Gündem31 yıldır dinmeyen acı... Bugün günlerden Madımak

31 yıldır dinmeyen acı... Bugün günlerden Madımak

02.07.2024 - 09:52 | Son Güncellenme:

2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında 33 aydın ve sanatçı, 2 otel çalışanı ve 2 göstericinin hayatını kaybetmesinin üzerinden 31 yıl geçti.

31 yıldır dinmeyen acı... Bugün günlerden Madımak

Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri'ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesiyle 33 aydın, 2 otel görevlisi ile olaylara karışan 2 kişi olmak üzere toplam 37 kişi hayatını kaybetti. Olayların 31'inci yılında anma etkinlikleri gerçekleştirildi. Kentteki ilk anma programı, valilik tarafından yapıldı.

Haberin Devamı

Vali Yılmaz Şimşek, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Sivas Milletvekili Hakan Aksu, AK Parti İl Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hakan Demirgil, Ticaret Borsası Başkanı Hayrullah Karakaya ile çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan heyet, valilik binasından Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülen eski Madımak Oteli'ne yürüdü. Heyet, bina içinde 2 Temmuz 1993'te yaşamını yitirenlerin isimlerinin yer aldığı anı köşesine karanfil bırakarak, dua etti.

31 yıldır dinmeyen acı... Bugün günlerden Madımak

'ŞER ODAKLARINA FIRSAT VERMEYELİM'

Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, "31 yıl önce bu mekanda meydana gelen acı olayın yıl dönümü. Bu vesileyle buraya geldik. Burada hayatını kaybeden canlar, vatandaşlar ve sanatçılar için karanfil bırakıp, onlar için dua ettik. Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Tabii bu acı sadece burada hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısı değil, hepimizin acısıdır. Tüm Sivas'ın acısı, tüm Türkiye'nin, ülkemizin acısıdır. Temennimiz; bu tür üzücü olayların, acı olayların bir daha olmamasıdır. Bu anlamda da hepimize düşen önemli görevler var. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Birbirimize daha da yakınlaşmamız gerekiyor. Sevgi ve kardeşlik tohumlarını tekrar yeşertmemiz gerekiyor ki aramıza nifak tohumları ekmek isteyen şer odaklarına fırsat vermeyelim. Biliyoruz ki bu topraklarda yüzyıllardır hangi inançtan ve mezhepten olursa olsun, herkes barış içerisinde yan yana kardeşçe yaşamışlardır. İnşallah bundan sonra da yaşayacaklardır. Yine bu toprakların yetiştirmiş olduğu Pir Sultan Abdal, Aşık Veysel, Ruhsati gibi ozanlarımızda bizlere hep kardeşliği, sevgiyi, barışı öğütlemişlerdir. Türkülerinde ve şiirlerinde bize bunları mesaj olarak vermişlerdir. Bizler de onların mesajlarını doğru algılayıp, o yönde adımlar atıyoruz. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Sivas'ta sevgi ve barış iklimini her zaman diri tutmak istiyoruz. İnşallah bu çaba ve çalışmalarımız sonucunda bizden sonraki nesillere daha sevgi dolu, barış dolu ve kardeşlik dolu bir dünya bırakabilelim" dedi.

Haberin Devamı

'HER TÜRLÜ ŞER ODAĞININ FARKINDAYIZ'

Haberin Devamı

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ise olayda hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, "Bu acıyı sadece yaşamakla kalmıyoruz, aynı zamanda onların hatıralarını yad ediyoruz. Onlar, bizlere bir emanet bıraktılar. Bu ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği emanetini bıraktılar. Burada bu acıyı paylaşırken, yakınlarına sabır dilerken, bunu asla bir siyasi istismar konusu yapmamak, bu ülkenin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine mutlaka çok güçlü bir vurgu yapmak gerekiyor. Birkaç gün önce de yine yakın ilimiz Kayseri'de bu ülkenin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine, saldıran ve bu ülkenin huzurunu bozmaya çalışan çok farklı odakların olduğunu da biliyoruz. Bu ülkenin huzuruna, istikrarına, birliğine, beraberliğine kasteden her türlü şer odağının farkındayız. Aziz milletimiz de farkında. Bu toprakların, bu şehrin bir evladı olarak bu sokakta büyüdüm. Babamız esnaftı, bin yıllık bu kadim şehrimizin geleneğini, kardeşliğini, dostluğunu, çocukluğumuzla beraber yaşadık ve bundan sonrada yaşayacağız. Ünal benim kardeşim, benim akrabam, yakınım, dostum, bunu bilsinler. Bilmelerini de arzu ediyorum. İnşallah bu ülkenin bundan sonra da birliğine, kardeşliğine, istikrarına kastedecek her türlü eylemin karşısındayız. Birlik, beraberliğimizi koruyarak dimdik ayakta olduğumuzu belirtmek istiyoruz" diye konuştu.

