21.07.2023 - 13:02 | Son Güncellenme:
Mithat ABAKAN- Ömer KARÇA/DHA
Mersin'de 1988 yılında doğan Armağan Say ve ailesi, bir süre sonra Adana'ya taşındı. Armağan, annesi ve teyzesi tarafından 1993 yılında Adana İncirlik Üssü'nde görevli ABD'li Rice ailesine, kendisinden 1 yaş küçük kız kardeşiyle birlikte evlatlık verildi. Kendisini evlatlık alan çiftin görevini tamamlamasıyla ABD'ye götürülen Armağan ile kız kardeşine yeni kimlik çıkartıldı. Yeni ailesi, 14 yaşındayken Armağan Rice’a kız kardeşiyle birlikte Türkiye'den evlatlık alındıklarını söyledi.
31 YAŞINDA TÜRKİYE'YE GELDİ
Türk olduğunu öğrendikten sonra ABD'de bulabildiği kaynaklardan Türkiye hakkında bilgi sahibi olmaya çalışan Armağan Rice ve kız kardeşi, ABD'li ailesinden aldığı bilgi sonrasında gerçek ailesinin adresine ulaştı. Türkiye'ye sürekli mektup yazan kardeşler, aileleri hakkında bilgi edinmek için çaba gösterdi. Armağan Rice, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 4 yıl önce yeteri kadar para biriktirip, Türkiye'ye gelmeye karar verdi. Kız kardeşi ise bir Meksikalıyla evlenerek ABD'de kaldı.
HALALARINI ZİYARETTE BİR DE ABLASI OLDUĞUNU ÖĞRENDİ
Adana'ya gelerek biyolojik annesi Gülseren Say ve babası Şahin Say'ın yaşadığı evi bulan Armağan Rice, tek katlı evin kapı ve penceresinin kırık olduğunu görünce polis merkezine giderek, kendisine yardımcı olmalarını istedi. Anne ve babasının trafik kazasında hayatını kaybettiğini öğrenen Armağan Rice, polisin de yardımıyla önce amcasını, ardından halalarını buldu. Halalarına yaptığı ziyarette bir de ablası olduğunu öğrenen Rice, onunla da bir araya geldi. Anne ve babasının mezarlarını ziyaret eden Armağan Rice, Türkiye'de kalmaya karar verdi. Önce Mersin'de, ardından Antalya'nın Manavgat ilçesinde çeşitli işlerde çalışan ve Endonezyalı bir kadınla evlenen Armağan Rice'ın geçen aylarda bir kız bebeği dünyaya geldi.
'BABAM ALKOLİKTİ, ANNEM DE SÜREKLİ İLAÇ KULLANIYORDU'
Armağan Rice, hayat hikayesini ve yaşadıklarını anlattı. Armağan Rice, "Mersin'de doğan, Adana'da yaşayan, küçük yaşta ABD'li bir aileye verilip oraya götürülen bir Türk çocuğuyum. Çocukluğum, ABD'de oldukça zor şartlarda geçti. Babam alkolikti, annem de depresyon nedeniyle sürekli ilaç kullanıyordu. Bir süre sonra ayrıldılar zaten. Çok sıkıntı çektik. Türk olduğumuzu bilmeden kız kardeşimle birbirimize yardımcı olmaya çalıştık. Orada soğuktan gece üzerim açık kalsa üvey anne ve babam asla örtmezdi, sadece kız kardeşim örterdi" dedi.
