Nippon Paint-Betek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ: “Termal konforu yüksek ve enerji tüketimi dengelenmiş yapıları ısı yalıtımı ile inşa edebiliriz.”

Dünyada hızla yükselen “yeşil bina” yaklaşımının önemi ve gerekliliği hakkında neler söylersiniz?

Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya nüfusu son 100 yıldır çok hızlı biçimde artıyor ve 2007 yılından bu yana nüfusun çoğunluğu şehirlerde yaşıyor. 2050 itibarıyla nüfusun %66’sı şehirlerde yaşayacak. 2011’de 7 milyar olan dünya nüfusu şu anda 8 milyar ve 2030’da bu rakamın 8,5 milyara, 2050’de ise 9,7 milyara ulaşması öngörülüyor. Bu yoğun nüfus ve dünyamızın çevre toplum sağlığı sorunları birlikte düşünüldüğünde şehircilik ve mimari anlayışın da yeniden ele alındığını görüyoruz. “Yeşil binalar” modern şehircilik tartışmalarının merkezinde yer alıyor. Hem uygarlığın konforlu yaşam standartlarını korumak hem de uygarlığımızın yaşamın sürdürülebilirliğine yönelik olumsuz yan etkilerini nötralize edebilmek noktasında, yaşam alanlarımızı tasarlayan mimarinin de sürdürülebilirlik ekseninde bu sürece uyumlanması gündeme geliyor.

Karbon emisyonlarının düşürülmesinde ısı yalıtımının önemi nedir?

Dünya genelinde binalardaki enerji kullanımının karbon salınımının %37’sinden sorumlu olduğu ifade edilirken, bu kullanımın %80’i ısıtma ve soğutmaya harcanıyor. Uzmanlara göre birçok ekonominin karbon nötr olma taahhüdünde bulunduğu 2050 yılına kadar dünya genelinde mevcut bina stoğu ikiye katlanacak. Bugün var olan binaların %90’ının 2050 yılında da var olmaya devam edeceği göz önünde bulundurulduğunda gerek ülkeler gerek uluslararası kurumlar bu alanda regülasyon niteliğinde, bağlayıcı, yaptırımları olan düzenlemelere gidiyorlar. Isı yalıtımı bu anlamda Avrupa Birliği’nin ve ülkemizin de imzaladığı Paris Anlaşması’nın sürdürülebilirlik hedefleri açısından önemli bir fonksiyona sahip bulunuyor. Isı yalıtım uygulamalarının Haziran 2000’den bu yana başta yeni yapılarda olmak üzere zorunlu hale geldiği ülkemizde ise son verilere göre enerjinin %33’ü binalarda harcanıyor ve bunun da yüzde 80’i ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılıyor. Isı yalıtımıyla binalarda enerji tüketimini yarıya yarıya azaltabilir, böylelikle karbon emisyonlarını da aynı oranda düşürebiliriz.

Dalmaçyalı’nın ısı yalıtımı ile ilgili olarak bilim insanları ile birlikte yürüttüğü araştırmadan söz eder misiniz?

Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri olarak ısı yalıtımının insan sağlığına etkisini bilim insanları ile araştırdık. Isı yalıtımı dışında hiçbir farkı olmayan iki örnek evden araştırma süresince alınan verilerle, ısı yalıtımın iç ortam konforunu nasıl değiştirdiği, bu bağlamda da insan ve çevre sağlığını ne yönde etkilediği 7 ay boyunca ölçümlendi. Araştırma, ısı yalıtımsız evin iç ortam hava sıcaklığı değişiminin ısı yalıtımlı evin 8 katı olduğunu ortaya koydu. Isıtma yapılmayan aynı süre içerisinde ısı yalıtımlı ev 4 ⁰C ısı kaybı yaşarken, ısı yalıtımsız ev 9 ⁰C ısı kaybı yaşıyor. Isı yalıtımsız ev, ısı yalıtımlı eve göre 2,3 kat hızla soğuyor. Yine model evlerde yapılan enerji ölçümlerine göre, ısı yalıtımlı evde %60 enerji tasarrufu sağlandı. Öte yandan sadece Mart ayında ısı yalıtımlı evde sağlanan enerji tasarrufu ile her bir metre kare için 86 kg CO2 eşdeğeri sera gazı salımı engellendiği hesaplandı.

