21.09.2019 - 06:50 | Son Güncellenme:
Karpatların bir uzantısı olan Tatras Dağları, Slovakya'nın mutlaka görülmesi gereken doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Bu sık ormanlık bölge özellikle sonbaharda rengarenk bir görünüm kazanıyor.
İspanya'nın en çok turist çeken yerlerinden biri olan başkent Madrid, tarihi kimliğinin yanı sıra geniş bulvarları, alışveriş caddeleri ve devasa parklarıyla da ünlü.
Özellikle fotoğrafçıların çok sevdiği yerlerden biri olan İzlanda'yı görmek için acele etmekte fayda var. Zira birkaç hafta sonra soğukların başlayacağı bu masalsı ada inanılmaz doğal güzelliklerine ev sahipliği yapıyor.
Bosna-Hersek'in güney ve güneybatısındaki bu coğrafya başta Mostar olmak üzere ülkenin pek çok tarihi bölgesine ev sahipliği yapıyor.
İtalya'nın güneyindeki bu önemli liman kenti aynı zamanda Puglia'nın da en büyük şehri. Tarih boyunca ticaret sayesinde gelişen Bari günümüzde de bu mirasa sahip çıkmakta.
İskoçya'nın kuzeyindeki bu bölge de tıpkı İzlanda gibi yakın bir zamanda soğuk havaların etkisine girecek. Dolayısıyla şirin köyleri, kayalıkları ve dalgalarıyla ünlü bu bölgeyi görmek için acele etmekte fayda var.
Avrupa'nın gastronomi başkenti olarak bilinen Lyon, yemek konusunda dünyanın en iddialı kentlerinden biri. Fransa'nın en büyük kentlerinden biri olan Lyon, görkemli yapılarıyla da dikkat çekiyor.
Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Liechtenstein'ı birkaç saatte gezmek mümkün. İsviçre ve Avusturya arasında kalan bu ülke Alp Dağları'nın muhteşem manzaralarına ev sahipliği yapıyor.
İsviçre'nin sakin coğrafyalarından biri olan Vevey, göl kıyısındaki ilginç heykelleriyle dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra muhteşem bir doğaya sahip olan bölge turistlerin ilgi odağı.
Hırvatistan'ın Dalmaçya kıyılarındaki bu tarihi kenti ülkenin en çok turist çeken yerlerinden biri. Ortaçağ'dan kalma mimarisiyle ünlü Rovinj, Adriyatik kıyılarının en özel yerlerinden biri.