26.03.2020 - 11:29 | Son Güncellenme:
AA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında 2016'da tutuklanan ve Sincan Cezaevi'ne konulan Kuseyri, rahatsızlığı yüzünden geçen yıl mayıs ayında Adalet Bakanlığınca hastaneye yatırılarak gerekli tedaviyi alması ve operasyon geçirmesi sağlandı.
Başarılı geçen operasyonun ardından Kuseyri'nin tıbbi kontrolleri özenle takip edilerek doktorlar tarafından kemoterapi alması önerildi ancak Kuseyri başlangıçta kemoterapi almayı reddetti ve yargılamasını yürüten mahkemeden tahliyesini istedi.
Tahliye talebi, hastanelerin yüksek güvenlikli kısımlarında gerekli tedaviyi alabileceği gerekçesiyle reddedildi. Bunun üzerine Kuseyri, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapora istinaden tahliye edilmesi gerektiğini ileri sürerek, Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Anayasa Mahkemesinin tedbir kararı üzerine Kuseyri'nin tüm tıbbi tedavileri eksiksiz alması konusunda gerekenler yapıldı ve birçok kez Yıldırım Beyazıt Hastanesi Onkoloji Kliniği'nde muayene edildi. Uzman doktorlarca cezaevinde kalmasının sağlığı açısından tehlike oluşturmadığı yönünde düzenlenen raporlara rağmen Kuseyri, bu kez de AİHM'e başvurdu.
AİHM, ilk olarak Kuseyri'nin tedbiren tahliye talebini ele aldı. Adalet Bakanlığı da Kuseyri'nin rahatsızlığının gereği olan tüm tıbbi tedavileri alanında uzman doktorların görevli bulunduğu hastanede aldığına dair bilgileri AİHM'e sundu.
ÖNCE TEDBİREN TAHLİYE TALEBİ, SONRA BAŞVURUNUN TAMAMI REDDEDİLDİ
AİHM ise Anayasa Mahkemesinin yeni bir tedbir kararı verip vermediği konusunda ek bilgi istedi. Bu sırada, Yıldırım Beyazıt Hastanesi tarafından düzenlenen raporları dikkate alan Anayasa Mahkemesi, başvuranın cezaevinde kalmasının sağlığı açısından tehlike oluşturmadığı sonucuna vardığı yeni bir tedbir kararı verdi.
Adalet Bakanlığının ikinci kez verdiği bilgiler üzerine AİHM, başvuranın sağlığı açısından bir tehlike olmadığı kanaatine vararak tedbiren tahliye talebini 12 Aralık 2019'da reddetti.
Tedbiren tahliye talebinin karara bağlanmasının ardından AİHM, başvurunun tamamını değerlendirdi. AİHM, hükümet adına Adalet Bakanlığınca sunulan görüşü de dikkate alarak iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle başvuruyu kabul edilemez buldu.
KUSEYRİ HAKKINDAKİ KARAR
FETÖ'nün sözde yargı imamı olduğu iddia edilen Mehmet Rasim Kuseyri, FETÖ'nün avukat yapılanmasına ilişkin davada örgüt üyeliğinden 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Mahkemenin gerekçeli kararında, Kuseyri'nin, avukatlığını da yaptığı örgütün tepe yöneticilerinden firari Akın İpek ile ByLock arkadaşı olduğu belirtilmişti.