15.02.2021 - 13:25 | Son Güncellenme:
DHA
Süveyş kanalının açılmasının ardından gemilerin Akdeniz’de su boşaltması nedeniyle denizlerimize girdiği tahmin edilen yabancı türlerin sayısının 600’e yaklaştığı belirtildi. Akdeniz’deki besin zincirini etkileyen ve ekonomik anlamda zarar veren türlerin iklim değişikliğiyle birlikte son 20 yılda istilacı yabancı türlerin yayılışını hızlandırdı.
Akdeniz’deki en zararlı tür olarak bilinen balon balığı, aslan balığı ve diğer yabancı türlerin Akdeniz’e zarar verdiğini söyleyen Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Çevik, "Küresel ısınmayla birlikte çok sayıda yabancı tür Süveyş Kanalı'ndan gelmeye başladı.
Bu balıklar tropik bölgelerden sularımıza geliyor. Akdeniz aslında tropik türlerin işgali altında. Bu türlerin sayısı 600’e yaklaştı ve bu bizim bildiklerimiz. Mikro düzeyde bilmediğimiz türlerde söz konusu. O türleri de sayarsak sayı çok daha fazla oluyor. Akdeniz’deki sıcaklığın yükselmesi bunların nedenleri arasın’’ dedi.
Bazı bilim insanlarının yabancı türler nedeniyle biyo çeşitliliğinin çökebileceğine işaret ettiğini söyleyen Prof. Dr. Cem Çevik, "Balon balığı, ıskarmoz, barbun, aslan balığı türlerin hepsi yabancı tür. Son 10 yılda bu türlerin Akdeniz’de görülme sayısında ciddi bir artış söz konusu.
Bu da bölgenin yavaş yavaş tropikleşme sürecine girmiş olabileceğinin göstergesidir. Bunun sonuçları ileriki dönemlerde çok yıkıcı olabilir.
Bazı bilim adamları yabancı türlerin bölgelere katkı yaptığını söylese de bazıları ise ciddi sonuçlar olabileceğini destekliyor. O yüzden çok değişik çalışmalar yapılıyor ve bizde bu çalışmaların takipçisiyiz’’ diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, amatör balıkçıları zehirli balon balığı konusunda uyararak, "Balon balığı yiyen bir kişinin sinirsel iletişimi kesiliyor. Felç oluyor, solunumu duruyor." dedi.
Gökoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küresel ısınma, Nil Nehri'ne baraj yapılması, Akdeniz'in yüzey sularının ısınması, Süveyş Kanalı'nın derinleştirilmesi gibi nedenlerle tropik balıkların Türk sularına gelmeye başladığını söyledi. Türkiye'deki tropik balık çeşidinin 100'e yaklaştığını aktaran Gökoğlu, ekonomik değeri olan balıkların yanı sıra balon balığı gibi zehirli türlerin de popülasyonunun hızla yayıldığını dile getirdi.
Türkiye'de ilk balon balığının 19 yıl önce görüldüğünü vurgulayan Gökoğlu, Türkiye'de şu an 7 tür balon balığı bulunduğunu bildirdi. Gökoğlu, bu balığın kilosunun 7 kilograma kadar ulaşabildiğini, boyunun ise 110 santimetreye erişebildiğini kaydetti.
"Zehir balığın vücudundaki bakteriler tarafından mı üretiliyor yoksa beslendiği gıdalardan mı kaynaklanıyor, belli değil, bu araştırılıyor. Sularımızdaki diğer zehirli balıklar trakonya ve aslan balığının zehri pişirilince yok oluyor. Balon balıklarının zehrinde böyle bir durum söz konusu değil.
Balon balığı yiyen bir kişinin sinirsel iletişimi kesiliyor. Felç oluyor, solunum duruyor. Balığın bütün organlarında ve etinde zehri bulunuyor. Özellikle karaciğer ve yumurtalıklarındaki toksin yüksek miktarda. Etinde ve bütün dokularında da bu zehir mevcut. Pişirilse de bu balık zehirliyor."
Gökoğlu, balık hakkında şehir efsanelerinin dolaştığına işaret ederek, "Yanlış bilgiler kulaktan kulağa yayılıyor ve maalesef zehirlenmeler oluyor. Bazı kişiler, 'Balon balığını mevsiminde yerseniz bir şey olmaz. Güzel temizlerseniz bir şey olmaz' gibi yanlış bilgiye sahip.
Bu nedenle maalesef tüketilmeye devam ediyor. Balık fileto şeklinde çıkartıldığında diğer balıklardan ayrılmıyor. Bu da bir tehlike. Buna da dikkat etmek gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.