Arda’yı keşfetti, başarısını görmeye ömrü yetmedi: Öğretmenleri 10’a ‘Messi’ diyordu

OZAN ÖMER KADÜKER- Arda Güler’in önce Fenerbahçe’ye sonra da Real Madrid’e uzanan hikâyesinin başladığı yer Ankara Etimesgut’taki Samiye Naim Eğitim Vakfı İlköğretim Okulu. Futbola küçük yaştan itibaren büyük ilgi duyan Arda, turnuvalarda sınıfına ve okuluna başarılar kazandırıyordu.

Okulda oynadığı futbolla dikkatleri üzerine çekti, özellikle de Beden Eğitimi Öğretmeni Mahmut Şafak’ın radarına girdi. Şafak’ın elinden tutup Gençlerbirliği Spor Kulübü’ne götürdüğü genç oyuncu, profesyonel futbol kariyerine de adım attı. Ancak Mahmut Şafak, koronavirüs salgını döneminde, kalp krizi geçirerek vefat ettiği için genç sporcunun sahalardaki başarılarını göremedi. Arda’nın ilkokul ve ortaokul öğretmenlerine ulaştık. Nasıl bir öğrenci olduğunu sorduk. Öğretmenleri Arda’nın her zaman başarılı, sakin bir çocuk olduğunu, onun futboldaki hızlı yükselişinin şaşırtıcı olmadığını söyledi. Yıldız futbolcu öğretmenleriyle iletişimini de kesmedi. Okul günlerine dönen öğretmenleri Arda’yı Milliyet’e anlattı:

Feyman Çimen (İlkokul Öğretmeni): Çok iyi kalpli bir çocuktu. Spordaki başarısına rağmen hiç şımarmazdı. Kimsenin oynamadığı çocuklarla bile oynar, onlara güç verirdi. Arda’ya 2. sınıftayken sen milli takıma seçildiğinde Türkiye şampiyon olacak diyordum. Ayrıca o zaman Messi’nin güzel ahlaklı olduğunu duymuştum. O yüzden ona Messi diye hitap ediyordum. Her maçta heyecan uyandırıyordu. Sadece futbolda değil tüm oyunlarda başarılıydı. Önce okulda kazanıyorduk sonra ilçede kazanıyorduk. Okulda yeteneği ortaya çıktı. Mahmut Hoca’ya 5. sınıfa geçerken ‘Önce Allah’a sonra size emanet’ dedim. O da emaneti çok iyi bir şekilde geliştirdi. Keşke bugünleri görseydi. Arda beni hâlâ Öğretmenler Günü’nde, bayramlarda arar ya da mesaj atar. İletişimimiz devam ediyor.

Ruken Güven (Ortaokul Öğretmeni): O zaman da Fenerbahçeliydi, Fenerbahçe’ye gitmeye kararlıydı. Ailesi çok ilgiliydi. Arda’nın da derslere ilgisi yüksekti, hiç problem yaşamazdık. Sadece biraz çekingen, sakindi. Sarı saçlı, çok güzel de bir çocuktu. Dikkat çekerdi. Arkadaşlarıyla arası iyiydi. Kimseye bir zorbalık yapmaz, başkasına zarar vermezdi. Gerçek bir sporcuydu, futbola odaklıydı. Ben ona ‘Futbolcular az kitap okur sen kitap okumaya devam et’ demiştim. O da okurum merak etmeyin’ demişti. Bizi maçlarını izlemeye davet ederdi. Ben de ‘Bir gol de benim için atar mısın?’ diye sorardım. Arda’nın bir yerlere geleceği belliydi ama bunun Real Madrid olacağı aklıma gelmezdi. İmza töreninde ben de evde ağladım.

‘HEM OKULA HEM SPORA İLGİYİ ARTIRDI’

İkram Özlük (Müdür): Arda Güler’in yer aldığı okul takımımız Ankara’da başarılar kazandı. Beden eğitimi öğretmeni Mahmut Şafak, ondan sürekli bahsederdi. Kendisi onu Gençlerbirliği’nin altyapısına yönlendirdiğini ve takip ettiğini söylerdi. Bunun üzerine ben de merak ettim maçlarını izlemeye gittim. Gerçekten özel yeteneklere sahip bir sporcu olduğu göze çarpıyordu. Topu ayağına aldığında bir anda çok yönlü düşünebilen, bir hamlede birçok sporcuyu oyundan düşürdüğünü gördüm. O’nun dünya çapında bir yıldız olabileceğini kendi aramızda sürekli konuşurduk. Arda’nın Fenerbahçe’ye transfer olması okulumuzda spora karşı ilgiyi artırdı. Ankara’da her yıl dereceler almaya başladık. Fenerbahçe’ye transferi gerçekleşince istiklal Marşı töreninde kendisine veda ettik.

MAHMUT HOCA’NIN ÖMRÜ YETMEDİ

Arda Güler’in hayatında Beden Eğitimi Öğretmeni Mahmut Şafak önemli yer tutuyor. Arda’daki yeteneği fark eden Şafak, Gençlerbirliği’ne onu övgüyle anlatarak, profesyonel futbol kariyerine başlamasında etkili oldu. Ancak Mahmut Şafak, pandemide geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Öğretmen arkadaşlarının anlattıklarına göre Arda’nın sıkı takipçi olan Şafak, ölümünden bir ay önceye kadar genç sporcunun başarılarını çevresine sık sık anlatıyordu.