14 YAŞINDAYKEN EVLATLIK ALINDIKLARINI ÖĞRENDİLER
ABD'li ailesinin kendilerine 14 yaşındayken Türkiye'den evlatlık alındıklarını söylediğini anlatan Rice, "ABD'li ailemiz İncirlik'te görevliymiş ve çocukları olmuyormuş. Araya birilerini koymuşlar ve bizi bulmuşlar. Bizi kendilerine birinin başı açık, diğeri kapalı 2 kadın getirmiş. Başı açık olan kadın sürekli ağlıyormuş. Üvey annem başı kapalı kadının teyzem olduğunu söyledi. Bize Adana'da yaşayan ailemizin adresini de verdiler. Önce şok yaşadık, ardından kız kardeşimle birlikte mektup yazmaya karar verdik. Sürekli mektup yazdık. Bir defa bize Adana'dan mektup geldi. Gelen mektup Türkçeydi. Tabii Türkçe bilmiyorduk" diye konuştu.
'ANNE VE BABAMIN MEZARINA GİTTİM, DUA ETTİM'
Türk olduğunu öğrendikten sonra bulduğu kaynaklardan Türkiye hakkında araştırmalar yaptığını anlatan Rice, reşit olduktan sonra Kaliforniya'dan ayrıldığını ve ABD'nin orta batı eyaletlerinin hemen hemen hepsinde çeşitli işlerde çalıştığını söyledi. Yeterince para biriktirdiğinde Türkiye'ye gelmeye karar verdiğini belirten Armağan Rice, şöyle devam etti:
"Uçakla İstanbul'a geldim, ardından otobüsle Adana'ya gittim. Adana'da bir taksiyle elimdeki adresten ailemin yaşadığı evi buldum. Evin kapıları ve camları kırıktı, harabe gibiydi. Hayal kırıklığına uğradım. Taksicinin, polisin yardımcı olabileceğini söylemesi üzerine polis merkezine gittik. Polisler beni çok sıcak karşıladı, bana çay ikram ettiler. Çok şaşırdım, yaşadıklarımı anlatıp annemi ve babamı aradığımı söylediğimde 15 dakika içerisinde sonuca ulaştılar. Maalesef annem ve babam bir trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Ev, o nedenle o haldeymiş. Amcamı buldular, amcam bir motosikletle polis merkezine geldi. Kendisiyle konuştuk. Bana Suriyeli bir eşi olduğunu bu nedenle kendisini evine götüremeyeceğini, 2 halamın olduğunu, onlarda kalabileceğimi söyledi. Halalarıma gittim, onlarla birkaç gün geçirdim. Bir ablam olduğunu öğrendim, onunla buluştuk. Anne ve babamın mezarına gittim, dua ettim, üzerlerine çiçek diktim."
Türkiye'ye geldikten sonra ABD'ye dönmek istemediğini anlatan Armağan Rice, çok iyi derecede İngilizce bildiği için önce Mersin'de ardından Antalya'da turizm sektöründe çalıştığını anlattı. Manavgat'ta çalışırken Endonezyalı eşiyle tanıştıklarını ve evlendiklerini söyleyen Rice, birkaç ay önce kız bebeklerinin dünyaya geldiğini söyledi.
'TÜRKİYE'DE ÖLECEĞİM'
ABD ve Türkiye'deki yaşam arasında korkunç uçurum olduğunu söyleyen Armağan Rice, "ABD'de başınıza bir şey gelse size kimse yardımcı olmaz. Mesela işinizi kaybedip yeni iş bulamazsanız, her şeyinizi kaybedebilirsiniz. Evsiz kalıp sokaklarda kalmaya başlarsınız. Türkiye'de öyle değil; insanlar birbirlerine inanılmaz yardımcı olmaya çalışıyor. Hem de her konuda" diye konuştu.
Bundan sonra ABD'ye dönmeyi düşünmediğini kaydeden Rice, "Türkiye'de doğdum ve Türkiye'de öleceğim" dedi.
Rice, koluna yaptırdığı Atatürk, Türk bayrağı Mehmetçik ve kurt dövmesini de gösterdi. Armağan Rice, ABD'deki babası Donald Rice ve annesi Andrea Horning'in hayatta olduğunu, yalnızca üvey annesiyle görüşmeye devam ettiğini söyledi.