10.04.2025 - 11:37 | Son Güncellenme:
AA
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararına göre, 31 Temmuz 2014'te anneannesi maktul Leyla Çetiner ile annesi müşteki Berrin Şener'in, Bedirhan Şener ile görüşmek için ikametine gittikleri, bu sırada Abdüllatif Şener'in aracı park etmek için apartmanın dışında olduğu anlatıldı.
Leyla Çetiner ve Berrin Şener'in zile bastıkları, Bedirhan Şener'in kapıyı açar açmaz Abdüllatif Şener'e ait olan silahla ateş açtığı aktarılan gerekçeli kararda, anne Şener'in kapının önünden koşarak uzaklaştığı, kurşunların isabet ettiği Leyla Çetiner'in ise olay yerinde vefat ettiği belirtildi.
9 KURŞUN İSABET ETTİ
Adli Tıp Kurumu raporuna da yer verilen gerekçeli kararda, Çetiner'in vücuduna 9 kurşun isabet ettiği, maktulün, "ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmalarına bağlı kafatası kubbe, kaide ve iskelet sistemi kemik kırıkları ile birlikte iç organ ve büyük damar harabiyetlerinden gelişen iç ve dış kanama" sonucu vefat ettiği tespitine yer verildi.
Gerekçeli kararda, sanık avukatlarının duruşmalar sırasında müvekkillerinin akıl sağlığının yerinde olmadığını bu yüzden ceza ehliyetinin bulunmadığını savundukları ancak farklı tarihlerde dava dosyasına adli tıp kurumundan sanık Şener'in cezai ehliyetinin tam olduğuna dair raporlar sunulduğu belirtildi.
Şener'in cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisini ortadan kaldıracak mahiyette herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı aktarılan gerekçeli kararda, "Adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı anlaşılmıştır." değerlendirmesine yer verildi.
"SANIĞIN SUÇ TARİHİNDE CEZAİ EHLİYETİ TAM"
Sanığın cinayeti kasten işlediği ifade edilen söz konusu kararda, şu tespitlere yer verildi :
"Sanık Şener'in tabancayla, maktulün vücuduna çok yakın mesafeden ateş ederek mermilerin Çetiner'in hayati bölgelerine isabet etmesi sebebiyle ölümün gerçekleştiği ve bu haliyle sanığın maktulü öldürmeye yönelik eylemdeki kastının 'doğrudan kast' ile olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar sanık ve müdafilerinin sanığın anneannesini öldürmeye yönelik kastının olmadığını ateş etme eylemlerinin boşluğa karşı gerçekleştirdiğini ve olay anında etkisinde bulunduğu ruhsal rahatsızlığı nedeniyle ateş ettiği kişinin anneannesi olduğunu bilmediğini savunsalar da dosya kapsamındaki raporlarla da sabit olacağı üzere, sanığın suç tarihinde cezai ehliyetinin tam olması, sanığın ateş ettiği yönündeki ikrarı, mağdurun beyanlarını tüm dosya kapsamındaki uzmanlık raporları bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın maktule yönelik 'üst soydan akrabaya karşı kasten öldürme' eylemini kasten gerçekleştirdiği belirlenmiştir."
Sanığın, annesi Berrin Şener'e yönelik öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle kamu davası açıldığı hatırlatılan gerekçeli kararda, sanığın defalarca ateş ettiği ancak annesini hedef aldığını gösterir somut, kesin ve inandırıcı delil olmadığından "şüpheden sanık yararlanır" evrensel ilkesi gereğince atılı suçtan beraat ettiği kaydedildi.
Bu kapsamda, sanık Şener'in anneannesi Leyla Çetiner'i silahla öldürdüğü gerekçesiyle "üst soydan akrabaya karşı kasten öldürme" suçundan müebbet, ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan da 1 yıl 8 ay hapse çarptırıldığı bildirildi.