23.11.2023 - 07:01 | Son Güncellenme:
Ceyda Ulukaya - Bağlantısızlar Hareketi (Non-Aligned Movement-NAM) dönem başkanı Azerbaycan, hareketin ilk üst düzey uluslararası konferansı olan “Kadın Haklarının Geliştirilmesi ve Kadınların Güçlenmesi” konulu konferansa ev sahipliği yaptı. 20-21 Kasım tarihlerinde Bakü’de düzenlenen konferansa, Bağlantısızlar Hareketi’ne üye ülkeler, gözlemci statüsünde bulunan devletler, uluslararası kuruluşlar ve özel konuk olarak davet edilen ülke ve kuruluşların üst düzey yetkililerinin de aralarında bulunduğu 60’a yakın isim katıldı.
Konferans, Hareket’in bundan sonraki başkanları olacak Uganda ve Özbekistan’la ortaklaşa düzenlendi. Konferansa konuk olarak davet edilen Türkiye’yi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün temsil etti.
Temsilciler sunum yaptı
Konferansın açılışını, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk İşleri Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajını okuyarak yaptı. Konferansın, kadınların refahının artması için yeni bir devri başlatmasını dilediğini söyledi. Fas’tan Nepal’e, Zimbabwe’den Nikaragua’ya geniş bir coğrafyada kadın-erkek eşitliği için mücadele eden yetkililerin sunumlarıyla devam eden konferansta, erken evlilik, kız çocuklarının eğitim olanaklarına eşit erişimi, kadınların ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımı, şiddetten korunma, kadınların karar mekanizmalarında yer alması ve kadın liderliğinin desteklenmesi gibi toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki güncel engeller tartışıldı, kadınların barış ve güvenliğin yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada oynadığı önemli rol vurgulandı.
‘Birçok ülkede eşitlik yok’
Uganda Toplumsal Cinsiyet, Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakanı Betty Amongi Ongom, “Birçok ülkede kadınlar hâlâ yasalar önünde eşit değil. Her beş kadından biri 18 yaşından önce evleniyor. Şiddet ayrı, istihdam ayrı, adalete erişim ayrı, evde ücretsiz bakım ayrı bir sorun. Bunlar kadınlar olarak en büyük sorunlarımız. Buradaki sözlerimiz eyleme dönüşmediği sürece havada kalacak” dedi.
Sonuç bildirgesi
Yan etkinlik olarak Bakü İnisiyatif Grubu tarafından düzenlenen ve sömürge yönetimi altında kalan bölgelerde kadınların yaşadığı temel hak ihlallerine dikkati çeken “Sömürgelikten Kurtulma” konulu toplantıya ev sahipliği yapan konferansın sonunda, “Kadın haklarının ve kadınların güçlenmesinin desteklenmesi” konulu sonuç bildirgesi kabul edildi.
Sürdürülebilir kalkınma için...
Konferansta konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün kadınların ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesi için Türkiye’de yapılan çalışmaları anlatttı. Yenigün, “Kadınların bilgi, yetenek ve tecrübelerinden faydalanmayan ülkelerin, ekonomik ve sosyal kalkınma yarışında geride kalacağı gerçeğinden hareketle, sosyal ve ekonomik büyüme ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmak için kadınların hayatın her alanında katma değer oluşturmasını teşvik etmeye devam edeceğiz” dedi.
120 ülkeden oluşan forum
Resmi olarak herhangi bir büyük güç bloğunun yanında veya karşısında yer almayan 120 ülkeden oluşan bir forum olan Bağlantısızlar Hareketi (Non-Aligned Movement/NAM) Birleşmiş Milletler’den sonra dünya çapındaki en büyük devletler topluluğunu oluşturuyor. Bağlantısızlar Hareketi’ne 2019 yılından bu yana liderlik eden Azerbaycan, yıl sonunda bu görevi Uganda ve Özbekistan’a devredecek.
