Zaga’nın kardeşi şirket doktoru

Zaga’nın kardeşi şirket doktoru
AÇIK KOYU SOHBETLER / EYLEM TÜRK

Ozan Bayülgen. Bir dönem Demokrat Türkiye Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Doğudan Bayülgen ile Ümit Bayülgen’in üç cocuğundan ortancası.
Abisi Okan Bayülgen ünlü bir talk-show’cu, kızkardeşi Okşan Bayülgen ise uluslararası ilişkiler uzmanı. 1972 doğumlu Ozan Bayülgen’in ilgi alanı ise bunlardan tamamen farklı. Bayülgen, ABD’nin önde gelen danışmanlık şirketlerinden Peppers & Rogers Grubu’nda firmaları müşteri odaklı bir yapıya kavuşturmak için çalışıyor. Kısacası firmaların hastalıklı taraflarını iyişleştirmeye çalışan bir şirket doktoru.

Şirket danışmanı olmak nereden aklınıza geldi?
İstanbul Erkek Lisesi’nden sonra, İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi’ni bitirdim. Ekonomiye ilgi duyuyordum ve son sınıfta master yapmak için ABD’ye gitmeye karar verdim. Son sınıfı yüksek ortalamayla bitirdim. Tek düşük aldığım not pazarlamaydı. Bu da şunu gösteriyor; bugün pazarlamada kullandığımız terimler, okulda öğretilen terimlerden çok farklı.
1995 yılında ABD’ye gittim. Üniversitenin sonunda pazarlama konusu ilgimi çekmeye başladı. Tüketicinin tercihleri ve müşteriyi anlamak benim için çok önemliydi. Bu nedenle pazarlama doktorası yaptım. Fed-Ex’in pazarlama departmanından teklif aldım. Orada çalışırken Peppers & Rogers’dan teklif aldım ve kabul ettim. Büyük müşterilerle çalışma fırsatı buldum. Bunlardan birisi Ford Motor Company idi. Şu anda American Post ile çalışıyorum. 68 milyar dolar senelik gelirleri var. Bu yıl şirket kendi kendini yenileme programı uyguluyor. Ben ekibin başındayım. Bunun için Washington’a taşındım.

Peppers & Rogers’ın çalışma alanı nedir?
Peppers & Rogers aktif 35 - 40 müşterisi olan, yönetim danışmanlığı hizmeti veren bir şirket. Biz bu şirkette bir antrenör, bir koç gibi çalışıyoruz. Geliştirilen müşteri odaklı stratejilerle müşterinin kendi tüketicilerini tanımalarını sağlıyoruz. Müşteri ilişkilerinin değerini artırmalarını hedefliyoruz. Şirkette 200 danışman çalışıyor. Firmanın müşteriyi hatırlaması çok önemli. Onlarla yapılan diyoloğun kayda geçmesi gerekiyor. Bu da müşteride sadakat oluşturuyor. Hareket noktamız müşteri. Bu da bizi farklılaştırıyor. Çünkü müşteriyi odak noktası yaptığınızda her zaman kazanıyorsunuz.

Yani müşteri takip ediliyor...
Evet. En iyi müşterinizi takip ederseniz beş sene sonra olacağınız yer hem pazar hem de müşteri payı açısından sizin için en kârlı nokta olacak.
Pazar payı ile müşteri payı arasındaki fark burada ortaya çıkıyor. Şirketler uzun yıllardır pazar payına odaklandılar. Sorulması gereken soru, kazanılan her pazar payı kârlı mı? Kârlı olan, varolan müşterinizin cüzdan payını artırmak. Aynı zamanda sizin en iyi müşterilerinize benzeyen yeni müşteriler kazanmak. Bu nedenle firmaların en iyi müşterilerinin kim olduğunu anlamaları, ihtiyaçlarını bilmeleri ve cüzdan payını artırmaları için değişik programları uygulamaya koyuyoruz. Peppers & Rogers’ın çalışma alanı bu.

Sizin şirketteki pozisyonunuz nedir?
Ben şirkette Müşteri Proje Sorumlusu olarak çalışan uzman danışmanım. Önümüzdeki dönemde Londra ofisine geçeceğim. Doğu Avrupa ve Ortadoğu’daki bazı ülkelerde yayılma politikalarını yöneteceğim. İngiltere ve Almanya’daki müşteri portföyünden sorumlu olacağım. Aynı zamanda İstanbul’da ofis açma sürecine girdik. Buradaki operasyonla da ilgileneceğim.

Türkiye’de şirketler uyguladığınız programa hazır mı?
Son ziyaretimde hazır olduğunu anladım. Biz Türkiye’deki şirketlerin uzun vadeli büyümelerine katkıda bulunmayı planlıyoruz. Onların büyümelerinin toplamı, Türk ekonomisinin uzun vadeli büyümesi demek.

‘Abim basket maçlarıma gelmezdi’Abiniz Okan Bayülgen ile meslek tercihleriniz apayrı....
Aslında öyle değil. Geçen gün farkettik ki islerimizin arasında muhteşem bir ortak payda var. Benim işim şirketlerin, müşterilerine özel tecrübeler yaratmalarını sağlamak. Aslında son derece tiyatral bir iş. Müşteri nasıl aradığı ortamı bulur, bunun üzerine çalışıyoruz. Ben ürünlerin sunumuna tiyatral bir ortam hazırlıyorum, abim ise izleyiciye.

Okan Bayülgen nasıl bir abi?
Abim benden sekiz yaş büyük. Abim hakkında objektif olamam. İnsanın abisi bu kadar tatlı ve yaracıtı bir adamsa o kişi çok şanslı demektir. Ben ona tabiki hayranım. Ona kızdığım tek olay, basket oynarken gelip beni seyretmemesiydi. İşletme mastırında vaka analizi yaparken Okan Bayülgen’in yaptığı şeyleri örnek verirdim. Mesela ortaya çıkışı. Kimse onu tanımazken birden herkesin konuştuğu birisi oldu.

‘Dans etmeyi Okan’dan öğrendim’Abinizden neler öğrendiniz?
Ben abimden çok şey öğrendim. Mesela dans etmeyi abimden öğrendim. Kılıç oynamayı severdik. Bir gün oynarken bana bir hamle yapınca kafamı duvara çarptım. Sonra başım sargıya alındı. Abim bana hep hayattan söz ederdi. Bazen beni korkuturdu. Örneğin benim 20. yaşgünüme gelip, "20 yıl yaşadın. Yeterince yaşadın mı" gibi bir soru sorup, beni bir hafta "ne oluyorum ben, nereye gidiyorum" diye düşündürmüştü. Ben abimden çok etkilenirim. ABD’de olduğum için altı yıldır görüşemiyoruz. Birlikte olduğumuz zaman da bu geçen süreyi telafi etmeye çalışıyoruz.

Peki nasıl bir sanatçı?
Onu başarılı bir aktör olarak görüyorum. Talk- show yaparak hayatını kazanıyor bence. Zaga’yı seyrederek onun potansiyeli bu demek yanlış. Hayata her zaman başka bir perspektiften bakar. Şişli’de beraber oturduğumuz zaman otobüs bileti bulamadığımız zamanlar olurdu. Ama ben her zaman abimin bir gün yükseleceğine inanırdım. Okan Bayülgen’in ABD’de veya Avrupa’da aktörlük açısından hak ettiği yere gelmemesi için hiçbir sebep yok.




EKONOMİ