Arabeskin gizli yıldızıydı

80’li yılların çok popüler arabesk müzik dergisi Müzik Magazin’in 26 Eylül 1988 tarihli sayısında yayımlanan bir haber, uzun yıllar yasaklı kaldıktan sonra tekrar sahneye çıkmaya başlayan Bülent Ersoy’un İzmir Fuarı Kübana Gazinosu’ndaki programı üzerinedir. Haberi Bülent Ersoy’un sahnede genç şarkıcı Devran Çağlar’la birlikte poz verdiği fotoğraf süslemektedir. Sesi Bülent Ersoy’a çok benzetilen Devran Çağlar onu dinlemeye gitmiş, Ersoy da onu desteklediğini, kendisinin gençlik yıllarına benzettiğini söylemiştir. Birlikte verdikleri sarmaş dolaş poz için Bülent Ersoy bir de açıklama yapar: “Sakın hakkımızda dedikodu yapmayın. Ben nişanlı bir kadınım. O da pırıl pırıl bir delikanlı. Bizden ne köy olur ne de kasaba.”

Dinleyici sahiplendi

1987 yılında yayınlanan ilk albümü “Acılar İçinde” ile dikkatleri üzerine çeken Devran Çağlar, kıvırcık (o zamanki tabiriyle afro) saçları ve pos bıyığı ile Bülent Ersoy’u pek andırmasa da sesi ve şarkı söyleme biçimi hakikaten benzemektedir. Bununla birlikte benzer onlarca şarkıcı arasından sıyrılması fazla zaman almaz. Müzikte arabeskin hükümranlığını sürdürdüğü o günlerde, albümleri sessiz sedasız bir biçimde çok yüksek satış rakamları yakalar. Dönemin büyük müzik firmalarıyla yolu hiç kesişmez, büyük gazinolarda sahneye çıkma şansını yakalayamaz, gazete ve dergilerde büyük puntolu haberleri de çıkmaz ama türün dinleyicisinin bağrına bastığı bir gizli yıldız olur.

Gizli bir yıldızdır evet ama o eşiği aşması bir türlü mümkün olmaz. Arabeskin gözden düşmeye başladığı ‘90’lı yıllar boyunca da küçük gece kulüplerinde, lokallerde sahneye çıkmaya ve sadece onu sevenlerin ilgi gösterdiği albümler yapmaya devam eder. Yukarıdaki haberin aksine Bülent Ersoy’un ona hep engel olduğunu, yoluna taş koyduğunu sıklıkla iddia edecek, bu gerekçeyi öne sürecektir. İşin doğrusunu kimse bilemez ama 2000’li yıllarla beraber Devran Çağlar ismi giderek daha az gündeme gelir olur. Bir ara Eşref Kolçak’ın oğlu, Harun Kolçak’ın kardeşi olduğunu iddia etmesi de bundandır belki. Bu asparagas haber belki de onun son çaresidir. Gerçek adı Mustafa Dağlar’dır oysa; Şeref Kolçak değil.

Son albümü 2003’te

Son albümü “Seni Unutamadım / Kırık Hançer”, 2003 yılında yayınlanır; sonrasında sahneye çıkmaya devam etse de bir daha albüm yapmaz.

Görüntüsü de değişmiştir artık. Nicedir gerçeğini pos bıyıkların arkasına saklamak, “pırıl pırıl bir delikanlı” gibi görünmek zorunda hissetmiyordur kendini. 2017 yılında sosyal medyada öldüğüne dair bir söylenti yayılınca, uzun süredir yaşadığı Almanya’dan ses verir. Hayatını bir kadın olarak devam ettiriyor olması, “Ünlü şarkıcının son hali şaşırttı”, “Görenler gözlerine inanamadı”, “Tanınmaz halde” başlıklı haberlere iştahla konu edilir o günlerde.

Yapayalnız öldü

Üç gün önce Devran Çağlar’ın ölüm haberi bir kez daha sosyal medyaya düştüğünde çok kişi inanmakta zorlandı önce. Maltepe’deki evinde yapayalnız son nefesini vermiş olması, öldüğünün ancak çalıştığı mekânın sahibinin merak edip evine girmesiyle ortaya çıkmış olması gibi detaylarsa okuyan herkesi üzdü şüphesiz. Arabesk mi söyleyen şarkıcıların hayatlarına siniyordu yoksa hayatları mı onlara arabesk söylemeye itiyordu sorusuna bir kez daha cevap bulamadık. 

‘80’lerle ilgili ne getirsek hatırımıza, biri mutlaka Devran Çağlar’ın pos bıyıklarının ardından muzip ve çocuksu, nazik ve edalı gülümsemesi ve hülyalı bakışlarıyla poz verdiği kaset kapaklarından bir tanesi olurdu. İnternet çağının ‘caps’ modasına damgasını vurmuş İnş Cnm Ya ‘caps’i... Ya da belki bir şarkısı: “Beyaz gelinlikle sen gülümserken, yakarım bu şehri evlendiğin gün...”