08.04.2020 - 09:18 | Son Güncellenme:
Koca, bugün itibarıyla toplam test sayısının 228 bin 868'e, vaka sayısının ise 34 bin 109'a ulaştığını bildirdi.
Son 24 saatte vaka sayısının 3 bin 892, vefat sayısının 76 olduğunu, toplam vefat sayısının 725'e ulaştığını bildiren Koca, taburcu edilen toplam kişi sayısının 1582 olduğunu bildirdi.
Bakan Koca "Türkiye genelindeki dağılımda İstanbul, Ankara, İzmir, Körfez, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak bu noktalarda yoğunluk fazla." ifadelerinin ardından Türkiye'de corona virüs yoğunluk haritasını paylaştı.
Koronavirüs istisnasız 81 ilde görüldükten sonra bu salgınla mücadelede yeni bir aşamaya geçildiğini dile getiren Koca, artık 83 milyon insan olarak her kişinin virüsün doğrudan tehditi altında bulunduğunu vurguladı. Koca, bu nedenle herkesin aynı hassasiyeti göstermesi, dayanışma içinde olması gerektiğini ifade etti.
Salgının daha etkin seyrettiği, bulaşma oranları ve vefat sayılarının yüksek seyrettiği İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Ankara, İzmir gibi şehirlerin ortak özelliğinin yurt dışı gidiş gelişlerin ve sosyal temasın yüksekliği olduğunu belirten Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aralarında bunların da olduğu 31 büyükşehrimizin ve Zonguldak'ın diğer şehirlerimizle ilişkisi bazı zorunlu haller dışında sınırlandırıldı. Sokağa çıkma konusunda özellikle kısıtlar getirildi. Tüm Türkiye'de ise 20 yaş altı gençlerimizle 60 yaş üstü büyüklerimizden evde kalmaları konusunda kesin talebimiz var. Bu kısıtlamalara uyulması önümüzdeki günlerin kaderini çok etkileyecektir. Yakın tarihte Türkiye'nin komşu ülkelere, vakaların görüldüğü Avrupa ülkelerine karşı uyguladığı tedbirleri bugün kendi sınırlarımız içinde noktasal olarak uyguluyoruz.
Dün ülkemizi dışarıya karşı izole etmeye çalışıyorduk, izolasyon kuralına şimdi şehir şehir uymamız zorunludur. Aynı kuralı her şehrimizde her ailenin kendi çevresine yönelik uygulaması da aynı derece de zorunludur. 83 milyonu oluşturan bireylerin izolasyon kuralını hayat tarzı haline getirmesi gerekmektedir. Başka bir seçenek olduğu söylenemez fakat bu seçeneğin çok kolay olduğunu vurgulamak isterim."
Koca, bu mücadelede iki taraf olduğunun altını çizerek, "Taraflardan biri her fırsatta yüksek bir yayılma kapasitesine sahip olan virüstür, diğer taraf ise biziz. Hepimizi eşit derecede ilgilendiren, eşit derecede tehdit eden virüse karşı güç birliği içinde olmamız gerekiyor. Bu tehdit, bizim gibi her an dayanışma içine girme ortamı kollayan bir toplumun ötesinde bugün bazı devletlerin bile birbirine karşı tutumunu değiştirdi." değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının kaynağı olan koronavirüsün yayılım özellikleri hakkında tüm dünyada araştırmaların devam ettiğini anımsattı.
Türkiye'de de bu alanda önemli bir bilgi birikiminin oluştuğunun altını çizen Koca, "Fakat konu bilim dünyası için yenidir ve bunu unutmamak gerekiyor. Bilgiler, süreç içinde değişime uğramaktadır. Çin'den gelen ilk veriler sadece daha çok yaşlıları tutan bir hastalık gibi izlenim bırakmıştı. Şu anda her yaşta olağanüstü bir hızla bulaşabilen virüsle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Vücut direncine bağlı olarak herkeste hastalık belirtisi ortaya çıkabiliyor." dedi.
Hastalığın seyrinde akciğer tutulumu ile solunum yetmezliğinin en dikkat çeken tablolardan olduğunu aktaran Koca, bu hastalara olabildiğince erkenden tedavi uygulandığını söyledi.
Koca, "Eğer ilerleyişi durduramazsak tedaviye yoğun bakım şartlarında devam ediyoruz. Son günlerde hastalarımızda akciğer enfeksiyonuna geçiş oranında azalma sağladık. İlaç tedavisine erken başlamamızın bunda büyük rolü olduğunu düşünüyoruz. Biz ilk bulgularımıza dayanarak, dünyanın bu konudaki refleksini beklemeksizin ilacı erkenden temin ettik ve hastalarımıza bugün ücretsiz olarak ulaştırmayı başardık. Şimdi birçok ülke aynı ilacı temin etmek için uğraş veriyor." bilgisini verdi.
Koca, sağlık çalışanlarının, tedavi altına alınan hastaları ve yoğun bakımda olanları sağlıklarına kavuşturmak için fedakarca çalıştığını, örneği olmayan bu çalışmanın sonuçlara da yansıdığını dile getirerek, şu açıklamalarda bulundu:
"Hasta sayısına göre kayıp oranlarımız sınırlı seyrediyor. İlaç tedavisine erkenden yoğun bir şekilde başlamanın sonuçlarını görüyoruz. Bu başarıları mümkün kılan, bize her hastamıza sahip çıkma, gerektiğinde evde gerektiğinde hastanede uygun şartlarda tedaviyle takibi gerçekleştime imkanı sunan sağlık sistemimizdir. Sağlık sistemimizin gücü, hepimize güven verecek düzeydedir. Bakanlığımızın desteğiyle halen farklı tedavi alternatiflerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yürütülmektedir. Kök hücre tedavisi, iyileşmiş hastaların kanından hazırlanan plazma tedavisi gibi yöntemler kamuoyunun gündemindedir. Bakanlık olarak bu çalışmalara öncülük ediyoruz. Ancak şimdilik araştırma aşamasında olan bu tedavilerin kesin çözüm gibi sunulması yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.
Bakanlığımız, bilim adamlarımızca yürütülen aşı çalışmalarına da öncülük etmektedir. Aşı çalışmaları için de aynı durum söz konusudur. Araştırmaların başarıyla sonuçlanması yönünde umudumuz ve inancımız var. Fakat uygulama şu andaki ihtiyacımıza cevap verecek hızda gerçekleşmeyecektir. Hastalığa karşı elimizde mevcut olan en büyük güç, izolasyon ve sosyal mesafe kuralıdır, temastan kaçınma kuralıdır."
Koca, hastaların ve temaslıların kendilerini izole etmesi koşulundan taviz verilmesinin mümkün olmadığına dikkati çekerek, "Bu yüzden evde izole edilmesi gereken hastalarımızı dijital yöntemle takip edeceğiz. Gerektiğinde kendilerini hemen uyaracağımız bir sistemin hazırlıklarını da tamamladık. Yayılmaya karşı aldığımız bu sıkı tedbirin detaylarını daha sonra açıklayacağım." dedi.
Hastalıkla mücadelede evde tecrit ve takibin ilk ve ön adım olduğunu, gerektiğinde her hastaya hastanede tedavi, ihtiyaç duyulan her hastaya yoğun bakım hizmeti ve solunum desteği verecek altyapıyla yeterli sağlık çalışanı olduğunu bildiren Koca, "Hastanede yatışı gereken hastalarımız içinse bütün kaynaklar seferber edilmektedir." diye konuştu.