Gündem5 ayda elleriyle yaptılar! Bu yöntemle karavanı ucuza mal etmek mümkün

5 ayda elleriyle yaptılar! Bu yöntemle karavanı ucuza mal etmek mümkün

15.05.2022 - 07:02 | Son Güncellenme:

Tam zamanlı bir çalışan olmayı karavanla seyahate engel olarak görüyorsanız yanıldınız! Selcan-Murat Ekinci çifti, “Cuma 17.30 ile pazartesi 08.00 arası bizim” diyerek kendi yaptıkları karavanlarıyla Türkiye'yi karış karış geziyor. Üstelik basit bir araştırmayla maliyetleri büyük oranda düşürerek.

5 ayda elleriyle yaptılar Bu yöntemle karavanı ucuza mal etmek mümkün

Pandeminin karavana olan ilgiyi artırdığı bir gerçek ancak koronavirüs öncesinde de karavanla seyahate olan ilgi hiç azımsanmayacak seviyedeydi. Sosyal medyada 'Gezen Yaka' adıyla bilinen Selcan-Murat Ekinci çifti de 2019 yılından beri mesailerini bitirir bitirmez, tulumlarını giyip karavanlarına koşanlardan. Selcan dijital pazarlama uzmanı, Murat ise makine mühendisi olarak yıllardır özel sektörde çalışıyor. Bütün hayatlarını bir yandan çalışırken bir yandan da hayatı kaçırmamak adına yeni yerler, insanlar keşfetmek ve anılar biriktirmek üzerine kurgulamışlar.

Haberin Devamı

Sosyal medyada kullandıkları isimlerinin de buradan geldiğini, "İsmimiz aslında iki gerçekliğimizden oluşuyor, gezmek ve çalışmak. Bizim gibi her tatilini gezerek değerlendiren beyaz yaka ve mavi yaka çalışanlara ithaf edilmiş bir isim Gezen Yaka. Yolculuğumuza yeni katılanlar, işlerimizi bırakarak gezdiğimizi düşünseler de aslında bizim de hepimiz gibi bir 'yakaya' sahip olduğunu gördüklerinde oldukça şaşırıyorlar" sözleriyle dile getiriyorlar.

5 ayda elleriyle yaptılar Bu yöntemle karavanı ucuza mal etmek mümkün

‘HER ŞEY BİR SORUYLA BAŞLADI’

Hem yurt içinde hem de yurt dışında otel ve çadır hayatı yaşayan çift, kendilerine sordukları bir soru ile karavana geçmeye adım atmışlar. “Çadırla kamp yaptığımız bir gün oradaki karavanları gördük ve neden bizim de bir karavanımız olmasın sorusuyla başladı her şey” diyen Ekinci ailesi, hislerini şöyle dile getiriyor:

Haberin Devamı

"Gezmeyi çok seviyorduk ve karavan tam olarak bizim için özgürlük kelimesinin karşılığıydı. İkimizin de küçüklükten beri ortak hayalinin karavan olduğunu o gün keşfettik. Amacımız milyarlarca yıldızın altında yatmak, daha da özgür olmak, bir gün dağ, deniz ve göl manzarasına uyanmaktı. Aslında en büyük hayalimiz de buydu. Nerede, nasıl, hangi manzarada uyanacağımızı, hangi saatte yemek yiyeceğimizi belirleyebilme özgürlüğü. Beğendiğimiz bir yer keşfedersek orada istediğimiz kadar kalıp sonrasında yola devam edebilmekti amacımız."

Çift, hemen araştırmaya ve karavan hayatına gönül vermiş dostlarla konuşmaya başlamış. Nerede bir karavan görseler gidip tanışıp bilgi almaya çalışmış. Hem yurt içi hem de yurt dışı birçok kaynağı inceleyerek hayalleri için büyük bir adım atmışlar.

