Son Güncellenme:
Arsa sahibi ya da pay sahipleri ile müteahhit ile sözleşme yani iki taraf arasında yapılan inşaat sözleşmesi, tarafların haklarını ve müteahhidin sorumluluklarını, en baştan belirler. Sözleşmenin geçerliliği, şekil şartına uygunluk taşımasına bağlıdır. Şekil şartı, sözleşmenin tapu dairesi ya da noterde yapılmış olmasıyla mümkündür.Müteahhit ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşmeye, müteahhit uymadığı taktirde, sözleşmeyi haklı olan taraf tek taraflı olarak feshedebilir.
Sözleşme, ileride yaşanabilecek olumsuz durumlar karşısında, anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak amacıyla yapılır. Bu sebeple, bütün maddelerin tek tek dikkatlice okunması gerekir. İnşaatın şekli, hangi malzemelerin kullanılacağı ve hangi markaların kullanılacağı gibi detaylar, sözleşmenin maddelerinden bazılarını oluşturur.Müteahhit, sözleşmede yazılan bu şartlara uymakla yükümlüdür. İnşaatın yapılacağı arsanın da inşaatın yapılmasına elverişli ve imara açık olması da diğer taraftan büyük önem taşıyor. Zira, arazinin elverişsiz ve imara kapalı olduğu durumlarda, yapılan sözleşmenin de bir hükmü kalmamış olur.İnşaat bitirilmiş ve teslimatlar zamanında yapılmış olabilir. Ancak, müteahhidin sorumluluğu bununla da bitmez. İskan alınması, kat irtifakı gibi dairenin kullanımını doğrudan ilgilendiren hususların da, müteahhit tarafından tam olarak tamamlanmış olması gerekir. Sözleşme bu sebeplerden herhangi biri ya da birkaçı sebebiyle feshedilebilir. Böyle bir durumda mağdurların tapularını mahkeme kanalıyla almaları oldukça zor bir yoldur. Ancak mağduriyetlerinin giderilmesi için tazminat davası açma hakları bulunur.
Müteahhit, size sözleşmede belirttiği inşaatın teslim tarihi konusunda, gerek maddi, gerekse farklı sebeplerle sorun yaratabilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için, sözleşmeye ceza şartı koydurabilirsiniz. Olabilecek herhangi bir gecikme durumunda, müteahhitten size belli bir miktarda ceza ödemesini talep edebilirsiniz. Ayrıca bu gecikme sebebiyle, müteahhit aleyhinde tazminat davası açabilir ve tazminat kazanma hakkına sahip olabilirsiniz.
Sözleşmede belirtilen koşullardan biri ya da birkaçını müteahhit yerine getirmediğinde, tıpkı gecikmede olduğu gibi, inşaatın eksik bırakılması, belirlenen malzemelerin kullanılmaması gibi sebeplerle de, mağduriyetinizin giderilmesini talep edebilirsiniz. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında, tazminat davası açmadan önce atılması gereken ilk adım, müteahhide noterden ihtar göndermek olmalıdır. İhtarda, eksikliklerin giderilmesi için belirli bir zaman verebilir ve bu zaman zarfında da eksiklikler giderilmediği taktirde, müteahhit aleyhine tazminat davası açabilirsiniz.
Müteahhit tarafı, tüm bu uyarılara rağmen aranızdaki sözleşmeye bir türlü uymaya yanaşmıyorsa, bu durumda kanuni haklarınızı mahkeme kanalıyla alma yoluna gidebilirsiniz. Zira, sözleşme maddeleri arasında böyle bir madde bulunuyorsa, sözleşmeden cayma hakkınızı kullanabilirsiniz. Davayı Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde açabilirsiniz. Eğer müteahhit, inşaatın %85'e kadar olan kısmını bitirdiyse, bu durumda teslimatın çoğunu yapmış sayılır. Böyle bir durumda, sadece ödemeler sebebiyle olan mağduriyetinizin giderilmesini isteyebilirsiniz.