13.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
ESRA ALUS İstanbul
Resmi kayıtlara göre, “cürüm işlemek amacıyla suç örgütü kurmak”, “kasten adam öldürmek”, “kasten adam yaralama”, “uyuşturucu kaçakçılığı”, “kara para aklamak” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından cezavine de giren Hoştan’ın sanık olduğu davalar da Türkiye’nin gündeminden yıllarca düşmedi.
Almanya’da yakalandı
Üsküp’te 1947 yılında doğan Sami Hoştan, 7 yaşındayken İstanbul’a geldi. İstanbul’da ve Hollanda’da kumarhanecilik yaptı. Almanya’da uyuşturucu kaçakçılığından yakalanarak 38 ay tutuklu kalan Hoştan, daha sonra döndüğü Türkiye’de de birçok kez uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. 2. MİT raporunda DHKP-C örgütü ile ilişkili olduğu, İspanya, Hollanda ve Kolombiya bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ileri sürüldü.
1995 yılında Ömer Lütfi Topal ile ortaklık kuran Hoştan, Topal’la birlikte Sheraton Gazinosu’nu işletmeye başladı. Bu ortaklıktan bir yıl sonra, 28 Temmuz 1996 günü Ömer Lütfi Topal öldürüldü. 3 Kasım 1996’da ise yıllarca Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Susurluk’taki kaza meydana geldi. Hoştan, Giresun Jandarma Bölge Komutanı olan Veli Küçük’e kazayı haber veren kişiydi.
Suç işlemek için çete oluşturmak iddiasıyla İstanbul 6 No’lu DGM’de özel harekatçılar İbrahim Şahin, Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Abdülgani Kızılkaya; Korkut Eken, Yaşar Öz ve Ali Fevzi Bir’le birlikte tutuksuz yargılandı. Hoştan bu yargılamada “cürüm işlemek için çete oluşturmak” suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Hoştan, Topal cinayetiyle ilgili olduğu iddiasıyla da Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde taammüden adam öldürmek suçuyla Haluk Kırcı, Serdar Özdağ, Ali Fevzi Bir, Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Ercan Ersoy, Mustafa Altunok ile birlikte yargılandı. Davanın tek tutuklu sanığı olan Hoştan, Mart 1998’da tahliye oldu ve daha sonra beraat etti.
Yıl 2000’i gösterirken pasaportunun uzatılması için başvuru yapan Hoştan, uyuşturucu madde kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle bir kez daha gözaltına alındı. 1993 yılında yakalanan ve 63 kilo eroinin sahibi olarak gözaltına alınan Ökkeş Koylan isimli uyuşturucu satıcısı poliste verdiği ifadesinde, daha önce Hollanda ve Almanya’ya bir TIR içerisinde yaklaşık 100 kilo eroin götürdüğünü ve bu eroinin sahibinin “Sami Oştan” olduğunu söyledi. Yapılan inceleme sonucunda Oştan soyadlı uyuşturcu kaçakçısının Sami Hoştan olduğu anlaşıldı ve 17 Nisan 2000’de “teşekkül halinde uyuşturucu ihraç etmek” suçundan 15-30 yıl arasında ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Ergenekon’da da vardı
Hakkında Susurluk davasında verilen cezasını tamamlayarak tahliye olan Sami Hoştan’ın adı sık sık yasadışı olaylarla gündeme geldi. En son 22 Ocak 2008 tarihinde düzenlenen Ergenekon operasyonunda emekli general Veli Küçük ile birlikte gözaltına alındı. Ergenekon davasında “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “6136 Sayılı Kanun’a muhalefet” suçlamalarıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şubat 2009’da bu kez İzmir’de yürütülen Anafor soruşturması kapsamında 7 Eylül 2012 tarihinde tutuklandı. Hoştan’ın, 5 Ağustos 2013’te “cürüm işlemek amacıyla kurulan suç örgütünde yönetici olduğu”, “haraç alma ve kumar oynatma” gibi suçlara karıştığı iddia edildi.
Hoştan’ın avukatları “Karaciğer kanseri” olduğu gerekçesiyle infazının durdurulması ve tahliye edilmesi için İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne talepte bulundu. Bu kapsamda Adli Tıp Kurumu’ndan Hoştan’ın sağlık raporu alındı. Sağlık durumunun cezaevinde kalmasına elverişli olmadığı raporunun ardından 10 Aralık 2013 tarihinde Hoştan tahliye edildi.
Bugün toprağa veriliyor
2 milyon dolarlık malvarlığı olduğu tahmin edilen Hoştan, mafya yapılanması içinde çıkan anlaşmazlıklarda hakemlik yaparak uzlaştırma görevi üstlendi. Hoştan’ın cenazesi bugün öğle vakti Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.