22.11.2020 - 09:31 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ'da diz çöküp 10 Kasım anlaşmasını imzalayan Ermenistan'da ortalık tam anlamıyla toz duman. Cuma günü Erivan'a giden Rus heyeti ise bugün Bakü'de temaslarda bulunuyor.
Uluslararası medya Azerbaycan tanklarının Ağdam'a ilerleyişini canlı yayınlarla verdi, böylece 27 yıllık işgal resmen sona ermiş oldu. Tankların geçişini izleyen Azerbaycanlılar, BBC muhabirine "Gece saat 4'ten beri buradayız. Kalplerimiz patlıyor. Ağdam'ı görmek istiyoruz. Havayı soluyalım" dedi.
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de ise yüzlerce kişi ellerinde bayraklarla Ağdam'ın kurtarılmasını kutladı, bazıları Ermenistan'a göndermelerde bululanan pankartlar taşıdı.
Ağdam'a giden yolların mayınlardan temizlendiğini bildiren Azerbaycan Savunma Bakanlığı, kentin simgesi Cuma Camii'ne bayrak çekildiğini açıkladı.
Associated Press (AP) haber ajansının Cuma akşamı servis ettiği fotoğraflar, Ağdam'ı terk eden sivillerden bazılarının Ermenistan yetkilileri tarafından Ağdere'deki bir okula yerleştirildiğini gösteriyor.
Dağlık Karabağ'da Karabağ'da Rus barışı koruma birliğinin konuşlandırılması tamamlandı. 23 gözlem noktası kuran Rus ordusu, 1960 asker ve 552 aracı bölgeye yerleştirdi.
Rusya Savunma Bakanlığı, Laçin koridoru ve Dağlık Karabağ'ın Rus barış güçlerinin tam kontrolü altında olduğunu açıkladı. Açıklamaya göre, Ermenistan ile Hankendi'yi bağlayan Laçin koridorunun 28 kilometresi patlayıcılardan temizlendi.
Moskova ayrıca, savaş sırasında Dağlık Karabağ'dan Ermenistan'ın iç bölgelerine kaçanlardan 4 bin 436'sının söz konusu koridoru kullanarak geri döndüğünü bildirdi.
Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, ilk insani yardım konvoyunun Dağlık Karabağ bölgesinin başkenti Hankendi'ye ulaştığını açıkladı. Rusya Hankendi'ye gönderdiği 345 tonluk insani yardımın yanı sıra inşaat malzemeleri de bölgeye yollayacak.
Rusya lideri Vladimir Putin, Dağlık Karabağ'da ortaya çıkan tabloyu "İnsani çabalarımız ve yardımlarımız hem Ermenistan hem de Azerbaycan halklarına fayda sağlamalıdır" sözleriyle değerlendirdi.
AP haber ajansı, Cumartesi günü Hankendi'de kurulan bir pazar yerinin fotoğraflarını geçti.
Savaşın kaybedilmesiyle Dışişleri, Savunma, Acil Durumlar ve Çalışma bakanlarının istifa ettiği Ermenistan'da ise, kelimenin tam anlamıyla ortalık toz duman.
Başbakan Nikol Paşinyan'ın derhal koltuğunu bırakmasını isteyen muhalif göstericiler bir kez daha başkent Erivan'da sokağa çıktı, polisle karşı karşıya geldi.
Reuters haber ajansının Erivan'dan geçtiği karelerde, siyah maskeli polislerin istifa talebinde bulunan göstericileri gözaltına aldığı görüldü.
Bu görüntüler Ermenistan'da yeni bir tartışmayı ateşledi, Ermeni İnsan Haklarından Sorumlu Komisyon Üyesi Arman Tatoyan maskeli polislerin kullanılmasının reddedilmesi gerektiğini söyledi.
Paşinyan'ın istifasını isteyenler bugün bir kez daha Özgürlük Meydanı'na çıktı, yerel medya polisin yine protestoculara müdahale ettiğini bildiriyor. Ermenistan'da muhalefet partilerinin temsilcileri, anlaşmanın imzalandığı 10 Kasım'dan bu yana Erivan'da hükümet karşıtı protestolar düzenliyor ancak Paşinyan istifa çağrılarını kabul etmiş değil.
BBC, Başbakan Paşinyan'ın Erivan'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Savunma Bakanı Sergey Şovgu ile bir araya geldiğini duyurdu. Lavrov, Paşinyan ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan'ın 9 Kasım anlaşmasına bağlılıklarını teyit ettiklerini söyledi.
