22.05.2024 - 15:07 | Son Güncellenme:
Eda KOÇ/ANKARA (DHA)-
Ankara'da 'Ayhan Bora Kaplan' suç örgütü davasında adı geçen ve tutuklanan emniyet mensuplarıyla ilgili hazırlanan müfettiş raporunda, firari sanık Serdar Sertçelik'in yakalanmasına yönelik gerekli çalışmaların yapılmadığı ve gerekli özenin gösterilmediği belirtildi. Raporda emniyet personeli için 'görevi ihmal' ve 'görevi kötüye kullanma' tespitleri yapıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Ayhan Bora Kaplan' suç örgütüne ilişkin davanın firari sanığı Serdar Sertçelik'in iddiaları üzerine 6 Mayıs'ta soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 3'ü emniyet personeli 7 kişi tutuklandı.
GÖNDERİLEN YAZI
Tutuklanan emniyet mensuplarıyla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporu tamamlanarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Raporda, Sertçelik'le irtibatın koptuğu günden 9 gün sonra 5 Aralık 2023'te 80 il emniyet müdürlüğüne ve Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığına, şüphelinin yurt dışına çıkma ihtimali ve yakalanmasına yönelik yazı gönderildiği belirtildi.
3 İSME 2 SUÇLAMA
Ayrıca, Sertçelik'in yurt dışına kaçışı ve ardından yakalanmasına ilişkin gerekli çalışmanın yapılmadığı ve gerekli özenin gösterilmediği değerlendirilmesi yapıldı. Tutuklanan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcı ve serbest bırakılan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü hakkında 'görev ihmali' ve 'görevi kötüye kullanma' tespiti yapıldı.
Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerine ilişkin maddesindeki, 'Cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır' hükmü uyarınca gereğinin takdir ve ifasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ait olduğuna kanaat getirildiği aktarıldı.
ÖLDÜRÜLEN İŞ ADAMININ KARDEŞİNDEN AYHAN BORA KAPLAN'A; BARON SENSİN
Öte yandan Ankara'da 'Ayhan Bora Kaplan' suç örgütüne yönelik davada sanıkların yargılanmasına devam edildi. Müşteki sıfatıyla dinlenen öldürülen iş adamı Mahfuz Tatar’ın kardeşi İlhan Tatar, şikayetçi olduğunu söyledi. Kaplan'ın, "Senin ağabeyin uyuşturucu işi yapıyor mu?" diye sorması üzerine Tatar, "Baron sensin" dedi.
'Ayhan Bora Kaplan' suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 20'si tutuklu, 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya 61 sanığın tamamı katıldı. Örgüt tarafından öldürüldüğü iddia edilen iş adamı Mahfuz Tatar’ın kardeşi İlhan Tatar, müşteki sıfatıyla dinlendi. Tatar, "Bunların organize olduğu, arkasında siyasiler olduğu belli. Biz bu olayın aydınlatılmasını, en ağır cezayla yargılanmalarını istiyoruz, şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" dedi.
Ayhan Bora Kaplan'ın, "Amcan Aslan Tatar’la bir problemin var mıydı?" sorusuna "Seni ilgilendirmez" yanıtını veren İlhan Tatar "Devlete yalan söyleme, benim akrabalarımla oturmuşsun. Görüşeceğiz seninle, kendi adaletimizi kendimiz sağlayacağız" dedi. Ayhan Bora Kaplan'ın, "Daha önce benden neden şikayetçi olmadın? Senin ağabeyin uyuşturucu işi yapıyor mu?" demesi üzerine de İlhan Tatar, "Baron sensin" ifadesini kullandı.
‘3- 5 POLİS MÜDÜRÜ KENDİMİZİ GÖSTERELİM DİYE YAPTI’
Müşteki beyanlarının ardından sanık Ayhan Bora Kaplan, tekrar savunma yaptı. Kaplan, müşteki Erkan Doğan’ı işaret ederek, "Emniyet tarafından yazılan ifadeyi okuduğuna yemin edebilirim; ama kanıtlayamam. Gizli tanık Yunanistan üzerinden kaçıyor, ben Esenboğa’dan kendi pasaportumla kaçacağım, öyle mi? Bu kadar mı gerizekalıyım? Ben suç örgütü lideriysem operasyonu yapan polislerde niye çelik yelek yoktu? Ben bu kumpası devlete karşı yaptıklarını söylemedim, bu kumpası bana yaptılar. Biz vatan haini değiliz, biz vatana ihanet etmedik, bu suçlar düzmece. 'İlhan Tatar’ın hangi memurla kaç kez görüştüğünü bir araştırın' dedim. Dün gelen tanık kadın ağzında eveliyor, korkuyor, yalan söylüyor. Burada biri gelse 'Bora beni bıçakladı' dese, suç duyurusunda bulunursunuz. Ama biz deyince bulunmuyorsunuz. Dün adam ‘bana vaatte bulundular, ifademe müdahale ettiler’ diyor, suç duyurusunda bulunmanız gerekmez mi? 'Bırakın Bora Kaplan ne hali varsa görsün' deniliyor. Ben 'devlete darbe yapılmıştır' demiyorum; ama 3-5 polis müdürü 'şov yapalım kendimizi gösterelim' diye bunu yaptı" ifadelerini kullandı.
'İFADELER ÇÖP NİTELİĞİNDEDİR'
Emniyet sorgusunda herkesten tehditle siyasetçi, bürokrat ve yargı mensubu ismi isteyip yazdıklarını, kendisinden de isimler istendiğini iddia eden Kaplan, "Evet, ben de polisleri verdim. Çünkü ailemle tehdit ettiler, mecbur kaldım. Bana, ‘Şu ifadeyi ver, MASAK raporunu komple kapatacağız, tedbirleri kaldıracağız’ dediler. Bana bunu yaptıranlar, başkalarına neler yaptırmazlar. Aldıkları ifadeler çöp niteliğindedir, hepsi baskı altında alınmıştır. 15 Temmuz’daki silahları nereden aldığımı sormaları normal mi? O günle ilgili kanun var, o gün işlenen suçlar affedilmiştir. Polisler ne savcı dinliyorlar ne başsavcı. Ben bu devletten rica ediyorum, bu dosyanın sil baştan yapılması lazım. Bu muhalif medya neden bana bu kadar düşman? 15 Temmuz’da lanetlendim; ama yine olsa yine çıkarım, demir parmaklıkları kırar, yine çıkarım" dedi.
Sanık Kaplan, kendi adamlarından Semih Arslan'ın ölümü şüpheli bulunarak dosyada yer almasıyla ilgili ise "Öldürecek olsak aşağı mı atarız? Kadın programlarında cahil cahil adamlar cinayet işliyor gömüyor, yıllarca kimse bulamıyor, biz bu kadar mı akılsızız? Öldüğünde üstünde yelek varmış, öldürmeden önce 'yeleğini giy mi' dedik biz?" dedi.
Tutuklu sanıklar Emir Akyol, Deniz Urcan, Fethi Koyuncu, Furkan Anıl Bahar, Emir Akyol, Fethi Koyuncu, Furkan Anıl Bahar, Hasan Aslantaş, Hasancan Saraçoğlu, Levent Erdoğan ve Muhammed Kaplan üzerlerine atılı suçları reddederek tahliyelerini talep etti. Sanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme başkanı, yarın devam etmek üzere duruşmayı erteledi.