz baharda esen rüzgar gibi içimi serinletiyor. Hiç korkma yavrum.
Annelerin sevgisi ve duası çocuklarını korur. Hayatın görünmeyen bir ipi var yavrum. O ipe sımsıkı sarılman için sevmen gerekiyor. Sevmekten hiç vazgeçme. İnsanları sev. Vatanını sev. Kuşları, ağaçları sev. Hızlı yürüdüğün bu yolda düşüp dizlerin acısa da yaralansan da sev. Ümitle kalkıp yaralarını sar. Hayatı severek yaşa. Sevgili oğlum
Adıgüzel’im kalbimdeki tüm güzel duyguların adı sensin. Sen benim oğlumsun, hayata duruşumsun, geleceğimsin, umudumsun. Ömrün de adın gibi güzel olsun. Seni seviyorum. Annen."