27.05.2022 - 12:01 | Son Güncellenme:
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, programı kapsamında katıldığı Beyoğlu Mustafa Kandıralı Güzel Sanatlar Lisesinin açılışında, öğretmenlerin 20-24 Haziran tarihlerini kapsayan Yaz Dönemi Mesleki Çalışma Programı'nın uzaktan eğitim yoluyla ÖBA üzerinden gerçekleştirileceğini bildirdi.
Öğretmenlere iki müjdesinin olduğunu söyleyen Bakan Özer, "Mesleki çalışma dönemlerinde, ikinci dönem ve ara dönemde olduğu gibi okul kapandıktan sonra 20-24 Haziran tarihleri arasındaki mesleki çalışma döneminde yani seminerler haftasında öğretmenlerimize izin veriyoruz, okula gelmeyecekler. Öğretmen Bilişim Ağı ile uzaktan eğitim yoluyla mesleki gelişimlerini tamamlayacaklar. Birinci müjdemiz bu. İkincisi 27-30 Haziran tarihleri arasında da Bakanlık tarafından idari izinli sayılacaklar. 1 Temmuz'a kadar öğretmenlerimiz kendi girişimlerini kendileri planlayacaklar." açıklamasında bulundu.
BAKAN ÖZER, BEYOĞLU'NDA GÜZEL SANATLAR LİSESİNİN AÇILIŞINI YAPTI
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, törendeki konuşmasına Türk müziğine katkısından dolaylı Mustafa Kandıralı'ya rahmet dileyerek başladı.
Bakan Özer, sadece akademik beceriyle ön plana çıkan bir gençlik değil kültürle, sanatla, medeniyetle, ilimle, irfanla, hikmetle sürekli teması olan, geçmişin çok derin damarlarından beslenen ve onu yeni yorumlarla insanlara sunan sanatçıların yetişmesini arzuladıklarını söyleyerek şöyle devam etti: "Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığımızla çok kapsamlı bir iş birliğine girdik ve şu ana kadar 75 ilimizde 95 güzel sanatlar lisesiyle bu çalışmalara devam ettirirken 6 ilimizde güzel sanatlar lisesinin olmadığını görmüş olduk. Bir iki hafta gibi kısa süre içinde bu 6 ilimizde de güzel sanatlar liselerimizi kurduk. Artık 81 ilimizde güzel sanatlar liselerimiz var ki bir tane Mustafa Kandıralı'yı kaybetmeye tahammülümüz yok. Hangi ilden çıkacağını çünkü bilmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Önemli olan sosyal devlet olarak erişimi kolaylaştırabilmek olduğunu dile getiren Bakan Özer, "Son 19 yılda da zaten ana odak eğitimdeki büyük dönüşümün ana odağı eğitimin önündeki engelleri kaldırmaktır. Erişim engelini kaldırmak, kılık kıyafetten, başörtüsünden dolayı eğitime erişimin önündeki engelleri kaldırmak, katsayı mağduriyetinden dolayı yükseköğretime erişimin önündeki engeli kaldırmak, okullar yapılmadığı için kız çocuklarının eğitime erişmediği bir yerde 'kız çocukları niye eğitime gitmiyor' diye sürekli suçlandığı bir ortamda okulları kurarak kızların eğitime erişimini sağlamak." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de geçmişte kız çocuklarının okula erişimiyle ilgili kampanyalar yapılarak muhafazakâr kesimin suçlandığını hatırlatan Özer, "Kız çocukları niye okumuyor? Okullara niye göndermiyorlar diye. Okul yapacaksın ki, okula göndersin çocuğunu. Bakın son 19 yıldaki bu devasa dönüşümle şu anda Türkiye'de ortaöğretimde, yükseköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı erkek çocukların okullaşma oranını geçti. Bir sorun daha çözülmüş oldu. Bunlar, çok kıymetli şeyler." dedi.
Bir taraftan eğitimin önündeki engeller kaldırılırken diğer taraftan çocukları akademik becerilerinin yanı sıra sanatla, kültürle, musikiyle ön plana çıkartan bir eğitim sistemini, tüm eğitim sisteminin içerisine derctmek için çaba sarf ettiklerini belirten Özer, "Biz sadece güzel sanat liselerinin yaygınlaşmasını değil, güzel sanatlardaki kültür, sanatla ilgili etkinliklerin diğer liselerimizde, diğer okullarımızda olması için de çaba sarf ediyoruz ki her ilde bunları yapıyoruz? Bir taraftan erişimi arttırmak diğer taraftan o okullarımızı diğer okullarımızla eşleştiriyoruz. Bu öğrencilerimiz bu çevredeki okullarda performanslar sergileyecekler. Ve ilk kez artık Türk musikisini de Güzel Sanatlar Lisesi müfredatının içine dâhil ediyoruz."