Vietnam Savaşı’nı protesto etmek ve Nepal Katmandu’da Budizm’i öğrenmek için İstanbul’a gelen hippilerin uğrak yeri Lale Restoran Pudding Shop, 60 yıllık hippi hatıralarıyla dolu. Sultanahmet’in en eski esnafından Namık Çolpan’a ait lokantada hippilerin bıraktığı haberleşme kağıtları ve fotoğraflar yüzyılın en ilginç kuşağının izlerini yansıtıyor. Çolpan, 18 yıl sonra geri gelen tuzluğu ve restoranında gitar çalan hippileri Milliyet’e anlattı. ABD’nin Vietnam’a asker göndermesine karşı oluşan başkaldırı hareketi 1965’de hippi akımını başlatmıştı.
ABD eski Başkanı Bill Clinton, 70’lerde bir hippi olarak geldiği Lale Restoran Pudding Shop’u 1999’da tekrar ziyaret etti.Haberleşme merkezi
ABD ve Avrupa’dan binlerce genç, sade yaşam isteği ve savaş karşıtlığıyla Asya’ya yönelmişti. ABD ve Avrupa’dan yola çıkıp otostop yapan hippiler, Katmandu’ya giderken İstanbul’da uzun molalar veriyordu. İstanbul’un turistik semti Sultanahmet’te tarihi caminin önünde uyku tulumunda yatan hippiler, yakınlarından
haber almak, aynı yöne gidecek gruplarla buluşmak ve arkadan gelenlere not bırakmak için Lale Restoran’ı kullanıyordu. Zamanla hippilerin buluşma ve haberleşme merkezine dönüşen Lale Restoran, gençlerin arkalarında bıraktıkları ailelerine verdikleri ilk adres oluyordu. Aileler de mesajlarını restoranın telefonundan panoya yazdırıyordu.
Otobüs durağı gibi
Lale Restoran kısa sürede Nepal Katmandu’ya gitmek için otobüs sürücüleriyle yolcuların buluştuğu bir merkez haline gelmişti. Otobüs şoförleriyle 45-50 dolara anlaşan hippiler, Katmandu’ya İran ya da Afganistan’dan bir aktarma daha yaparak ulaşıyordu. 30 yıl boyunca hippilere dostluk sunup tercümanlık yapan Namık Çolpan anılarını Milliyet’e anlattı. Çolpan, “Hippilerle tanıştığımda çocuktum. Açık havada geceleyen hippiler yiyecek için babamın dükkânına gelirdi. Otobüs beklerken gitar çalıp şarkılar söylerlerdi” dedi.
‘Hep iyilik gördük’
Namık Çolpan, “Hippiler sokakta, parkta yatardı. İstanbul’u gezmeleri için yol tarif ederdik. Parası olmayanlara ücretsiz
yemek verirdik, 5-10 yıl sonra para gönderip borçlarını öderlerdi. 1965’ten 1990’a kadar geldiler, 35 yıl boyunca dostlar edindik. Vietnam Savaşı bitince hepsi meslek sahibi oldu. Kendilerine güneş ya da çiçek çocukları diyen hippiler ve 68 kuşağı parayı sevmezdi, onlardan hep iyilik gördük” dedi.
‘İhtiyacım vardı’ dediNamık Çolpan, “Bir Alman hippi, hep dışarıda kaldıkları için 1975 yılında bizden bir tuzluk çalmış. Yol boyunca salatalık, domates yemek için. Adam 1993’te geldiğinde, ‘O zaman tuzluğa ihtiyacım vardı aldım ama geri getirerek teşekkür etmek istedim’ dedi. Bu kez bir iş adamıydı. Lale Restoran’ı evleri gibi görüyorlardı. Dünya malına değer vermiyorlardı. Pasaportlarını bırakıp gider, bir hafta sonra almaya gelirlerdi. Halen görüştüğüm hippiler var. Barış, sakinlik, müzik ve dans temel felsefeleriydi” diye konuştu.