06.05.2021 - 23:55 | Son Güncellenme:
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki'nin dün düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 aşılarının üzerindeki fikri mülkiyet haklarının kaldırılmasının gündemde olduğunu açıklamasının yankıları sürüyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Kovid-19 aşılarında fikri mülkiyet haklarının kaldırılmasını tartışmaya hazır olduklarını belirtmişti.
Von der Leyen, bununla beraber kısa vadede, aşı üreten tüm ülkeleri ihracata izin vermeye ve tedarik zincirlerini bozan önlemlerden kaçınmaya davet etmişti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da yaptığı yazılı açıklamada, salgını en kısa zamanda sona erdirmek için ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Kovid-19 aşıları üzerindeki fikri mülkiyet hakkından geçici olarak feragat edilmesini destekleme taahhüdüne övgüyle karşıladı.
ABD yönetiminin açıklamasını "cesur bir hareket" olarak niteleyen Ghebreyesus, "Bu, Kovid-19 ile mücadelede muazzam bir an." ifadesini kullandı.
Pfizer CEO'su Albert Bourla, Covid-19 aşılarındaki fikri mülkiyet hakkından feragat edilmesine karşı olduğunu ifade etti. Öte yandan Almanya'dan da Kovid-19 aşılarındaki patent korumasının sürmesinden yana olduğunu belirten bir açıklama geldi.
Alman Sözcü, ABD'nin teklifinin bir bütün olarak aşı üretimi etkileyeceğini savunarak, "fikri mülkiyet hakkı korumasının bir inovasyon kaynağı olduğunu ve gelecekte de bu şekilde kalması gerektiğini" ifade etti.
Bu arada, Alman ilaç firması BioNTech'in kurucularından Prof. Dr. Uğur Şahin ise Kovid-19 aşılarının üretim kapasitesini artırmak için fikri mülkiyetten vazgeçmenin doğru bir yol olmadığını, bunun yerine üretim lisansları verilmesi gerektiğini dile getirmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının üretim kapasitesini artırmak için fikri mülkiyet hakkının kaldırılmasını desteklediklerini söyledi.
Avrupa'daki bu fikrin Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) acil durumlar için benzer hakların kaldırılmasına yönelik kurallarına uygun olduğunu vurgulayan Putin, "Pandemi de acil durum. Elbette Rusya modern koşullarda böyle bir yaklaşımı destekleyecektir." ifadesini kullandı.
DTÖ'de, Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başını çektiği bazı ülkelerin Kovid-19 salgınının tedavisi, teşhisi ve yayılmasının önlenmesi için fikri mülkiyet haklarını düzenleyen Fikri Mülkiyet Haklarının Ticari Niteliklerine İlişkin Anlaşmanın (TRIPS) belli hükümlerinin rafa kaldırılmasını talep eden önerisi görüşüldü.
DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, toplantının ardından yaptığı açıklamada, ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai'nin Kovid-19 aşılarının üretim kapasitesini artırmak için fikri mülkiyetin geçici olarak kaldırılmasını destekleyen ülkelerle hareket etme arzusunu içtenlikle karşıladığını vurguladı.
Okonjo-Iweala, Kovid-19 salgınına dünyanın acil yanıt vermesi gerektiğinin altını çizerek "Çünkü, dünya seyrediyor, insanlar ölüyor." ifadesini kullandı.
Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başını çektiği ülkelerin önerisinde revizyon hazırlığından memnuniyet duyduğunu belirten Okonjo-Iweala, "Metin bazlı müzakerelerin başlayabilmesi için bunu mümkün olan en kısa sürede masaya koymalarını tavsiye ediyorum." çağrısı yaptı.
Alman hükümet sözcüsü, Süddeutsche Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada, fikri mülkiyet haklarının korunmasının "yenilik kaynağı" olduğunu ve gelecekte böyle kalması gerektiğini belirtti.
Aşı üretiminde sınırlayıcı faktörün patentlerin değil, üretim ve yüksek kalite standartların olduğunu vurgulayan sözcü, "Biz Almanya olarak, Avrupa Birliği ve dünyada aşı üretim kapasitesinin artırılması için yoğun çaba harcıyoruz." ifadesini kullandı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, dün düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 aşılarının üzerindeki fikri mülkiyet haklarının kaldırılmasının gündemde olduğunu ancak bu konuda karar alınmadığını belirtmişti.
ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai de Kovid-19 aşılarının üretim kapasitesini artırmak için fikri mülkiyetin kaldırılmasını desteklediklerini, DTÖ'de gerekli müzakerelere katılacaklarını bildirmişti.
Fikri mülkiyet hakkının kaldırılması fikri yoksul ve bazı gelişmekte olan ülkeler tarafından desteklenirken zengin Batılı ülkelerde plana karşı çıkan şirketlerin ve araştırmacıların sayısı oldukça fazla olması da dikkati çekiyor.