21.01.2014 - 12:19 | Son Güncellenme:
Bilgi Toknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, kamuoyunda ‘internete sansür geliyor’ şeklinde eleştirilere neden olan, yeni düzenlemelerle ilgili detayları DÜNYA’ya anlattı. İnternette yapılacak yeni düzenlemenin bir sansür olmadığını, kişilik hakları ve özel hayatın gizliliğinin ihlalinin engelleneceğini belirten Acarer, teklif kanunlaştığında artık internet sitesi kapatılmayacağını, sadece ilgili içeriğe erişimin engelleneceğini söyledi. Acarer, kişilere yönelik bir ihlalin tespit edilmesi halinde, sadece şikayet konusu sayfaya erişimin 4 saat içinde engelleneceğini bildirdi.
Özellikle Youtube, Twitter ve Facebook gibi dünyada milyarlarca kişinin kullandığı internet sitelerine içerik yönüyle kısıtlama getirilmesine yönelik düzenlemeler, kamuoyunda ‘internete sansür’ olarak algılandı. Bu konuda çok sayıda sivil toplum kuruluşu sert eleştiriler yöneltirken, muhalefet partileri de konunun siyasi yönden sakıncalı olduğu yönünde görüş bildirdiler. Çok tartışma konusu olan düzenleme, geçtiğimiz hafta Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ilgili KHK’da değişiklik yapan torba yasa tasarısı içinde yer alıyor.
Bu hafta TBMM Genel Kurulu gündemine gelmesi beklenen düzenlemeyle ilgili DÜNYA’nın sorularını cevaplandıran BTK Başkanı Tayfun Acarer, insanların neredeyse tamamının haklarında internette yayınlanan bir içeriğin nasıl kaldırılacağı yönünde bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Yapılan tartışmaların BTK ile hiç ilgisi olmadığının altını çizen Tayfun Acarer, “Türkiye’de İnternet Başkanlığı’nın katalog suçları var, çocuk pornosu, müstehcenlik, intihara teşvik, Atatürk’e hakaret gibi mevzuat var. Bunlarla ilgili prosedür işliyor. Vatandaş ise bir şekilde mahkemeye gidip karar alıyor, kararı uygulayacağı yer de yok” diye konuştu.
İnsanların ellerinde mahkeme kararını alıp BTK veya Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na başvurduğunu dile getiren Tayfun Acarer, “Mahkeme kararım var bunu yayından kaldırtın diyor” dedi. Bu konuda sistemin işleyişiyle ilgili problem olduğunu belirten Acarer, yeni düzenlemenin kişilik haklarının ihlali ve özel hayatın gizliliğinin ihlalinin engellenmesini öngördüğünü anlattı.
Bugün haklarındaki herhangi bir ihlalle ilgili olarak insanların öncelikli olarak, Facebook, Youtube, Twitter gibi erişim sağlayıcılarına başvurduğunu söyleyen Tayfun Acarer, “Buradan yüzde 99.99 olumsuz cevap alınıyor veya hiç cevap alınamıyor. Zaten bu mümkün de değil, sadece Facebook’un Türkiye’de 34 milyon abonesi var. Bunların yüzde 10’undan şikayet gelse bile nasıl uğraşılacak?” dedi.
Buradan cevap alamayan vatandaşın iki gün bekleyip mahkemeye gittiğini, mahkemenin de 5 gün içinde karar verdiğini söyleyen Acarer, “Bunun üzerine tekrar yer sağlayıcıya gidiyorsunuz, bunlar çözecek olsa zaten mahkemeye gitmeye gerek kalmazdı” şeklinde konuştu.“Siz elinizdeki mahkeme kararıyla sağa sola gidiyorsunuz, erişim sağlayıcıya gidiyorsunuz. Ancak onlar bizim ülkemizdeki mahkeme kararını tanımıyor, çünkü sizin ülkenizde suç olarak tanımlanan şey, onların merkezinde suç unsuru teşkil etmiyor” diyen Tayfun Acarer, sadece içeriğin çıkarılması konusunda TİB ve BTK’nın ad altyapısı olmadığını söyledi.
