Karayip ülkesi Küba son 27 yılın en büyük protesto gösterileriyle sarsıldı. Başkent Havana'nın yanı sıra birçok şehir ve kasabada binlerce gösterici sokağa indi. Protestocuların hedefinde, ada ülkesinde süren elektrik kesintileri ve gıda krizi vardı. Başkent Havana'da toplanan kalabalık 'Özgürlük istiyoruz' sloganları attı. Gösterici grup Küba Komünist Partisi Genel Merkezi önünde ABD bayrağı açarak 'Yaşasın ABD' diye bağırdı. Gösterilerin diğer adresi, Holguín, Matanzas, Camagüey ve Santiago de Cuba gibi kentlerdi. Havana'ya 30 kilometre mesafedeki San Antonio de los Baños kentinde de çoğunu gençlerin oluşturduğu binlerce gösterici yaşam koşullarını protesto etti. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde göstericiler tepkilerini, Özgürlük, korkmuyoruz şeklinde dile getirirken, bazı bölgelerde ise yağma olaylarının yaşandığı bilgisi paylaşıldı. Sivil giyimli polisler protestoculara biber gazıyla müdahale etti, çok sayıda gösterici gözaltına alındı. Küba lideri Miguel Diaz-Canel ise, protestolar üzerine televizyondan halka seslendi. Gösterilerin merkezi durumundaki San Antonio de los Baños kentine giden Diaz Canel, Bu ulusun egemenliği ve bağımsızlığından vazgeçmeyeceğiz. Devrim dikte etmeye çalışıyorsanız cesedimizi çiğnemeniz gerekecek dedi. Diaz Canel, Ülkenin tüm devrimcilerini, tüm komünistleri sokağa çıkmaya, provokasyonlara kararlı ve cesur bir şekilde karşı koymaya, devrimi savunmaya çağırıyoruz ifadesini kullandı. Bu çağrı üzerine rejim destekçileri de sokağa indi. Hükümet destekçileri başkent Havana'daki Maximo Gomez anıtının etrafında buluştu. Fidel Castro ve Küba Devrimi'nin önderlerinin pankartlarını taşıyan göstericilerin bazılarının sopalar taşıdığı görüldü. Gözlemciler, Küba'da 1994 yılından bu yana en büyük protestoların görüldüğünü kaydediyor. Küba'daki protestoculara ABD Miami'den de destek geldi. ABD'de en fazla Kübalının yaşadığı eyalet olan Florida'da binlerce kişi ellerinde bayraklarla gösteri düzenledi. Gösterilere ABD'den üst düzey tepki geldi. Başkan Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, twitter hesabından yaptığı paylaşımda ABD'nin Küba'nın tamamında düşünce ve toplanma özgürlüğünü desteklediğini, haklarını kullanan barışçı göstericilere yönelik her türlü şiddet ve saldırıyı en şiddetli bir şekilde kınadıklarını kaydetti. Miguel Diaz-Canel'in Nisan 2018'de Küba'nın başına geçmesiyle 60 yıl süren Castro'lar dönemi sona ermişti. İktidardaki Komünist Partisi'nin lideri olan Raul Castro da bu yılın Nisan ayında görevini devredeceğini açıkladı. Donald Trump döneminde getirilen ağır ABD yaptırımlarıyla boğuşan Küba, tarihinin en büyük ekonomik darboğazlarından biriyle yüz yüze. Koronavirüs salgınıyla birlikte kriz daha derinleşti. Pazar günü ülkedeki vaka ve ölüm sayısı yeni bir zirveye ulaştı; yetkililer 6 bin 923 yeni vaka ve 47 ölüm kaydedildiğini duyurdu. İlaç ve elektrik sıkıntısı yaşandığını kabul eden Diaz Canel, mevcut durumda evde kalmanın daha doğru olacağını da söyledi.