01.11.2022 - 11:21 | Son Güncellenme:
Ahmet ÇÖTELİ/DHA
İki çocuk babası gazeteci Yücel Çakmak, 2013'te gittiği İstanbul’da, Beyazıt Meydanı'nda gezerken tezgahta satılan tespihlerden birkaç tane aldı. Memleketine dönen Çakmak, tespih koleksiyonu oluşturmaya karar verdi. Çeşitlerine göre tespih alan Çakmak, 9 yılda 700 civarında tespih biriktirdi. Çakmak, hayvansal ürün, ağaç ve doğal madenden yapılan 33'lük, 45'lik ve 99'luk tespihleri evinde sergilemeye başladı. Çakmak, özellikle ağaçtan yapılan tespihleri badem yağı ile silip, bakımını yapıyor.
'ÖNCE SIKMA TESPİHLER İLE BAŞLADIM'
İstanbul'da aldığı tespihlerin ardından, bu işi hobiye dönüştürdüğünü anlatan Yücel Çakmak, "Tespihleri çeşitlerine göre biriktirmeye başladım. Önce sıkma tespihler ile başladım. Daha sonra hayvansal ürünler, ağaçlar ve doğal madenlerden oluşan akik, firuze taşı gibi tespihleri toparladım. 700'e yakın tespih mevcut. Gergedan boynuzu, koç boynuzu, geyik boynuzu, deve kemiği, fildişi, sıkma kehribar, ateş kehribar, katalin ve doğal kehribar tespihlerim var" dedi.
DOĞAL KEHRİBARIN GRAMI 12 DOLAR
Biriktirdiği tespihlerin özelliklerinden de bahseden Çakmak, "Doğal kehribar, yerin altından çıkan 300 milyon yaşında olan taşlar. Genelde Baltık Denizi'nde bulunur, oradan gelir. 99'luk tespihler de topluyorum. Muhafaza etmek amacıyla genelde eskileri araştırıp, soruyorum. Çünkü tespih bir kültürdür. Tespihin geleceğe aktarılacak çeşitliliği var; aktarmaya çalışırsak ne mutlu bize. Yurt dışından da gelen tespihlerimiz var. İran tespihim var; yazın çektiğinizde serin tutuyor, kışın çektiğinizde elinizi ısıtıyor. Litvanya'dan gelen doğal kehribardır. Bunlar altın gibi, gümüş gibi gram ile satılır. Şu anda gramı 12 dolar" diye konuştu.