10.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Belarus, Avrupa'da adeta zamanın durduğu bir ülke. Kıtanın kapalı kutu halinde kalan tek ülkesi olan Belarus, diğer ülkelerle olan ilişkilerinde mesafeli bir politika izliyor.
207.595 kilometre karelik büyüklüğüyle Avrupa ortalamasına göre küçük sayılmayacak bir ülke olan Belarus'un nüfusu yaklaşık 9.5 milyon.
Tarih boyunca farklı kavimlerin göç yolları üzerinde kalan Belarus topraklarına pek çok farklı topluluk yerleşmiş. Bu coğrafya 10. yüzyıldan itibaren Kiev Prensliği'nin etkisiyle Hıristiyanlaşmaya başladı. Günümüzde ülkenin dört bir yanında çok sayıda tarihi kiliseye rastlamanız mümkün.
Uzun süre Polonya-Litvayna Krallığı'nın toprağı olan Belarus, sonrasında Rus Çarlığı'nın yönetimine geçer. 16. yüzyıldan başlayan bu yönetim 1990 yılına kadar devam eder.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden Belarus, Rusya'yla güçlü ilişkilerini sürdürmeye günümüzde de devam ettirmektedir. İki ülkenin oluşturduğu bir üst birlik aracılığıyla pek çok konuda ortak uygulamalar hayata geçirilmektedir.
1793'te kurulan ve nispeten oldukça yeni bir kent olan Minsk, ülkenin başkentidir. Belarus'un ticaret ve sanat merkezi de olan Minsk, tipik bir Doğu Bloku mimari anlayışıyla özellikle de 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden inşa edilmiştir.
Kentin genelinde geniş bulvarlar, çok katlı blok yapılar Minsk'e ilk kez gelenlerin dikkatini çekmeyi başarır.
Belarus, düzlüklerin fazla olduğu bir ülke. Yağmurlu bir iklime sahip olan Belarus bu sayede yemyeşildir. Büyük bölümü ormanlarla kaplı olan Belarus'un doğal zenginliği dikkat çeker. Ülkenin %40'ı ormanlarla kaplıdır ve 11 bin göl bulunmaktadır.
Ülkenin %80'inden fazlası Belaruslulardan oluşurken en büyük azınlıklar Rus ve Ukraynalılardır. İkinci Dünya Savaşı'ndaki soykırım öncesinde burası büyük bir Yahudi nüfusa da ev sahipliği yapıyordu.