“Mahkeme kararları uygulanamıyor”
Bu şirketlerin Türkiye’de temsilcileri olmadığı için mahkeme kararını uygulayacak bir merci olmadığını dile getiren Tayfun Acarer, bu süreçet BTK olarak yoğun eleştirilere maruz kaldıklarını ifade ederek, “İnsanlar bize gelip bağırıp çağırıyor, hakaret ediyor, görevinizi yapmıyorsunuz diyor” diye konuştu.
“İhlal 4 saat içinde önlenecek”
Yeni düzenlemeyle birlikte içeriğin çıkarılmasından önce erişimin engellenmesinin hedeflendiğini dile getiren Acarer, “İçeriğin çıkarılması ikinci etaba bırakılıyor. Önce mağduriyetin engellenmesi sağlanacak, içerik sonra çıkarılacak. Zaten Türkiye’den erişimin engellenmesi, mağduriyeti büyük ölçüde gideriyor” diye konuştu.
Kanunun mağduriyetleri kişisel haklar ve özel hayatın gizliliği olarak ikiye ayırdığını tekrarlayan Tayfun Acarer, bunlardan ikincisinin daha acil olduğunu vurguladı.
Herhangi bir hak ihlalinde insanların, mevcut uygulamada olduğu gibi 24 saat esasına dayalı olarak çalışan Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvuracağını ifade eden Acarer, “Karar olumsuzsa yapacak bir şey yok. Eğer başvuruyu haklı bulduysa, “erişimin engellenmesi” şeklinde bir karar çıkıyor. Dikkat edin içeriğin çıkarılmasını değil, öncelikli olarak mağduriyetin engellenmesini öngörüyor” dedi. Bu aşamadan sonra kararın Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderileceği bilgisini veren Acarer, “Türkiye’de bugün 196 tane servis sağlayıcı var. Hepsinin yeni kurulacak birliğe üye olması şart. Mahkemenin bu kararı Birliğe ulaştırıldıktan sonra 4 saat içinde mahkeme kararı yerine getirilecek. Üstelik karar ayın içeriğin başka bir sitede kullanılmasının engellenmesini de içerecek” dedi.
Özel hayatın gizliliğinin ihlalinin de çok sayıda insanı sıkıntıya soktuğunu söyleyen Acarer, “Kanunda, öncelikle vakit geçirmeden TİB’e müracaat eder, TİB de yorum yapmadan Birliğe gönderir ve Birlik erişimi 4 saat içinde engeller. Yani önce karar çıkacak, sonra 24 saat içinde mahkemeye başvurup içeriğin kaldırılması için karar aldıracaksınız. Başka bir ifade ile sorun 0 saat ile en geç 28 saat içinde çözülmüş olacak” şeklinde konuştu.Tayfun Acarer, düzenlemenin aynen yasalaşması halinde, diğer detayların çıkarılacak ikincil mevzuatla düzenleneceğini söyledi.
“Hiçbir kurum görüşmede içerik kayıtlarını tutmuyor”
Mevcut uygulamada görüşmelerin kayıt altına alınarak özel hayatın ihlal edildiğine yönelik eleştirileri de cevaplandıran Tayfun Acarer, teknik olarak bunun mümkün olmadığına dikkat çekti. Basında kayıtların iki sene tutulacağı ve fişleme yapılacağı yönünde eleştiriler geldiğini söyleyen Acarer, “Kayıt tutma işlemi şu anda da yapılıyor. Ancak burada neyin tutulduğu önemli. Tutulan kayıt içerik değil, konuşma veya yazışmanın içeriği değil, trafik bilgisi tutuluyor. Bakın bugün insanlar herhangi bir GSM şirketinden, dakika ve SMS ile ilgili olarak 50 liralık bir pakete abone oluyor. Fatura yüksek gelmesi halinde itiraz ediyor sonra GSM şirketi, abonenin hangi gün kiminle ne kadar süre ile görüştüğünü detaylı olarak bildiriyor. Yani görüşme trafiğini kayıtlarında tutuyor. Ancak kesinlikle bu görüşmelerin içeriği kayıtlı değil” dedi.
