Eski Mısırlılar, firavunları için devasa anıtlar inşa etti. Ancak kimsenin görmesini istemedikleri yer altı mezarlarının inşası için de zaman ve hazine harcadılar. Bu görkemli mezarların en tanınmışları, Luksor yakınında Nil Nehri’nin batı yakasındaki Krallar Vadisi olarak bilinen bölgededir. Yeni Krallık ( M.Ö. 1539-1075) döneminde vadi, Tutankhamun, I. Seti, II. Ramses gibi firavunların, kraliçelerin, rahiplerin ve elit tabakanın gömüldüğü yer haline gelmiştir. Mezarlarda bulunan eşyalar ve mimari özellikleri diğer dünya için yapılan hazırlıkları gözler önüne sermektedir. Diğer dünyada ruhunun yeniden dirilebilmesi için ölen kişi de mumyalanarak mezara konulurdu. Yer altı mezarlarında bir kralın öteki dünyada ihtiyaç duyabileceği her türlü eşya olurdu. Hazineleri, maskeleri, altın plakaları ve eşyalarıyla birlikte gömülürdü. Öteki dünyadaki törenler için yeterli yiyecek, içecek , şarap ve bira da konulurdu. Yüzyıllardır mezar kazıcılar ve hazine avcıları Krallar Vadisi’nin altını üstüne getirmektedir. Ancak buradaki bilinmeyenlerin sonu gelmiş değildir. Çoğu kimse 1922 yılından önce ortaya çıkarılan 62 mezarın vadideki anıtların tümü olduğu kanısındaydı. Başka mezar alanı bulunamayacağı düşünülüyordu. Ancak bu inanış, çocuk kral Tutankhamun’un mezarı Howard Carter tarafından ortaya çıkarıldığında geçerliliğini kaybetti. 2005 yılında ise arkeolog Otto Schaden, Tutankhamun’dan beri vadinin ilk bilinmeyen mezarını keşfetti. Mezar, Tut’un mezarının sadece 15 metre ilerisinde ortaya çıkarıldı. Kazı alanına KV 63 ismi verildi. Çeviren: Gizem Aydoğan