10.06.2020 - 14:24 | Son Güncellenme:
İlk işaret fişeğinin atıldığı yer, İngiltere'nin sekizinci büyük kenti olan Bristol'de atıldı. 10 bin kişinin katıldığı protestoda köle tüccarı Edward Colston'ın beş metrelik bronz heykelini boynuna ipler bağlayarak devirdi.
1895'te Bristol kent merkezine dikilen heykeli sevinç gösterileri arasında kent sokaklarında dolaştıran protestocular, daha sonra nehre yuvarladı. Colston'ın köle ticareti yapan gemileri de aynı nehirde yüzüyordu.
Bristol doğumlu olan Colston'ın gemileri, 1672-1689 yılları arasında Afrika'dan Amerika kıtasına 80 binden fazla erkek, kadın ve çocuk köle taşımıştı. Batı Afrika'dan satın alınan köleler, göğüslerine şirketin damgası vurulduktan sonra gemilere doldurularak kâbus dolu yolculuklara çıkarılmıştı.
Birbirlerine zincirlenen kölelerden yüzde 10'u ile yüzde 20'sinin bu yolculuklarda hayatlarını kaybettiği tahmin ediliyor. Bir-buçuk iki ay süren bu zorlu yolculuklarda hastalık ya da işkenceden hayatını kaybeden ya da doğrudan öldürülen kölelerin sayısının 20 bin civarında olduğu belirtiliyor.
Köle ticaretinden kazandığı servetini tefecilikle büyüten Colston, 1721'de öldü. Mirasını yardım kuruluşlarına dağıttı. Kent merkezindeki anıtta Colston'ın geçmişinden bahsedilmiyordu. Aksine heykelin altında "Bu heykel, Bristol halkı tarafından kentlerinin en faziletli, en bilge evlatlarından birinin anısına dikilmiştir" yazıyordu.
Hatta, Bristol'da 14 Kasım Colston Günü olarak kutlanıyordu. Kentte Colston'ın adını taşıyan meydan, kule, konser salonu, okullar, enstitüler, spor kulüpleri, yardım örgütleri, dernekler ve publar var. Calston'ın adını taşıyan yardım kuruluşu her yıl Colston için kiliselerde ayinler düzenliyor. Çocuklar okullarda Colston'ı anıyordu.
Edward Colston, 1680'de o dönem köle ticaretini tekelinde bulunduran Royal African Company'ye katıldı. Colston, Kral 2'nci Charles'ın teşvikiyle, sonradan tahta çıkan II. James tarafından kurulan şirkette dokuz yıl sonra başkan yardımcılığına yükseldi.
1698'le 1807 arasında Bristol'den 2100'den fazla gemi köle ticaretine çıktı. Colston'ın geçmişi 1920'lere kadar neredeyse hiç sorgulanmadı. 1999'a kadar da Colston'la ilgili çağrılar büyük ölçüde gözardı edildi. West England Üniversitesi'nden Prof. Madge Dresser, 1999'da yaptığı ve Colston'ın köle ticaretindeki rolünü anlattığı konuşmasıyla ünlü taciri Bristol ve ülke gündemine taşıdı. Ertesi sabah, heykelin kaidesine grafitiyle "Köle Tüccarı" yazıldı.
Bu yazıyı kaldıran belediye dört yıl öncesine kadar Colston'la ilgili çağrıları yine göz ardı etti. "Countering Colston" hareketi, protesto gösterileri düzenleyerek Colston'ın geçmişinin sorgulanmasını sağladı. Tartışmaların ardından bir kilise 2017'de Colston için asırladır yaptığı ayinlerden vazgeçti.
Bugüne gelindiğinde ise, heykelin devrilmesi İngiltere gündemine bomba gibi düştü. İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, heykelin yıkılıp nehre atılmasını 'son derece utanç verici' diye niteledi, "Bu düpedüz vandallık" dedi.
Ancak Londra yönetiminin tepkileri, fırtınayı durdurmaya yetmedi. Başkent Londra'da da benzer sahneler görüldü. Londra'daki göstericiler, bir başka köle tüccarı Robert Milligan'ın heykelinin yüzünü örtüp üzerine 'Siyahların Hayatları Değerlidir' pankartını astı.
