Pırıltılı dünyanın en içe dokunan öykülerinden biri onun yaşamı... Tam da benzerine ancak filmlerde rastlanacak denilen türden üstelik.. 1965 yılında iyi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen genç kızın, İngiltere'de özel bir Lady okuluna oradan önce tiyatro sahnesine sonra da sinemaya uzanan öyküsü... Ama sonunda ne yazık ki kocaman bir karanlık var. İşte henüz 31 yaşındayken bir film setinde aniden gözlerinin ışığı sönen görme yetisini yitiren Deniz Akbulut'un öyküsü.. Yeşilçam'ın 1980'li yıllarına damgasını vuran Akbulut'un başına gelenler kelimenin tam anlamıyla 'film gibi'. Zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Deniz Akbulut, bir süre Londra'da genç kızlara görgü eğitimi veren bir okula devam etti. Daha sonra Türkiye'ye döndü... Nejat Uygur Tiyatrosu'nda oyunculuğa başladı. Sonra da 1976 yılında Yirmidört Saat adlı filmle sinemaya adım attı. Kaderi Zorlama'nın da aralarında bulunduğu 50'ye yakın filmde oynadı. 1991 yılında bir gün film setindeyken aniden görme yetisini yitirdi. Kimi tansiyon dedi sebebi için kimi kullandığı bir ilacın buna yol açtığını söyledi. Öyle ya da böyle Deniz Akbulut, üstelik sacede 31 yaşındayken gözlerini kaybedip sonsuz bir beyazlığa gömüldü. Bir süre kariyerine de ara vermek zorunda kaldı Akbulut. Gözlerinin açılması için ameliyat olması gerekiyordu ama yeterli maddi imkanları olmadığı için ameliyat şansını hala kullanamadı.