Yerleşim tepelerde
Kiklades adalarının bu denli meşhur olmasındaki en büyük paylardan biri Santorini’ye ait. Gelelim Kiklades adalarının popüler olma sebebine. Bu adaların günümüzde popüler olmasının altında hummalı bir çalışma yatıyor. Buradaki adaların alayı kayalık, uçurum dolu ve epey de rüzgarlı oluyor. Dolayısıyla tarıma müsait toprak bulmak pek mümkün değil. Tarıma müsait alanlarda ise sadece üzüm yetiştirilebildiği için bu durum şarapçılığın gelişmesini sağlamış. Elde var şarap! Bir de adasına göre plajlar ve manzaralar mükemmel. Bu durumu fark eden Yunanistan hükümeti de bu adalara turistik bir görüntü kazandırmak adına buraları süslemeye başlayarak 1960’lı yılların başında mavili beyazlı bir mimari tarz oluşturmuş. Paros, İos, Santorini, Naxos veya Mykonos fark etmez. Hangi Kiklades adasına giderseniz göreceğiniz manzara hep aynı olacaktır. Beyaz badanalı evler, düz çatılar ve çatılardan sarkan begonviller, mavi panjurlar ve mavi kapılar, keskin bitirişler yerine ovallik ve 3 katı aşmayan yapılar. Çok güzel değil mi?Santorini’nin olayı ise manzara ve doğal güzellik. Adada deniz seviyesine kurulmuş bir yerleşim yeri yok. Bütün kasabalar ya adanın ortasındaki tepelere ya da denize dik yamaçlara kurulmuş vaziyette. Dolayısıyla kasabalardan hangisine giderseniz gidin, eşsiz masmavi ve sonsuz ege denizi manzarası ile karşılaşıyorsunuz. Bu yüzden burası adeta bir fotoğraf cenneti. Eğer buraya gelene kadar fotoğraf merakınız olmamışsa dahi burada karşılaştığınız manzaralardan sonra kendinize yeni bir hobi edinmiş olarak bu adadan ayrılabilirsiniz.