03.08.2021 - 08:58 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN
Salgın nedeniyle kıyı bölgelere taşınmalar ve bu bölgelerde uzun dönemli yaşamlar artıyor. Geçen yıldan bu yana yazlık bölgeler her mevsimde dolup taşıyor. Evlere kapandığımız günlerde uzaktan çalışma ve eğitim imkânları sebebiyle yazlıklar adeta bir kurtarıcı haline geliyor. Önceden kıyı bölgelerde üç ay vakit geçirilirken artık bu süre neredeyse altı, yedi aya kadar çıkıyor. Yazlıklarda uzun dönemli yaşamaya başlayanlar, yazlıklarındaki iç dekorasyonların yanı sıra bahçe dekorasyonlarına da önem veriyor. Bu dönemde bahçelerde geçirilen vakit de artıyor. Kıyı kesimlerde daha tropik ve egzotik görüntülerin sevildiği belirtilirken, denize yakın bölgelerde bitki seçiminde dikkat edilmesi gereken unsurlar bulunuyor. Havuz kenarında su bitki kombinleri tercih ediliyor. Ön bahçelerde renkli bitkiler ön plandayken, arka bahçelerde ise daha çok yeşil ağırlıklı iç bahçe konumunda tasarım yapılıyor.
JAPON ŞEMSİYESİ
Bodrum Peyzaj Mimari Kurucu Ortağı Peyzaj Mimarı Esra Gücümen, kıyı bölgelerde öncelikli en çok talep edilen erişkin herdem yeşil çit bitkilerle seperasyonu sağladıklarını söylüyor. Bahçeyi etkin bir şekilde kullanmak isteyenler için bahçeyi ona göre tasarladıklarını dile getiren Gücümen, “Biraz daha cocos palmiyeleri, agapanthuslar gibi tropikal peyzaj istekleri oluyor. Havuz kenarında Japon şemsiyeleri, saz gibi su bitki kombinleri tercih ediliyor. Ön bahçelerde daha çok renkli bitkiler ön planda oluyor. Arka bahçeler ise daha yeşil ağırlıklı iç bahçe konumunda tasarlanıyor” diyor.
Daha izole, geniş arazilere konumlanmış yerler için her şeyin bir arada olduğu İngiliz bahçeleri tarzında tasarımlar yaptıklarını ifade eden Gücümen, birbirine uyumlu farklı ve aromatik bitkilerle aranjmanlar yapıldığını söylüyor. Gücümen, bu yıl büyük arazilerde sebze bahçelerinin de tercih edildiğini sözlerine ekliyor.
Egzotik görüntüler Babil Peyzaj Kurucusu Peyzaj Mimari Sanem Özparpucu, kıyı bölgelerde önceden üç ay vakit geçirilirken artık bu sürenin altı, yedi aya uzadığını söylüyor. Bu nedenle bahçelerde geçirilen vaktin de arttığını dile getiren Özparpucu, “Kıyı kesimlerde bildiğimiz gibi daha tropik ve egzotik görüntüleri seviyoruz.
Özellikle de Ege ve Akdeniz kıyılarında. Bu yerlerde genelde tercihlerimiz palm türleri, kaktüs türleri, strelitzia türleri, cycaz, cocos gibi tropik bitkiler ile kayalar, çiçekli ve kokulu bitkiler başı çeken tasarım bitkileri oluyor” diyor. Özparpucu, bu tasarımların hem ortama uyum sağlayabilmesi açısından hem de estetik açıdan güzel bir görsel oluşturduklarını ifade ediyor. Öte yandan strelitzia, areca, koleksiyon kaktüs, ficus lyrata, monstera, cocos gibi türlerin iç mekan dekorasyonlarında da çok sık tercih edilen bitkilerden olduğunu söyleyen Özparpucu, şöyle anlatıyor: “Bitkilerin yanı sıra daha sık ve daha uzun zamanlı vakit geçirilen bahçelerde aktivitelerin de artması istekler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bahçeleri fonksiyonel olarak çeşitlenmesi gerekiyor ve bu mekanlarda açık alan aktivitelerini artırıyoruz.”
DENİZ TUZUNA DAYANIKLI OLMALI
Deniz kenarındaki bahçelerde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunuyor. Özellikle bu alanda bitki seçimi yapılırken tuz ve denizin etkisini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Örneğin, otellerin denize yakın kısımlarında tuza dayanıklı olabilecek bitkiler tercih ediliyor. Denize yakın ve rüzgâra açık noktalarda manolya ağacı kullanılmazken, kuytu alanlarda manolya, yasemin, begonvil tercih edilebiliyor. Deniz tuzuna dayanıklı olan bitki türlerinden palmiye, ılgın gibi bitkiler seçilebiliyor.
Sade ve şık
Bahçe tasarımlarında mobilyalar da öne çıkıyor. Bu yıl daha çok işlevsel bahçe mobilyalarının yanı sıra sade ve şık tasarımlı ürünler tercih ediliyor. Dış mekân dekorasyonlarında eskisinden daha fazla sayıda mobilyaya ihtiyaç duyulurken, bahçeleri de evin bir odası olarak görmek kaçınılmaz hale geliyor. Konfor her zaman değişmeyen trend olurken, teak ağacı, sentetik ve alüminyum malzemelerin bir arada kullanıldığı bahçe mobilyaları ön plana çıkıyor.