Türkiye’deki tüm görüşmelerin içeriğinin kaydedilmesinin teknik olarak mümkün olmadığını vurgulayan Tayfun Acarer, “Bu şuna benziyor; 4-5 sayfa mektubu yazıp zarfın izine koyup üstüne de gidiecek kişi, gönderen kişi, adresi, tarih, saat gibi bilgileri ekliyorsunuz. Zarfın üstündeki birkaç satır trafik bilgisidir. 5 sayfalık mektup ise içeriktir. Bundan kimsenin haberi olmaz” diye konuştu. Türkiye’de görüşmelerin içeriklerinin saklanmasının lisans iptaline kadar götüren sonuçlar doğurduğu bilgisini veren Acarer, “Tutmak istesen bile ne bunu karşılayacak server var ne de yer var” dedi.
“Site kapanmayacak, erişim engellenecek”
Yeni dönemle birlikte erişim engellemesinin sadece başvuru konusu olaya yönelik yapılacağına vurgu yapan Tayfun Acarer, şunları söyledi: “Daha önce Türkiye’de koskoca bir site mahkeme kararı uyarınca 2 yıla yakın engellendi. Şimdi mahkeme, ister kişilik haklarının ihlali olsun, ister özel hayatın gizliliğinin ihlali olsun, URL’yi engelle şeklinde karar çıkaracak.” Acarer, “Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini düşünen kişiler, iddialara ilişkin açıklamayı tam URL adresi ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilerle TİB’e başvuruyor. TİB de bunu hemen engelleyecek” dedi.
İçerik saklama konusunda kanunla yetki verilmiş üç kuruluşun başvurusu üzerine 3 aylığına karar alınabildiğine dikkat çeken Tayfun Acarer, “Bu kuruluşlar bir nedenden dolayı bir kişiyle ilgili dinleme kararı almışlarsa, bunu hukuksal mevzuata göre yapmak zorundalar. Savcılık ardından mahkeme kararı gerek. O karar TİB’e gelecek. TİB bunu değerlendirecek. Kanunen uygunsa, kendi aradan çıkacak. Ondan sonra canlı olarak dinleme başlıyor. Ama dikkat edin, içerik gene operatörde olmayacak” diye konuştu.
İnternette yayınlanan bazı ses ve görüntü kayıtlarının, gayrı resmi yollardan elde edildiği için hukuksal bir karşılığı olmadığının altını çizen Acarer, “Mahkeme kararı olmadan yapılan dinlemeler zaten delil olarak kabul edilmiyor” dedi.
“Eleştirenlerin yüzde 99’u düzenlemeyi okumamış”
Torba yasaya eklenen hükümlere yönelik eleştiri yapanların neredeyse tamamına yakının düzenlemeyi okumadıklarını öne süren Tayfun Acarer, “Burada sadece kişilik haklarının ihlali ve özel hayatın gizliliğinin ihlali konusunda düzenlemeler var. Burada ekstra bir kısıtlama yok, sansür yok. Hangi unsurla sansür getiriliyor onu anlamıyorum” ifadelerini kullandı.
Başka bir eleştiri konusu olan TİB Başkanı’nın re’sen devreye girmesi için üç koşulun yerine gelmesi gerektiğini söyleyen Acarer, bunları; için özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişinin doğrudan başvurması veya bir yakının ihbarda bulunması olarak sıraladı.
Burada engellemenin devlet tarafından değil Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından yapılacağını dile getiren Acarer, devletin işin içinde olmadığını, herhangi bir şekilde sansürden söz edilemeyeceğini söyledi.
“Çalışmalar 2 yıl önce başlamıştı”
Acarer, düzenlemenin son dönemde gündeme gelen olayların ardından gündeme getirilmesine ilişkin eleştiriler için de “Bu iki senedir süren bir olay : İnternet Geliştirme Kurulu çok değişik kuruluşların görüşlerini alarak BTK ile paylaştı. Yani 50’ye yakın kuruluştan görüş geldi, bunların bir kısmı ak diyor, bir kısmı kara diyor, kamunun ise griyi bulması gerekiyor. Kimisi sitenin tamamen kapatılmasını isterken, kimisi hiçbirşey yapılmamasını öneriyor” cevabını verdi.