'İŞTEN ÇIKIP GECE 02.00’YE KADAR KARAVAN YAPTIK'

Karavan yapımının ilk etabında ihtiyaçlarını listeleyen çift, bunu da yapabilmek için karavan üreticilerini gezmiş, karavan sahipleriyle uzun uzun sohbetler yapmış, internette yüzlerce farklı yazı ve makale okumuş. Bu görüşmeler çerçevesinde de tasarımlarını oluşturup çizmişler. Bu sürecin yaklaşık 6 aylarını aldığını dile getiren Ekinci ailesi, yapım sürecini şu sözlerle anlatıyor:

"Kendi tasarımımızı yaptırmak adına teklif almaya başladık fakat bizim tasarımımız klasik karavan yerleşiminden farklı olduğu için kimi üreticiler teklif dahi vermediler. Bunun sonucunda hibrit bir imalat sürecine başlamış olduk. Kendi tasarımımız çerçevesinde imalata başladık. Kimi noktalarda yine destek aldık. İşten saat 17.30’da çıkıp gece 01.00-02.00’ye kadar karavanla uğraştık. Bütün hafta sonlarımızı karavana adadık. Tüm yapım süreci 5 ay sürdü. 2019 yılında araç dahil olmak üzere yaklaşık 140 bin TL gibi bir rakama mal olmuştu ve şimdiye kadar 50 bin km'den fazla yol yaptık."

Selcan-Murat Ekinci çifti hem iş hem seyahat dengesini kurabilmenin en kritik nokta olduğunu söylüyor. "Geçinebilmek ve gezebilmek adına işlerimize ihtiyacımız var" diyen Ekinci ailesi, "Bu noktada iş yerlerimizden aldığımız izinler çerçevesinde hep yollardayız. Örneğin yıllık 14’er gün izin hakkımız var. Bu izni olduğunca efektif kullanmaya çalışıyoruz. Bayram haftalarını birleştiriyoruz. Bazen hafta sonlarını 1 veya 2 gün izin alarak 4 güne çıkartıp yine yollara düşüyoruz. Uzaktan çalışma fırsatımız olur ise karavanımızla gittiğimiz yerlerden de çalışabildiğimiz günlerimiz oluyor. Bunların dışında ise her cuma 17.30 ile pazartesi 08.00 arası bizim" yorumunu yaptı.

Haberin Devamı

5 ayda elleriyle yaptılar Bu yöntemle karavanı ucuza mal etmek mümkün

'EVDE YAŞAMAK KARAVANDAN DAHA MALİYETLİ'

Karavanda en büyük maliyetin şu sıralar yakıt olduğunu ve mutfak maliyelerinin evle aynı gittiğini dile getiren Ekinci ailesi, “Aslında evimizi kapatsak ve karavanda yaşamaya karar versek evdeki elektik, su, internet gibi birçok sabit maliyetimiz karavanda olmayabilir. Elektriğimizi kendimiz güneş panellerimizden üretiyoruz, suyumuzu ise gittiğimiz yerlerdeki çeşmelerden doldurabiliyoruz.

Bütün bunlar dışında her araçta olduğu gibi karavanlarda da aracın yıllık bakım, sigorta ve kasko maliyetleri var. Ek olarak kira ve ev fiyatlarının çok yükseldiği günümüzde karavanda yaşamak kesinlikle daha avantajlı hale geliyor" açıklamasını yaptı.

‘8 METREKARE İÇİNDE RENK RENK KIYAFETE YER YOK'

Pandemi döneminde karavanda herkesten izole bir yaşam süren çift, öncesinde kısıtlı şekilde seyahatler edebiliyorken, pandemi döneminde uzaktan yürüttükleri işleriyle karavanda ve farklı bir şehirde uzun süre konaklama şansı bulmuşlar. "Gittiğimiz yerler hem evimiz hem de iş yerimiz oldu” diyen çift, “Bilmeden de olsa doğru zamanda karavanımızı yaptığımızı sonuna kadar hissettik. Evi kapatmayı da ilk kez o zamanlar düşünmeye başladık" şeklinde konuştular.

Haberin Devamı

Karavanla ilk kez tanışacaklara tavsiyeleri ise yaşam tarzlarını gözden geçirmeleri. Özellikle de minimal yaşam tarzına uyum sağlayabilmenin kilit noktalardan biri olduğunun altını çizen Ekinci ailesi, “Evimizdeki gibi alanlarımız karavanlarda yok. Bizim karavanımız yaklaşık 8 metrekare. Bu alan evlerimizdeki neredeyse en küçük odadan daha küçük bir alan. Öncelikle bu kadar küçük bir alanda yaşayabilmek noktasında netleşmeliler. Renk renk kıyafetler, yedeğin yedeği çatal bıçaklar, bunların hepsi maalesef evde kalmak zorunda. Eğer tüm bu soruların yanıtı 'evet' ise zaten gerisi çok kolay bir şekilde gelecek" diyerek sözlerini noktaladı.