01.12.2020 - 05:03 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dünyanın gözü bir kez daha bugün Dağlık Karabağ'a çevrildi, 44 gün süren savaşı kaybeden Ermenistan'a verilen süre bugün gece yarısı itibariyle doldu.
Ermenistan'ın 1992'de işgal ettiği Laçın ili, 28 yıl sonra gerçek sahibi Azerbaycanlılara teslim edildi. Ermenistan güçleri ve buraya sonradan yerleştirilen Ermeni nüfus, 1 Aralık itibarıyla Laçın'ı terk etti, bölgeye Azerbaycan ordusu yerleşti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Düşmanı topraklarımızdan kovduk ve yeni bir gerçeklik yarattık. Herkes bu gerçekliği kabullenecek." dedi. Aliyev, "Bugün Dağlık Karabağ'da yaşayanlar Azerbaycan vatandaşıdır. Onlar Azerbaycan devletinde hayatlarının daha iyi olacağını görecekler." diye konuştu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ayrıca "Fransa Senatosunun bizim meselemizle ne ilgisi var? Çok istiyorlarsa versinler Marsilya'yı Ermeniler orada kendilerine devlet kursun." ifadelerini kullandı.
Dağlık Karabağ'daki 23 noktaya yerleşen Rus barış gücü askerleri hafta sonu trenle Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geldi, daha sonra Hankendi'ye hareket etti.
Azerbaycan'ın Berde kentindeki istasyonda trenden TIR'lara nakledilen konvoylarda, zırhlı araçlar, özel ekipmanlar ve diğer lojistik teçhizatlar var.
Çatışma hatlarına yerleşen 1960 Rus barış gücü askeri yerleşirken, Şuşa çevresindeki otoyolun üç kilometresi yine Rus ekipler tarafından mayınlardan temizledi.
Mayın aranan yerler arasında, Şuşa'nın girişinde Türk ve Azerbaycan bayraklarının asıldığı tepe de vardı.
Savaştaki hezimet ve ateşkes anlaşması nedeniyle istifa çağrıları yapılan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise, 20 Ekim tarihinde silahların susmasını neden kabul etmediğini açıkladı.
Resmi Facebook sayfasında konuşan Paşinyan, 19 Ekim'de Dağlık Karabağ'ın işgalci lideri Arayik Harutyunyan'ın kendisine savaşı durdurma teklifinde bulunduğunu söyledi. Paşinyan teklifin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i aradı.
Putin, Ermenistan Başbakanı'na statü meselesini ertelemesini, bölgeleri iade etmesini ve Rus barış güçlerini konuşlandırmasını söyledi.
Paşinyan ve Putin arasındaki temasın ardından Rusya lideri Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Aliyev Putin'den Şuşa'nın mutlaka iade edilmesini istedi.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Şuşa şartı nedeniyle ateşkesi reddettiğini aktardı, anlaşmayı kabul etmemesinin Putin'i şaşırttığını da ileri sürdü.
Paşinyan'ın açıklamalarındaki en dikkat çekici kısım, Şuşa'nın 2007'deki Madrid İlkeleri'ne uygun çözülmüş olması. Köşeye sıkıştığını itiraf eden Ermenistan Başbakanı, alternatiflerini ise şöyle sıraladı: "Halka hitap etmek: Sevgili vatandaşlar, durum bu; ya Karabağ statüsüz 7 bölge vermeliyiz, yoksa savaş yeniden başlayacak. İnsanlar ne derdi? 'Hayır' derler, kalkıp savaşacağız. Bir savaş çıkacak ve Ermenistan'ın savaş başlattığı anlaşılacaktır. Bölgeleri verirsem, insanlar 'Nikol bir hain' derdi ve savaş yeniden çıkar.
Türk-Azerbaycan askeri tatbikatları da dahil olmak üzere herhangi bir aşamada, eğer Türklere [Azerilere] gidip sorunu savaşsız çözelim dersem, bölgelerin iadesi için özel bir program sunmamı talep edeceklerdi. Eğer imzalarsam, 'Nicole bir hain' derlerdi, eğer imzalamazsam savaş çıkar."
Paşinyan geçen hafta ise bölgeye yerleşen Rus barış güçlerinin beş yıldan fazla Dağlık Karabağ'da kalabileceğini söylemişti: "Karabağ sorunu uzun süredir devam eden bir çatışma olduğu için Rus barış güçlerinin kalışının 5 yılla sınırlı kalacağını düşünmüyorum."
Mediaport'un haberine göre, Rusya'da görüşmeler planlayan Paşinyan beklemediği bir sürprizle karşılaştı.
