15.12.2020 - 00:48 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ'da 44 günlük savaşın bitmesinden bu yana ilk kez silah seslerinin duyulması, dünyanın ve Türkiye'nin gözünü bir kez daha Güney Kafkasya'ya çevirdi.
Bir ayı aşkın süredir istifa çağrılarına direnen Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın koltuğunu bıraktığı yönünde yayılan haberler, kısa bir heyecan dalgasına yol açtı.
10 Kasım yenilgi anlaşmasını imzalayan Paşinyan'ın istifa etmediği ortaya çıktı, Ermenistan'daki muhalif partiler büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
Dağlık Karabağ'da ateşkesin bozulduğunu bölgeye yerleşen Rus barış güçleri doğruladı, çatışmanın gerçekleştiği yer Hadrut çevresindeki Köhne Tağlar ve Çaylaggala köyleri.
Hafta sonu yükselen tansiyonu sayfalarına taşıyan Azerbaycan yerel medyası, Hocavend'e bağlı iki köyün ateşkes anlaşmasına göre Ermeni milisler tarafından boşaltılmadığını aktarıyor.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Kasım ayı sonundan bu yana cephe hattında meydana gelen çatışmalarda dört askerin şehit düştüğünü resmen açıkladı.
Ermenistan medyası ise Köhne Tağlar (Hin Tağlar) ve Çaylaggala köylerindeki çatışmalarda altı askerin yaralandığını, ağır şekilde top atışlarının gerçekleştiğini yazdı.
Çatışma haberlerinin duyulmasıyla en çarpıcı görüntü, uluslararası toplum tarafından tanınmayan, Ermenistan'ın bile tanımadığı Dağlık Karabağ'ın başkenti Hankendi'de ortaya çıktı.
Hankendi'deki Ermeniler şehirdeki Rus güçlerinin merkezi önünde protesto gösterisi düzenledi. Sloganlar atan göstericiler Rusya'dan çatışmaya müdahale etmesini istedi.
Ermenistan yanlısı muhabir Neil Hauer, protestocuların Hayk Hanumyan'ın çağrısıyla toplandığını ve yaklaşık 150 kişinin barış güçlerinin karargahı önüne geldiğini yazdı.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Dağlık Karabağ'daki Rus barış güçleri yeni bir operasyon haritası yayınladı ve Rus birliklerinin söz konusu iki köye yerleştiğini duyurdu. Haritanın yeni versiyonunda, iki köyün renginin değiştiği görülüyor.
Azerbaycan parlamento üyesi Rasim Musabayov, "Bu haritaya bir şeyler çizebilirler ancak soru Azerbaycan'ın çizimlerini kabul edip etmeyeceği? Kabul edileceğini sanmıyorum" diyor.
Çatışmanın yaşandığı Hadrut yakınlarındaki Köhne Tağlar ve Çaylaggala köylerinde sivil nüfus bulunmuyor, yalnızca bir Ermeni militan grubu var.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Rus barış güçlerinin çatışma alanına ulaşmasının ardından silahların sustuğunu söyledi. Paşinyan ayrıca, iki köyün bir kısmının Azerbaycan özel kuvvetlerinin kontrolüne geçtiğini savundu.
Ermenistan tarafı, Pazar gecesi de cephe hattında top atışlarının gerçekleştiğini, Şuşa yakınlarındaki Ulu Karabey ve Kehnia Galadyaryası köylerine Azerbaycan askerlerinin girdiğini ileri sürdü.
Dağlık Karabağ yönetiminden Hayk Hanumyan, Azerbaycan ordusunun SİHA'lar kullandığını, dokuz Ermenistan askerinin esir düştüğünü söyledi. Yerel medyadaki haberlerde, Kapan yakınlarındaki Agarak köyünde de çatışmaların olduğu haberleri var.
Sosyal medyada yayınlanan bir videoda ise, Azerbaycan ordusunun Kelbecer'deki dağlık bölgede toplandığını, kar yağışının sürdüğü görüldü.
Rus sosyal medya hesapları ise, Dağlık Karabağ'daki kontrol noktasında atış tatbikatı yapan Rus barış güçlerinin fotoğraflarını paylaştı.
Kağıt üstündeki Dağlık Karabağ'ın eski güvenlik konseyi bakanı Samvel Babayan'ın Dağlık Karabağ savaşı itirafları ise Ermenistan gündeminde deprem etkisi yarattı.
Babayan, savaşın başladığı 27 Eylül'de Azerbaycan'ın Ermenistan ordusuna ait hava savunma sistemlerinin yarısını ve topçu mevzilerini yok ettiğini söyledi. Aralarında bir S-300 sisteminin de bulunduğu silahların imha edilmesi yalnızca 15 dakika sürdü.
Babayan'ın verdiği bilgiye göre, Rus üretimi Tor-M2KM hava savunma sistemleri ise iki hafta içinde devre dışı kaldı. Buk'lar ise Moskova'dan gelecek ekip beklendiği için operasyonel hale gelemedi.
10 Kasım'da Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan anlaşmayla silahlar sustu, işgalciler 1 Aralık itibariyle Kelbecer, Ağdam ve Laçın'ı terk etti. BM kararlarına göre Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ yaklaşık 30 yıl boyunca Ermenistan tarafından işgal altında tutuldu.
Anlaşmayla silahlar sustu, çatışma hatları ve Laçın koridorundaki 23 ayrı noktaya 1960 Rus barış gücü askeri konuşlandırıldı,
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.