‘Türkiye tecrübesi bizim için önemli’
Bahar Muradova (Azerbaycan Aile, Kadın
ve Çocuk İşleri Devlet Komitesi Başkanı): “Biliyoruz ki tüm dünyada kadınlar ve çocuklarla ilişkili pek çok problem var ve bu problemleri çözmek üzere hareketin imkanları genişletilmeli. Bunun için de ülkeler arasında emektaşlık ve tecrübe mübadelesini hayata geçirmeyi sağlayan bir platform yaratılmasına ihtiyaç var. Bu bakımdan, kadın refahı, katılımı, karar verme ve icra süreçlerinde öz ehemmiyetli yerini tutması için tedbirler alalım ve tecrübeleri paylaşalım istedik. Ve şunu anladık ki, bu emektaşlık her birimize lazım. Biz hem Bağlantısızlar Hareketi çerçevesinde hem de vasıtasıyla, bu meselede faaliyet göstermek istiyoruz. Burada amacımız BM’ye alternatif olmak değil, biz üye olduğumuz platformlarda çok faal emektaşlıkta bulunmayı önemsiyoruz. Türkiye tecrübesi bizim için çok önemli, Türkiye’yle artık çok sık faaliyet gösteriyoruz; muhtelif çalışma gruplarımız var ve bütün tedbirlerimizi karşılıklı görüşüyoruz. Bütün bunlar hükümetler arası münasebetlerimize çok güzel tesir gösteriyor. Bu kadar yoğun ilişkimiz olmayan ülkelerle de bu tür münasebetlerimiz olması çok önemli. Eğer onlara yardımımız dokunabilecekse bizim için gurur, onlardan öğrenebileceğimiz bir şey olursa bizim için çok önemli bir kazançtır.”
‘Ortak standartlar geliştirilmeli’
Elgun Safarov (BM CEDAW Komite Üyesi): “BM’nin ülkelerin insan haklarına ilişkin uluslararası standartların geliştirilmesi konusunda önemli bir rolü var. Bu konferans da çocuk yaşta evlilikle mücadeleden aile içi şiddete, cinsiyet eşitliği politikalarının geliştirilmesi ve güçlendirilerek sürdürülmesi konusunda yürütülen çabaların bir parçası ve bu nedenle BM’nin desteklediği bir konferans. Katılımcı ülkeler kadın hakları konusunda kendi standartlarını tartışıyor, adım atıyor ve geleceğe bir köprü kuruyor. Sadece karar verici konumdaki kadınların güçlenmesini değil, aynı zamanda kadınların güncel olarak sosyal politika, sağlık ve eğitim politikaları gibi alanlarda yaşadığı eşitsizlikleri de gündeme getiriyorlar. Bu sorular etrafında Bağlantısızlar Hareketi’ne dahil olan tüm ülkeler için güncel koşullar üzerinden ortak standartların geliştirilmesi çok önemli. BM olarak da toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen tüm politikaları desteklemeye devam edeceğiz.”
‘Türkiye, ağabeylik ablalık rolünü üstlenebilir’
Canan Güllü (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı): “Burada bulunmam, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında kadın-erkek eşitliği konusunda bulunduğumuz konum itibarıyla çok değerli. Türkiye’de kadınlar olarak bu alanda kazanımlarımız çok fazla ve bu noktaya sivil toplum, devlet işbirliğinin de yoğun olduğu dönemlerden geçerek geldik. Kadın-erkek eşitliğinden uzak topluluklara sivil toplumlarıyla birlikte devlet yöneticilerine işbirliği ve yasal zemine dayalı kazanımların önemini anlatmak bizim görevimiz. Ben de bu kazanımların içinde mücadele etmiş bir kadın olarak bu süreci anlatmak için buradayım. Kadın-erkek eşitliği konusunda elde ettiğimiz kazanımların diğer ülkelerde de hayata geçmesi, ve kadın mücadelesinin her alanda Türkiye’de birinci sırada olmasının önemini onlara anlatmak istiyoruz; çünkü bu mücadele kazandırır. Ben bu noktada Türkiye’nin ağabeylik ve ablalık rolü dedikleri o rolü çok iyi üstlenebileceği bir konumu yakaladığını düşünüyorum. Biz de hem sivil toplum hem kurumsal alanda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”