10 ilde okulların açılma tarihi değişecek mi? Bakan Özer: 1 Mart tarihini öteleyebiliriz

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN Türk ve Kanal D ortak canlı yayınında Semiha Şahin ve Kaan Temeltaş'a açıklamalarda bulundu. Bakan Özer'in açıklamaları şöyle;

OKULLARIN KAPANMA SÜRESİNDE BİR DEĞİŞİKLİK VAR MI?

Dün açıkladık. Bizim hayatı Türkiye'de normalleştirmek için eğitimi normalleştirmemiz lazım. Nasıl salgında MEB ekipleri 2022-2023 eğitim-öretim yılında okulları kararlı bir şekilde açtıysa ve Türkiye'de normalleşmesini hızlandırdıysa bunda da ana itici güç eğitim. Eğitimi ne kadar hızlı bir şekilde normalleştirirsek Türkiye'yi de bu süreçte normalleştirmesiyle ilgili sürecini hızlandırırız. Bu nedenle depremle ilgilie tkilenmeyen 71 ildeki 20 Şubat'ta eğitim-öğretimi başlatacağımızı açıkladık. Dolayısıyla 71 il hızlı bir şekilde eğitim-öğretime, okul öncesinden ilkokula, ortaokula liseye kadar tüm eğitim kademelerinde eğitim-öğretime başlayacak.

Bu 10 ilde ise, bizim 20 bin 868 tane binamız var. Bunların 24 tanesi yıkıldı 83 tanesinde de ağır hasar var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile birlikte bu haftanın içerisinde tüm okullarımızın hasar tespit raporlarını çıkartacağız. Şubat ayının sonuna bu süreci tamamlamayı planlıyoruz. 10 ildeki eğitim-öğretimi 1 Mart'a kadar ara verdiğimiz açıkladım.

Kamuoyunda özellikle bu 10 ilden bazı sorular geldi. 1 Mart'ta başlayacağını açıklamadık. 1 Mart'a kadar eğitim-öğretime ara verdiğimizi açıkladık. Dolayısıyla belki 1 Mart'ta belki de bu 10 ilin bazılarında eğitim-öğretime başlamayacağız. Ama bizim Bakanlık olarak hedefimiz sanki 1 Mart'ta başlayacakmış gibi tüm önlemlerimizi, tüm çalışmalarımızı, tüm planlarımızı nihayetlendirebilmek. Ve burada da biz Bakanlık olarak il bazlı bir değerlendirme yapmayacağız. İlçe bazlı, okul bazlı değerlendirme yapacağız.

1 MART TARİHİ ÖTELENEBİLİR Mİ?

1 Mart'a kadar tüm eksikliklerimizi tamamlamayı ve 1 Mart'a kalmadan zaten biz bu 10 ille ilgili bu eğitim-öğretim sürecinin nasıl devam edeceğine dair ilave açıklamalar yapacağız. Şunu 10 ildeki vatandaşlarımız net olarak bilsinler; 1 Mart'ta eğitim-öğretim başlayacak demiyoruz. 1 Mart'a kadar bu 10 ilde eğitim-öğretime ara veriyoruz.

Şu anda bizim hasarımız diğer binalara göre çok az. 20 bin 868 eğitim binamız var. Bunun sadece 24 tanesi yıkıldı. Ama biz eğitim-öğretime başlamadan önce tüm okulların ister sağlam olsun, ister az hasarlı olsun, ister orta hasarlı olsun tüm okulların hasar tespit raporunu almadan eğitim-öğretime başlatmayacağız. Dolayısıyla bizim amacımız ne olursa olsun eğitim-öğretimi başlatmak değil çocuklarımızı güvenli ortamda eğitim-öğretime başlamalarını sağlamak.

Yani biz Bakanlık olarak Çevre Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte koordineli bir şekilde zaten süreci yönetiyoruz. Ben inanıyorum ki 1 hafta içerisinde tüm bu süreçleri tamamlamış olacağız ve alacağımız kararları da illerimizle paylaşacağız.

10 İLDEKİ ÖĞRENCİLERİ NAKİLLERİ

Bu 10 ilimizdeki 2. dönem tüm eğitim kademelerinde şart aramıyoruz. Bunu daha önce açıkladık. Daha sonra da 10 ildeki öğrencilerimizin 71 ile nakliyle ilgili süreci başlattık. Şu ana kadar 2 bin tane öğrenci 71 ile nakillerini aldırdılar. İnanıyorum ki bu sayısı hafta içerisinde giderek artacak. Ayrıca özel öğretim kurumlarındaki yüzde 3 burslu öğrenci kabul etme şartını da yüzde 10'a çıkarttık. Yüzde 7'yi bu illerden o illere gidecek olan öğrencilerimiz için kullanacağız.

İlginizi Çekebilir

Rize depremi neyin habercisi? Karadeniz için flaş uyarı!

Akdeniz açıklarında 3.9 büyüklüğünde deprem

YENİ ATAMALAR MI YAPILACAK?