Rus heyeti bugün de Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de temaslarda bulunuyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, önce Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile görüştü.
Aliyev daha sonra Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'la bir araya geldi. Görüşmenin fotoğraflarını Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova Facebook hesabından paylaştı.
44 gün süren çatışmada binlerce askerini kaybeden Ermenistan ordusu, yüzlerce tank, top ve zırhlı aracını da cephe hattında bırakıp kaçtı.
Azerbaycan, Ermenistan'dan ele geçirdiği tanklar ve topları trenlere yükleyerek başkent Bakü'ye götürüyor.
Dağlık Karabağ savaşının başında elinde silahla verdiği poz günlerce konuşulan papaz Hovhannes Hovhannisyan, Ermenistan yerel medyasına bir röportaj vermişti. Dadivank Manastırı'nda görev yapan papaz Hovhannisyan, Dağlık Karabağ'daki işgalci Ermenilerin kadını erkeğiyle yaşadıkları toprakları savunacağını söylemişti.
Röportajda silahla verdiği pozu gururla anlatan papaz Hovhannisyan, "1990'larda Genceser'de (Ermenice Gandzasar) elime bir kılıç aldım, gerekirse şimdi de alırım" demişti.
Röportajda papazın üzerinde askeri üniforma, elinde silah olan ve 1992'de çekilen bir fotoğrafı da yer almıştı. Söz konusu kare, savaşın bitmesiyle yeniden gündeme geldi.
Ermenistan Savunma Bakanlığı'ndaki görevinden istifa eden General Movses Hakopyan ise, savaş sırasında Ermenistan ordusunun nükleer başlık takılabilen Rus yapımı İskender füzesini kullandığını itiraf etti.
Movses Hakopyan, “Ermenistan ordusu, Dağlık Karabağ’daki çatışmalar sırasında İskender füzelerini kullandı, nerede kullanıldığına dair bilgi veremem" dedi.
Paşinyan yönetimi ve orduya birçok eleştiri getiren general, savaşta Rus silahlarını kullanamadıklarını da söyledi. Ermenistan başsavcılığı, Hakopyan’ın açıklamalarına dair soruşturma başlatıyor.
Ermenistan'da gerçekleştirilen bir anket ise, Ermenilerin Dağlık Karabağ'ı tamamen kaybetmesinin önüne son anda geçen Rusya'ya bakışı ortaya koydu.
Ermenilerin neredeyse yüzde 85'i Rusya'yı ülkelerinin müttefiki olarak görüyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 84'ü Rusya'ya karşı 'iyi bir tavırları' olduğunu söyledi.
Anket, Ermenistan'da yaşayan her beş kişiden dördünün Moskova'dan askeri ve siyasi yardım almaya hazır olduklarını gösterdi. Yüzde 9,4'lük bir oran ise Rusya'dan hoşlanmadığını dile getirdi.
Ankete katılanların yüzde 62,3'ü Rusya'yı Ermenistan için dost ülke olarak nitelendirdi. İkinci sırada yüzde 39,9 ile Fransa, üçüncü sırada ise yüzde 6,4 ile İran yer aldı. Katılımcıların yüzde 5,8'i Amerika Birleşik Devletleri, yüzde 1,2 Gürcistan ve yüzde 0,6 Almanya'yı dostu ülkeler listesinde saydı.
Rusya lideri Vladimir Putin, hafta içinde yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın yenilgi anlaşmasını reddetmesi halinde bunun ‘intihar’ olacağını söylemişti. Dağlık Karabağ'ı Ermenistan dahil kimsenin tanımadığını hatırlatan Putin, "Karabağ’ın nihai statüsü belirlenmedi. Bugün var olan statükonun devam etmesi konusunda anlaştık. Bundan sonra ne olacağına gelecekteki liderler, gelecekte bu süreçte yer alacaklar karar verecek" demişti.
Ermenistan'ı alt üst eden anlaşmaya göre, Dağlık Karabağ'daki çatışma hatlarına ve Laçın koridoruna 1960 Rus barış gücü askeri yerleştirildi. Türkiye ve Rusya ayrıca Azerbaycan topraklarında tesis edilecek bir barış gözlem merkezinde birlikte yer alacak,
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.
Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır 'donmuş çatışma' olarak nitelendiriliyordu. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlandı.
Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan'a sığındı, yaklaşık bir milyon insan zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ çatışmaları başlamadan önce varolan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. Azerbaycan topraklarının yüzde 14’ünden fazlası halen işgal altında.