Termal konfor olarak dengeli binaları nasıl inşa edebiliriz?

Dünya Sağlık Örgütü, hava sıcaklığını yaşam alanında en az 21⁰C olarak tanımlıyor ve kişilerin sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim koşulları açısından gerek bedensel, gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken belirli bir rahatlık içinde bulunmalarını “termal konfor” olarak ifade ediyor. Isı yalıtımı, dış ve iç ortam arasındaki ısı köprülerini önemli ölçüde engellediği için ısı yalıtımlı evlerde ani ısı değişimleri yaşanmıyor, bu da “çok soğuk” veya “çok sıcak” demeden standart sıcaklığı sabit tutarak evlerimizde termal konfor sağlıyor. Araştırmamız, ısı yalıtımlı evlerde ani ısı değişimleri yaşanmadığı için ve kuzey-güney duvarlardan gelen ısı farklılığı oranları dengelendiği için nem ve küf oluşmadığını; nem ve küfe bağlı hastalık şikayetlerinin de düşük oranda seyrettiğini ortaya koydu. Türkiye’nin temsili 10 ilinde yarısı ısı yalıtımlı, yarısı ise ısı yalıtımsız olmak üzere 800 hane ile görüşülerek yapılan ankette, küflü evlerde korona virüse yakalanma oranı %32 olarak bildirilirken, küfün olmadığı evlerde bu oran %21 olarak ifade edildi. Küflü evde yaşayanlarda %50 oranında KOAH, astım, bronşit, alerjik bronşit varken küfün olmadığı evlerde bu oran %22 olarak bildirildi. Mevsim geçişlerinde astım şikayetleri ısı yalıtımsız evlerde %21, ısı yalıtımlı evlerde %9 oranında kaydedildi. Isı yalıtımını her ne kadar soğuk havalarla birlikte düşünülse de giderek daha sıcak geçen yaz aylarında soğutma amaçlı enerji tüketimi için de öneriyoruz. Hatta araştırmamız bir evi soğuturken ısı seviyesini korumanın daha fazla enerji gerektirdiğini gösterdi. Takip edilen ölçümlerde, hava sıcaklığının eksi derecelerden artı derecelere hızlıca çıktığı bir günde, ısı yalıtımsız evde tüketilen enerjinin, ısı yalıtımlı evde tüketilen enerjiye göre göre iki kat daha fazla olduğu görüldü. Dalmaçyalı olarak ısı yalıtımı konusundaki farklı ne tür araştırma ve bilgilendirme faaliyetleri yürütüyorsunuz? 2003 yılında pazarı açan markamız Dalmaçyalı’nın faaliyetleriyle çevre sağlığını koruyan sonuçlar almış olmaktan gurur duyuyoruz. Ekiplerimizin titizlikle sürdürdüğü mantolama çalışmalarıyla azalan enerji kullanımına bağlı olarak karbon salımı da o oranda azalmış ve ülkemizin en önemli yeşil alanlarından Bolu ormanının bu sürede temizlediği karbon kadar bir miktar atmosfere salınmamış, çevre kirliliği önlenmiştir. Isı yalıtımı konusundaki bilgilendirme faaliyetlerini, biz sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Binaya özel Dalmaçyalı Enerji Tasarrufu Analiz Raporu hizmetimizle analizi yapılan bina için uygun ısı yalıtım malzemesine ilişkin verileri web sitemiz üzerinden anında sunuyoruz. Talep edilen konutlarda, uzman ekibimizle yerinde “Ücretsiz Keşif Hizmeti” veriyoruz. 2020 yılından itibaren gerçekleştirdiğimiz Termal Kamera Roadshow uygulamamızda ise 81 ilin tamamını ziyaret ederek 50 binin üzerinde ısı yalıtımı olmayan bina sakinini bilgilendirdik. Isı yalıtımının birey, toplum, ülke ve dünya için faydalarını anlatmayı işimizin bir parçası olarak görüyor ve bu çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.