25.09.2023 - 04:22 | Son Güncellenme:
New York merkezli Ennead Architects tarafından tasarlanan Ankara’daki yeni ABD Büyükelçiliği Binası, Türkiye'nin zengin malzeme tarihi ve yerel mimari kökleriyle kurgulanmış. Mimari ve peyzaj unsurlarını bütüncül bir formda birleştirerek geleneksel Türk avlu tasarımında bir araya getiren yapı, 9 dönümlük eğimli bir arazi üzerinde tasarlanmış. Yükselen bir dizi avlu ile biçimlenen arazi planı, ziyaretçilerin ve personelin büyükelçilikteki sirkülasyonları için resmi ve erişilebilir bir organizasyon yapısı ile planlanmış. Mimarlar, büyükelçiliğin girişinde stratejik olarak ana varış plazasını serideki ilk avlu olarak tasarlamış. Caddeden geriye doğru yerleştirilen bu alan, büyükelçilik ile şehir arasındaki sınırı bulanıklaştıran, cömertçe düzenlenmiş bir yerleşke sunuyor. Ankara'nın yeni merkezi iş bölgesi Sögütözü'nde doğal bir soluklanma imkanı sunan bu avluda, kentin sokak dokusuna yeşilliği geri kazandıracak ağaçlara ve bitkilere öncelikli olarak yer verilmiş. Evrensel tasarım ilkelerini uygulayan hafif eğimli bu temsili geçit, merdiven ve asansörlerden kaçınarak kamusal yol ile ön kapı arasında net ve doğrudan bir rota oluşturuyor. İlhamını Türk mimarlık tarihindeki önemli yapıların planlamasından alan yapıda ziyaretçiler, bir dizi avlu ve kapıdan geçerek, peyzaj boyunca hafifçe eğimli bir yol ile yapıya doğru ilerliyor. Evrensel tasarım ilkelerine odaklanan hafif eğimli yaklaşım, merdiven ve asansör ihtiyacını ortadan kaldırırken net görüş hatları sayesinde yön bulmayı da kolaylaştırıyor. Işığın yapının içlerine girmesini sağlayan iç avlular hem büyük, resmi toplantıları destekleyen, hem de daha sessiz diplomatik alışverişi teşvik eden rahat ve açık alanlar yaratacak şekilde tasarlanmış. Ennead, Türkiye'nin köklü duvarcılık geleneklerini yansıtan, bölgesel kaynaklı malzemeleri düşük çevresel etkileri, yüksek geri dönüştürülmüş içerikleri, dayanıklılıkları ve sorumlu kaynak kullanımları nedeniyle bilinçli olarak seçmiş. Kançılarya binasının cephesinde taşın yanı sıra, geleneksel Türk taş mimarisinin modern bir yorumu olan ultra yüksek performanslı ızgaralı beton bir perde de yer alıyor ve bu ızgara perde aynı anda gün ışığı ve manzaraya erişimi sağlarken, içeride de güvenlik ve mahremiyet sağlıyor. Türkiye'nin zengin malzeme paletine atıfta bulunan mermer ve travertenler, yerel ahşap çeşitleri ve yerel seramikler, iç ve dış mekanlara dahil edilerek büyükelçilik binasını yerel bağlamına daha da kuvvetli şekilde bağlıyor. Peyzaj ve anıtsal lobi, OBO'ya bağlı Büyükelçiliklerde Sanat Ofisi'nin çalışmalarını vurgularken, hem ABD'li hem de Türk sanatçıların çeşitli eserlerini içeriyor ve diplomatik topluluklar ve ziyaretçiler için bölgeye özgü sanat eserleri yaratma fırsatı sunuyor. LEED® Gümüş Sertifikası’na sahip olan ABD Ankara Büyükelçilik Binası, çevresel etkiyi azaltmak, bina performansını optimize etmek ve dayanıklılığı artırmak için önemli enerji tasarrufu tedbirlerine ve sürdürülebilirlik niteliklerine sahip. Binanın enerji ihtiyacı, yüksek yalıtımlı dış duvarların, verimli mekanik, elektrik ve aydınlatma sistemlerinin ve güneş enerjili termal su kullanımı ile önemli ölçüde azaltılmış. Ultra düşük akışlı armatürler, iklime uygun peyzaj düzenlemesi ve hasat edilen yağmur suyu, binanın enerji tüketimini en aza indiriyor.