11.03.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
RAMAZAN’I SAĞLIKLI GEÇİRMENİN YOLLARI - Hazırlayan: DİDEM SEYMEN - Beslenme, toplumsal hayat değişikliklerinden etkilenir. Bu değişiklikler insanların beslenme alışkanlıklarında, besin tercihlerinde farklılıklara yol açabilir. Ramazan ayı bu değişikliklerin net bir şekilde görüldüğü süreçlerden biri. Ramazan ayında öğünlerin azalması sebebiyle
yeterli ve dengeli beslenmek insan sağlığı için önem taşır.
Uzun süreli açlık sonrası vücudun gereksinimlerini kısa süre içerisinde sağlamak için tercih edilen besinler vitamin, mineral, karbonhidrat, protein ve yağ bakımından dengeli olmalıdır. Dinlendirilen sindirim sisteminin iftar ile hızlı bir şekilde yüksek yoğunluklu besinlerle aktifleştirilmesi mide ve bağırsaklara olan yükü artıracaktır. Bu noktada doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi vücut sağlığının korunarak orucun tamamlanması bakımından
oldukça önemlidir.
İstanbul Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Ayça Aydın, Milliyet okurları için anlattı…
Şişkinliğe karşı zencefil
Ramazan’da oluşabilecek hazımsızlık ve şişkinlik problemlerine karşı zencefil, adaçayı, karanfil, kuşburnu çayını tüketebilirsiniz. Bu hem yediklerinizi çabuk sindirmenize hem de metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra Ramazan boyunca yenen tatlılar kan şekeri düzeyinizin kontrolünü zorlaştırabilir. Ardıç, kuşburnu, yaban mersini, ceviz, fındık ve badem kan şekerinizi dengelemenize yardımcı olacaktır. İki fincandan fazla kahve tüketmeyin. Bu arada çaylarınızı da açık içmeye çalışın.”
■Suyunuz oda sıcaklığında olsun
Ramazan ayında vücudun sıvı ihtiyacı daha da artıyor. Uzun süreli açlık sonrası gerekli olan sıvıyı yerine koyabilmek için iftardan sonra belirli aralıklarla bol bol su içmek önemli. Özellikle böbrek, kalp ve tansiyon hastalarında ve yaşlılarda sıvı tüketiminin doktorlarının takibinde olması daha sağlıklı olur. Ergenlik döneminde oruç tutan gençlerin ise Ramazan ayı boyunca günde en az 2.5-3 litre su tüketmeleri öneriliyor. Soğuk içilen su, midede kasılmalara ve hazımsızlığa yol açarak sindirimi zorlaştırabilir. Bu nedenle Ramazan boyunca içilen suyun oda sıcaklığında olması öneriliyor.
Doğru bilinen yanlışlar
İftarda her besin tüketilebilir: Uzun süreli aç kalmak kalori bakımından bireyin tamamlaması gereken bir durumu oluştursa da bu enerji alımı kaliteli kaynaklardan vücudun gereksinimlerini karşılamalı ve sindirim sistemi sorunlarına yol açmamalıdır. Buna bağlı olarak orucun açılması ile her besini tüketmek doğru değildir.
■ Çay harareti alır: Çay, kahve, limonata, gazoz gibi içecekler suyun yerini alamaz. Çay ve kahve diüretik olduğu için fazla tüketimi vücutta sıvı kaybına yol açacaktır. Çay, harareti almaz, vücudun sıvı gereksinimi su ile karşılanmalıdır.
■ Ramazan ayında pide tüketmek kilo aldırır: Hiçbir besin tek başına kilo almaya veya kilo vermeye sebep olamaz. Bu noktada önemli olan kavram ‘porsiyon’ ’dur. Porsiyon kontrolü sağlandığı müddetçe yalnızca Ramazan ayına özgü olan Ramazan pidesinin ‘kişinin gereksinimine bağlı olarak uygun porsiyonlarda’ tüketilmesi ağırlık kazanımına yol açamaz.
Formunuzu nasıl korursunuz?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman, yıl içinde en çok kilo alınan zaman dilimi olan Ramazan ayında formunuzu korumanın yollarını anlattı: “Ramazan ayında akşam saatlerinde iftardan 2 saat sonra açık havada ailenizle veya arkadaşlarınızla yapacağınız 1 saatlik yürüyüş sizi hem ruhen rahatlatacak hem de iftarda aldığınız fazla kalorinin yağa dönüşümünü engelleyecek. Eğer tatlısız yapamıyorsanız, 1 porsiyon baklavayı yakmak için 1 saat tempolu yürüyün ya da 40 dakika yüzün ya da bisiklete binmeyi seviyorsanız 25 dakika bisikletle tur atın.
YARIN: Sahurda yenilen işlenmiş et ürünleri tüm gün susatır!