‘Yabancı bankalar bizden korksun’

Çağlar, Türkiye’nin ülke olarak dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme ve küresel oyuncu olma hedefleri bulunduğunu anımsatarak, “Bu hedefleri koyduysak yabancıların da bu küresel olgu içerisinde olmasını çok garipsememek gerekiyor” diye konuştu.

‘Para kazanmanın yolu bir’
Türk bankacılık sektörünün, yabancı bankalardan hiç de geri kalmadığını belirten Çağlar şunları kaydetti:
“Şu anda yabancıların Türkiye’deki rekabetlerinden, kamu bankası olarak demiyorum ama, Türk bankacılığı olarak çok endişe ettiğimiz bir noktada değiliz. Yabancılar burada ticaret yapmaya geliyor. Bankacı olarak kredi ve menkul kıymet enstrümanınız var. Gelen bankalar da bu iki enstrümanı kullanmak zorundadır ki, para kazansın.
Bunu yaparken de Türkiye’deki firmalara kredi vermek, Türkiye’nin tahvillerini almak zorundalar. Bu zaten benim de Ziraat olarak, İş Bankası’nın da banka olarak yaptığı bir faaliyet. Dolayısıyla bunların çok da korkutucu olmaması lazım. 2001’li yılları hatırlarsak, Türk bankacılığı bir parça daha güçlü olsaydı, yabancı bankalar o zaman daha etkin olsalardı, belki de krizi bu kadar derin yaşamazdık.”
Ziraat Bankası’nın özelleştirilmesi çalışmalarına ilişkin soruları da yanıtlayan Can Akın Çağlar, şu anda özelleştirmede Ziraat Bankası’yla ilgili tanımlanmış bir yol haritası bulunmadığını, önce Halkbank’ın özelleştirileceğini kaydetti.