17.08.2021 - 02:27 | Son Güncellenme:
İstanbul'un tarihi biraz da depremlerle çizilmiştir. Tarih boyunca pek çok şiddetli depremin yaşandığı İstanbul, deyim yerindeyse defalarca yeniden inşa edilmiştir. Yaşanan şiddetli depremler nedeniyle kentin taş ağırlıklı mimarisi zaman içerisinde ahşaba yönelmiştir. Tabii bu da beraberinde deprem kayıplarının yerini yangınlarda oluşan kayıplara bırakmıştır.
Tarih kaynaklarına geçen ilk deprem M.S. 29 yılında gerçekleşti. Elbette bu tarihten önce de İstanbul'da depremler yaşanmıştı. Ancak dönemin kaynaklarında bahsedilen ilk kayıt Gemlik Körfezi'ni de etkileyen bu deprem oldu.
Milâttan sonra 29 yılında gerçekleşen depremden ötürü İstanbul büyük zarar görürken İznik tamamen yerle bir oldu. O zamanlar da bölgenin önemli bir yerleşimi olan Byzantion sarsıntıdan olumsuz etkilendi.
Milâttan sonra 434 yılında meydana gelen depremin artçıları dört ay sürdü. Kentin güneyinde bulunan deniz surlarının önemli bir kısmı yıkıldı. Sonrasında ise yeniden ve daha güçlü bir biçimde inşa edildi.
447 yılında meydana gelen deprem için kayıtlarda kentin 40 gün boyunca aralıksız biçimde sallandığı ifadesi kullanılır. Bu da depremin ne denli şiddetli olduğunu göstermekte.
553 ve hemen ardından 554 yılında meydana gelen depremler İstanbul tarihinin en yıkıcı depremleri olarak tarihe geçti. Kenti çevreleyen surların büyük bir bölümü bu depremde yerle bir olurken kayıtlarda ilk defa tsunamiden bahsedilmekte.
Dönemin kaynaklarında dev dalgaların kenti yuttuğu ifade edilmekte. Bununla birlikte eski Ayasofya'nın büyük hasar gördüğü de ifade ediliyor.
Hemen akabinde milâttan sonra 557 yılında meydana gelen deprem için dönemin kaynakları yıldızların yerinin değiştiğini ifade eder. Bu deprem de İstanbul tarihindeki en şiddetli sarsıntılardan biri olarak kabul edilir.
1010 yılının Ocak ayından itibaren başlayan sarsıntılar iki ay boyunca sürdü. Kentin pek çok simge yapısı bu şiddetli depremlerde zarar gördü.
1037 yılında meydana gelen deprem için dönemin kaynakları 140 gün sürdüğünü ve kentin bir beşik gibi sallandığını belirtir.
Belli aralıklarla gerçekleşen depremler silsilesi nedeniyle kentte büyük yıkımlar meydana gelirken kıtlık ve açlık baş gösterdi.
Tarihteki en sarsıcı depremlerden biri olan 1064 depreminde İstanbul'un yanı sıra tüm Trakya ve İzmit bölgesi iki yıl boyunca sallandı.
Bu sarsıntı Osmanlılar döneminde İstanbul'da yaşanan ilk büyük deprem olarak kayda geçer. Şiddetli sarsıntılarda 109 cami ve binden fazla ev yerle bir olur. Kara ve deniz surlarında kısmi çökmeler meydana geldi. Kaynaklarda 13 bin kişinin bu deprem nedeniyle hayatını kaybettiği belirtilir. Kaynaklarda bu deprem "Küçük Kıyamet" olarak geçer.
Üç gün boyunca süren depremlerde kent büyük zarar gördü. Sokaklar enkaza döndü. Kentin önemli camilerinin minareleri yıkıldı. Binlerce insan bu sarsıntılar nedeniyle evsiz kaldı.
İstanbul tarihindeki en yıkıcı sarsıntılarından biri olan 1766 Depremi ile Çorlu ve Büyükçekmece yerle bir oldu. İstanbul'un camilerinin kubbeleri çöktü. 1766 yılından itibaren 20 yıl boyunca sürekli olarak depremler kaydedildi.
Deniz suyunun kaynama noktasına geldiği bu depremde tarihi Kapalıçarşı yıkıldı. Sirkeci'de devasa bir yarık açıldı. Depremin artçıları Edirne'den Marmaris'e kadar geniş bir coğrafyada hissedildi.
1999 yılında merkez üssü Gölcük'te gerçekleşen deprem İstanbul'u da etkiledi. Avcılar ilçesi bu depremde büyük zarar gördü.