Londra Müzesi önündeki İskoç köle sahibi ve tüccar Robert Milligan'ın heykeli, aynı gün içerisinde belediye ekipleri tarafından kaldırıldı. 18. yüzyılda yaşayan İskoç Milligan, Jamaika'da şeker ticareti tekelini elinde tutuyordu ve 526 kölesi vardı.
Müzenin Twitter hesabından yapılan paylaşım ise, hayli ses getirdi. Söz konusu tweette heykelin üzeri kapatılmış ve pankart konulmuş bir halini gösteren fotoğraf paylaşıldı, "Heykel orada olduğu sürece, protestoların da devam etmesi gerektiğine inanıyoruz" denildi.
Müzenin bulunduğu Tower Hamlets belediyesinin İşçi Partili başkanı John Biggs, "Yıllarca bu adamın tarihinden habersiz bu heykelin önünden geçip gittik. Kısa bir araştırmayla kim olduğunu görmek mümkün. Eminim buraya inanılmaz bir servet getirmiştir ama köleleştirdiği insanları sömürerek inanılmaz acılara da neden olmuş biri" dedi.
Londra'da bunlar olurken, yeryüzündeki en iyi üniversitelerinden birine ev sahipliği yapan Oxford'da binlerce insan sokağa döküldü. Oriel Koleji önünde toplanan göstericiler, emperyalist sömürgeci Cecil Rhodes'un heykelinin kaldırılmasını istedi.
George Floyd anısına 8 dakika 46 saniye saygı duruşunda bulunan kalabalık, 'heykel kalksın' sloganları sloganları attı. Eylemciler, 19. yüzyılda yaşayan işadamı ve Güney Afrika'da siyasetçilik yapan Cecil Rhodes'un beyazların üstünlüğü fikrini temsil ettiğini ve baştan ayağa sömürgecilik ve ırkçılığa bulaştığını söylüyor.
Oriel Koleji ise, 'barışçıl gösteri hakkına' destek verdikleri açıklamasını yaptı. Bir grup belediye meclisi üyesi de, heykelin kaldırılması için yürütülen kampanyaya destek verdi.
26 belediye meclisi üyesinin imzaladığı mektupta Oriel Koleji'nin önündeki heykelin, kentin 'ırkçılık karşıtlığına' bağlılıyla 'uyumsuz' olduğu belirtildi, Oxford Üniversitesi'ne 'sömürgecilikten vazgeçmesi' çağrısı yapıldı.
Cecil Rhodes'un mirasını Afrika'da bugün elle tutulur şekilde görmek mümkün. Zira, Güney Rodezya (şimdiki Zimbabve) ve Kuzey Rodezya'ya (şimdiki Zambia) onun adı verilmişti.
Kuzeydeki Liverpool'da ise Liverpool Üniversitesi, 'kölelik konusundaki görüşleri" nedeniyle eski başbakan Gladstone'un adını taşıyan salonun ismini değiştireceğini açıkladı. Konu ilk kez 2017’de öğrencilerin, başbakanın babası John Gladstone’un 2500’den fazla köle ile Batı Hint Adaları’nda en büyük köle sahipleri arasında yer aldığı bilgisini paylaşması ile gündeme gelmişti.
Salı günü üniversite yönetiminden yapılan açıklamada, siyah, Asyalı ve etnik azınlık mensubu öğrenci ve personele net bir mesaj vermek ve 'onlarla birlikte salona uygun alternatif bir isim belirlemek' istedikleri ifade edildi.
Belçika'daki gösterilerde ise, protestocuların hedefinde sömürgeci Kral Leopold II'nin heykeli vardı. Antwerp kentinde hafta sonu gerçekleşen gösterilerde, Kral Leopold'un heykellerinin yüzlerine kanı temsilen kırmızı boya atıldı.
'Leopold Afrika'da 10 milyon siyahı öldürdü. Heykelleri kaldırılsın' çağrısıyla internette düzenlenen imza kampanyasına katılan 64 bin kişi heykellerin kaldırılması yönünde görüş bildirdi.