Bunlarla ilgili tüm planlamalarımızı yapıyoruz. İhtiyaç olması durumunda yeni öğretmen atamaları da yapacağız. Bugün yeni bir çalışma daha yaptık. Onu da nihayetlendirdik. Bu bölgedeki öğretmenlerimizin diğer illere görevlendirilmesiyle ilgili, mazeretle ilgili, sağlıkla ilgili görevlendirmeleriyle ilgili süreçle ilgili inşallah bu hafta içerisinde başlatacağız. Eğitim-öğretimin devam etmesiyle ilgili, öğretmenle ilgili neye ihtiyacımız varsa onlara hızlı bir şekilde atama yoluyla, görevlendirme yoluyla karşılayacağız.

AİLESİNDE KAYIPLAR OLAN ÖĞRETMENLER İÇİN NASIL BİR SÜREÇ İŞLEYECEK?

O öğretmenlerimizin hepsini idari izinli sayıyoruz zaten. Şu anda bölgeye gelen başka illerden öğretmenlerimiz var. Yakınlarını kaybeden öğretmenlerimiz var. Onların hepsi şu anda idari izinli. Aynı zamanda psikososyal destekle ilgili de o öğretmenlerimize her türlü destek veriyoruz. Yani Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm imkanları öğretmenlerimizin yanında.

SINAVLAR

Dikkat ederseniz sınavla ilgili tarihi açıklamadık. Bu koşulların iyileşmesi durumuna göre sınav tarihini belirleyeceğiz. Sadece iki şey açıkladık. LGS ve YKS ile ilgili. LGS sınıfı biliyorsunuz 8. sınıf müfredatlarından oluşuyor. Biz LGS sınavının sadece 8. sınıf 1. dönemin konularıyla sınırlı tuttuk. YKS'de de 12. sınıfın 2. dönemini kapsam dışına aldık. Dolayısıyla tm öğrencilerimizi düşünecek şekilde mekanizmalarımızı üretiyoruz. LGS sınavını inşallah tarih gününü daha sonraki günlerde açıklayacağız.

ÇOCUKLAR İÇİN PSİKOLOJİK DESTEK BAŞLADI MI?

Milli Eğitim Bakanlığı, 6 Şubat tarihinden itibaren tüm ekibiyle sahada. Meslek liselerimiz, halk eğitim merkezlerimiz, olgunlaşma enstitülerimiz, gönüllü öğretmenlerimiz... Biz zaten 71 ildeki ikinci haftayı sadece bu yardım mekanizmalarını sekteye uğratmamak için uzattık. MEB şu anda 10 ilde vatandaşlarımıza yaklaşık günlük 2.5 milyon sıcak yemek veriyor. 1 milyon 600 bin ekmek üretiliyor günlük olarak. Yaklaşık 5 bin öğretmenimiz 10 ilde arama kurtarma çalışmalarına katılıyor. Psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerimiz yaklaşık 4 bin tane öğretmenimiz sahada. Vatandaşlarımızın, öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin psikolojik sağlamlığıyla ilgili çalışıyor.

Psiko sağlamlığı artırabilmek için burada bir merkez kurduk. Çocuklarımızı toplayıp rehber öğretmenlerimiz, psikolojik danışmanlarımız oyun oynatıyorlar, etkinlik yapıyorlar ve onlara psikolojik destek sunuyorlar. Şu ana kadar bunlardan Türkiye'de 187 tane kurduk. Türkiye'deki 10 ilde tüm çadır merkezlerinde kuracağız. Adım adım aldığımız kararları uyguluyoruz. Mümkün olduğu kadar çocuklarımızın bu travmayı hızlı bir şekilde atlatabilmeleriyle ilgili onların sosyalleşmesi ve birlikte dertleşmesine, birlikte oyun oynamasına fırsat veren mekanlar oluşturuyoruz. Biz ülke olarak ne kadar hızlı bir şekilde normalleşme sürecini başlatabilirsek bu süreçleri de çok hızlı bir şekilde yöneteceğimize inanıyorum.

Öncelikle ben depremin ilk gününden itibaren bizden talimat almadan sahaya gidip canla başla çalışan tüm öğretmenlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Yine meslek liselerinde nasıl Kovid-19 salgınında kara gün dostu olarak gece-gündüz çalışıp maske, dezenfektan, solunum cihazı, maske makinası ürettilerse, kara gün dostu olduklarını gösterdilerse yine bu süreçte de soba üretiminden uyku tulumuna kadar ve en son çadır üretimine kadar ihtiyaç olan üreten meslek lisesinin fedakar, cefakar öğretmenlerine, öğrencilerine, halk eğitim merkezlerimizdeki öğretmenlerimize, öğrencilerimize, olgunlaşma enstitümüzdeki fedakar öğretmenlerimize, öğrencilerimize, gönüllü olarak 10 ilde çalışan arama-kurtarmaya destek veren, organizasyonlara destek veren ve çadır toplanma yerlerindeki vatandaşların her türlü derdiyle ilgili hemhal olan tüm öğretmenlerimize şükranlarımızı sunuyorum. MEB tüm imkanlarıyla vatandaşının yanında olmaya devam edecek ve bu sürecin normalleşmesi için elinden gelenin her türlü katkıyı sunacak.