Ermenistan'ın Paşinyan-Putin ikili görüşmesi için tüm girişimleri başarısız oldu ve Başbakan'ın protokol başkanı Erivan'a geri çağrıldı.
Paşinyan'ın Rusya ziyareti, Rusya'da üst düzey bir temas fırsatı bulamaması nedeniyle iptal edildi.
Rus Özel Kuvvetler Tıp Birliği ise, dünyada hiçbir ülkenin, hatta Ermenistan'ın bile tanımadığı Dağlık Karabağ'ın başkenti Hankendi'ye bir sahra hastanesi kurdu.
Hastanenin fotoğraflarını yayınlayan Rusya Savunma Bakanlığı, sağlık ekibinin yaklaşık 40 hastaya bakım sağlayabileceği bilgisini verdi.
Rus ekibinde, aralarında askeri cerrahlar, terapistler ve epidemiyologların da yer aldığı 60'tan fazla tıp uzmanı bulunuyor.
Rus barış güçleri ayrıca çatışmalar sırasında Dağlık Karabağ'dan kaçan Ermenilerin geri dönmesini de sağlıyor. Resmi açıklamaya göre şimdiye kadar 23 bini aşkın Ermeni Hankendi'ye döndü.
Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Rusya'nın ara buluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşması gereği, Azerbaycan ordusunun Laçın'a girdiği duyuruldu.
Ermenistan sınırındaki Laçın koridorunda kent merkezinin yanı sıra 1 kasaba ve 125 köy var. Laçın koridoru aynı zamanda Ermenistan ve Dağlık Karabağ'ı bağlayan tek yol.
Sosyal medyada yayınlanan bir görüntüde ise, Kelbecer'in iadesinden sonra ortaya çıkan yeni sınırda Azerbaycan ve Ermenistan askerleri görülüyor.
Ermenistan sınır muhafızlarının kontrol noktasına yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Azerbaycan askerleri tekbir getiriyor.
44 gün süren Dağlık Karabağ savaşında ağır kayıplar veren Ermenistan ordusunun kaç askerinin öldüğü gizemini korurken, son gelen rakamlar şok etkisi yarattı. Halen çok sayıda askerin kayıp olduğu biliniyor, Ermenistan 8 bin askerin ölümünü konuşmaya başladı. CNN, Al Jazeera ve The Guardian gibi prestijli medya kuruluşlarına muhabirlik yapan Neil Hauer, rakamın 10 bin bile olabileceğinin konuşulduğunu aktarıyor.
Rus uzmanlar, savaşın kaderini değiştiren Şuşa'da yol kenarlarına yığılmış ceset fotoğraflarını hatırlatıp Ermenistan'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin nedenini vurguluyor.
Ermenistan'da Kasım ayında gerçekleştirilen bir anket ise, Ermenilerin Dağlık Karabağ'ı tamamen kaybetmesinin önüne son anda geçen Rusya'ya bakışı ortaya koydu. Ermenilerin neredeyse yüzde 85'i Rusya'yı ülkelerinin müttefiki olarak görüyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 84'ü Rusya'ya karşı 'iyi bir tavırları' olduğunu söyledi.
Anket, Ermenistan'da yaşayan her beş kişiden dördünün Moskova'dan askeri ve siyasi yardım almaya hazır olduklarını gösterdi. Yüzde 9,4'lük bir oran ise Rusya'dan hoşlanmadığını dile getirdi.
Ankete katılanların yüzde 62,3'ü Rusya'yı Ermenistan için dost ülke olarak nitelendirdi. İkinci sırada yüzde 39,9 ile Fransa, üçüncü sırada ise yüzde 6,4 ile İran yer aldı. Katılımcıların yüzde 5,8'i Amerika Birleşik Devletleri, yüzde 1,2 Gürcistan ve yüzde 0,6 Almanya'yı dostu ülkeler listesinde saydı.
Rusya lideri Vladimir Putin, hafta içinde yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın yenilgi anlaşmasını reddetmesi halinde bunun ‘intihar’ olacağını söylemişti. Dağlık Karabağ'ı Ermenistan dahil kimsenin tanımadığını hatırlatan Putin, "Karabağ’ın nihai statüsü belirlenmedi. Bugün var olan statükonun devam etmesi konusunda anlaştık. Bundan sonra ne olacağına gelecekteki liderler, gelecekte bu süreçte yer alacaklar karar verecek" demişti.
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.
Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır 'donmuş çatışma' olarak nitelendiriliyordu. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlandı.
Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan'a sığındı, yaklaşık bir milyon insan zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ çatışmaları başlamadan önce varolan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. Azerbaycan topraklarının yüzde 14’ünden fazlası halen işgal altında.