Haberin Devamı

'BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN DAİM OLMASINI DİLİYORUM'

CEM Vakfı Sivas Şube Başkanı Ünal Karataş da "Sivas'ta bu vahşeti planlayanlar, Başbağlar'da da sahnede oldular. Her iki katliamını da aynı şer odakları ve aynı kötü odaklar meydana getirdi. İnanıyoruz ki ne Sivas ne Erzincan ne Çorum ne Maraş ne de ülkemizin herhangi bir şehri bir daha üzerimize gölge düşürecek bu tür insanlık suçlarının yaşanmasına asla müsaade etmeyecektir. Bu yaşadığımız acı olaylardan tecrübe edinerek, bir daha şer odaklarına asla fırsat vermemeliyiz. Birlik ve beraberliğimizin daim olmasını diliyorum. Bir daha böyle acı olayların yaşanmamasını niyaz ediyorum" dedi. (Hüsnü Ümit AVCI-Alperen YILDIZ-Uğur YİĞİT/SİVAS, DHA)

Haberin Devamı

NE OLMUŞTU?

Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Pir Sultan Abdal Kültür Derneğince organize edilen şenlikler sırasında Madımak Oteli'nin yakılması nedeniyle aralarında sanatçıların da bulunduğu 33 kişi, 2 otel çalışanı ve 2 gösterici öldü.

Olaydan sonra 124 kişi hakkında "Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla açılan davalar, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya alındı. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) 26 Aralık 1994'te hükmü açıkladı. 26 sanık 20'şer yıl hapse çarptırıldı ancak olayda yazar Aziz Nesin'in tahriki gerekçe gösterilerek cezalar 15 yıla indirildi.

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefetten 60 sanık 3'er yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yakalanamayan eski Sivas Belediyesi Meclis Üyesi Cafer Erçakmak'ın dosyası ayrıldı, 37 kişi için beraat kararı verildi.

31 yıldır dinmeyen acı... Bugün günlerden Madımak

Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise olayların, "Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek DGM'nin kararını esastan bozdu.

DGM'nin bozma kararına uyarak yeniden başlattığı yargılama sonucunda 33 sanık idam cezasına mahkum edilirken, 4 sanık 20'şer yıl, bir sanık 15 yıl, 27 sanık 7 yıl 6'şar ay, 2 sanık 5'er yıl ağır, bir sanık ise 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, ilk yargılamada 3'er yıl hapse mahkum edilen 11 sanık hakkındaki kararında direndi, 14 sanığın beraatini kararlaştırdı. 6 sanık hakkındaki dava dosyası ayrıldı, hükümle birlikte tutuklu 4 sanığı tahliye etti.

Bu karar da temyiz edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, bu kez, 33 sanık hakkındaki idam kararını usul yönünden bozdu.

Mahkeme, üçüncü kararını 16 Haziran 2000'de açıkladı. 33 sanığa idam, 4 sanığa 20'şer yıl, bir sanığa 15 yıl, dokuz sanığa 7 yıl 6'şar ay, bir sanığa ise 5 yıl ağır hapis cezası verildi, iki sanığın dosyası ayrıldı.

Yargıtay, 20 yıl ağır hapis cezası alan sanıklardan Durmuş Tufan ile idama mahkum edilen Mevlüt Atalay ve Ali Kurt hakkındaki hükümleri, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanma talepleri konusunda karar verilmemesi nedeniyle bozdu.

31 yıldır dinmeyen acı... Bugün günlerden Madımak

Ankara 1 No'lu DGM, 4 Nisan 2002'de, sanıkların Pişmanlık Yasası'ndan yararlanma koşullarının oluşmadığına karar vererek, Kurt ve Atalay'ı idam, Tufan'ı da 20 yıl ağır hapis cezasına mahkum etti. İdam cezasının kaldırılmasının ardından idam cezaları müebbet hapse çevrildi.

Davanın yakalanamayan sanıklarıyla ilgili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Mart 2012'deki duruşmada, zamanaşımı kararı verildi. Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ hakkındaki dava, ölmeleri nedeniyle ortadan kalkarken 5 sanık hakkındaki dava zamanaşımı nedeniyle düşürüldü.

Müdahil avukatlarının itirazı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Temmuz 2014'te zamanaşımı kararını onadı.

Sivas ana davasında, Ankara 1 Nolu DGM'de tutuklu yargılanarak hapis cezası alan, Yargıtayın bozma kararı sonrası firari oldukları anlaşılan sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş'ın ise yargılanmalarına Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Mahkeme, 14 Eylül 2023'te, bu sanıklar hakkındaki davayı zamanaşımından düşürdü.

2014'teki bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümünce 29 Haziran 2021'de görüşüldü ve incelenmesi ertelendi. Yüksek Mahkeme, 14 Aralık 2023'te başvuruyu tekrar ele aldı, görüşülmesini bir kez daha erteledi. Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü en son 25 Ocak 2024'te, bireysel başvurunun Genel Kurul'da 15 Şubat'ta görüşülmesini kararlaştırmıştı.