1865'ten 1909'a kadar tahtta kalan Leopold II, o dönemde Belçika sömürgesi olan Orta Afrika'daki Kongo Serbest Devleti'nde çok şiddetli bir sömürge rejimi yürüttü. Kralın özel mülkiyeti olan bölgede, siyah nüfus yıllarca istismar edildi, işkence gördü ve milyonlarca kişi öldürüldü.
Tepkilerin ardından heykel Middleheim Müzesi'ne götürüldü. Brüksel, Gent, Ostend, Ekeren, Halle, Hasselt ve Tervuren'deki müzelerde yer alan Leopold II heykelleri tahrip edildi ya da kaldırıldı.
Başkent Brüksel'deki Kraliyet Sarayı'nın yakınlarında bulunan Kral 2. Leopold heykelinin üzerine ise bugün 'Katil', 'Özür dileriz', 'Bu adam 15 milyon kişiyi katletti' ve 'Siyahların Hayatı Değerlidir' yazıldı.
Hollanda Televizyon’una (NOS) göre, Leopold II, Kongo’da hiç bulunmadı. Ancak ülkesindeki büyük yatırımları, buradaki kauçuk hasadından gelen parayla finanse etti. Kauçuk hasatlarında siyah nüfusa, ellerinin kesilmesi, işkence ve kafa kesme gibi korkunç cezalar uygulandı.
Ölümüyle dünyayı değiştiren George Floyd, ABD'de dün toprağa verildi. Cenaze töreninde konuşan aktivist ve rahip Al Sharpton ise, yaşananları tek cümleyle özetledi: "Dünyanın her tarafında köle sahiplerinin torunları, köle sahiplerinin heykellerini deviriyor." Benzer talepler ABD'de de dile getiriliyor. Bunlardan biri, Georgia eyaletine bağlı Atlanta'daki John B Gordon heykeli. Gordon, iç savaş generallerinden biriydi.
Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan ise, kentte kölecilikle ilişkilendirilebilecek tüm heykellerin gözden geçirilmesi için talimat verdi. Londra'nın kölecilik tarihini, 'rahatsız edici bir gerçeklik' diye tanımlayan Khan, adları köle ticareti ve köle çalıştırmayla ilişkilendirilen kişilerin heykellerinin ve bu kişilere ait sokak isimlerinin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Belediye Başkanı Khan, son günlerdeki Siyah Hayatlar Değerlidir protestolarıyla birlikte, kentteki sokak isimleri, tabelalar ve heykellerin çoğunun Kraliçe Victoria dönemini (1837-1901) yansıttığının fark edildiğini belirtti: "Ulusumuzun ve kentimizin zenginliğinin büyük bir kısmını köle ticaretindeki rolüne borçlu olması, rahatsız edici bir gerçek. Başkentimizdeki farklı toplumların bu kentin yaşamına katkısı bilerek görmezden gelinmiştir."
Khan, bu işi yürütmek üzere Kamusal Alanda Çeşitlilik adıyla bir komisyon oluşturduğunu, başkentteki heykel ve sokak isimlerinin kentin kültürel çeşitliliğini yansıtması gerektiğini kaydetti.
Bu komisyon, kentteki duvar resimleri, sokak sanatı, sokak isimleri, heykeller ve diğer anıtları birer birer gözden geçirecek. Bunlardan hangilerinin tarihi, kültürel ve sanatsal olarak temsil değeri olduğu konusunda kent yönetimine tavsiyelerde bulunacak.
Pazar günü yapılan gösterisi sırasında Trafalgar Meydanı'ndaki Winston Churchill heykelinin üzerine de grafiti yapılması tartışma yaratmıştı. Belediye Başkanı Khan Churchill gibi kişilerin heykellerinin yapılacak değerlendirmeye dahil edilmesini düşünmediğini de söyledi. Khan, kimsenin mükemmel olmadığını, öğrencilerin; Churchill, Gandhi ve Malcolm X gibi önemli tarihi şahsiyetleri "kusurları ile birlikte" öğrenmesi gerektiğini de ekledi.