11.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
HANİFE BAŞ - Türkiye’de kripto para borsa sayısı artıyor. Yerli borsa sayısının 40 olduğu belirtiliyor. 20’ye yakın da yabancı borsa var. Son dönemde Türkiye’ye giren yeni borsalara tanıklık ediyoruz. Çoğu da ülkemizde ofis açıyor. Türkiye’nin genç nüfusu ve 8 milyondan fazla kripto para işlemi yapan yatırımcının olması yabancıları cezbediyor.
Çinli dev Binance uzun zamandır Türkiye’de. Son dönemde pek çok yeni kripto para borsasının geldiğini gördük. Bybit, Bitpanda, Rain, Huobi, SkyBitPro, Kucoin, OKX, AAX, FTX, Bitget bunlar arasında. Hepsi farklı ülkelerden olan bu borsalar Türkiye pazarında büyük fırsat görüyor. Bu borsalar Türkiye’deki ekosistemi büyütmeye çalışırken, çoğu sermayesini de artırıyor. Metaverse sonrası da bu alanın hareketlendiğini görüyoruz. Çünkü metaverse platformlarında da kripto para kullanmak gerekiyor.
Borsa sayısı giderek artsa da Thodex ve Vebitcoin olaylarını unutmamak gerekiyor. Türkiye’de henüz regülasyonların oturmadığını da belirtmekte fayda var. Uzmanlara göre, Türkiye’de öncelikle regülasyon sürecinin tamamlanarak yatırımcıların korunması sağlanmalı. Regülasyon süreci halen işliyor ve yasaların yakın zamanda hayata geçmesi bekleniyor. Bunların 2023 yılına ötelendiğini de görüyoruz. Regülasyon ve yasalar belirlenince birçok şirket ve banka da bu alana girecek. Bankaların bu sisteme dahil olması tüm ekonomik sistemi etkileyecek bir unsur olarak görülüyor.
Düzenleme yapılması şart
Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Doç. Dr. Cem Barlas Arslan, maalesef Türkiye ve dünyada kripto paralarla ilgili düzenleme yapma hevesinin şu sıralar geri planda kaldığını belirterek, “Çok daha büyük sorunlar var. Ancak mağduriyetlerin önüne geçilmesi için mutlaka bu alanda ivedi olarak düzenleme yapılması gerekiyor. Bu ekosisteme inanan çok sayıda kişi olduğu gibi bunun bir balon olduğunu iddia edenler de var. Fakat, kripto paralar dijital çağın bir gerçekliği olarak karşımızda duruyor. Şahsen gelecek yıllarda da gündemi meşgul edeceğine inanıyorum” dedi.
Türk yatırımcıların bir kısmının şu sıralar kripto piyasalarından uzak durduğunu düşündüğünü dile getiren Arslan, “Luna faciası, çok sayıda kişinin parasının sıfırlanmasına neden oldu. Şu sıralar herkes beklemede. Ancak iyi bir yükseliş trendi başlarsa, kripto paralara meraklı olan Türkler piyasaya giriş yaparak ivme kazandıracaktır. Türk halkı kripto paralara ilgi duyuyor. Yapılan araştırmalar kripto para sahipliği açısından Türklerin hatırı sayılır bir yeri olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Arslan, “Borç parayla, ev, araba satarak bu piyasaya girmeyin. Bilinçsiz yatırımcı için bu alan kumarhaneden farksız. Özellikle kaldıraçlı işlemler saniyeler içinde tüm birikimlerin yok olmasına neden olabiliyor. Araştırıp bilgi sahibi olmadan bu piyasaya girmeyin” uyarısında bulundu.
Borsa seçerken bunlara mutlaka dikkat edin
Uzmanlar, yatırım yapılacak borsayı seçerken dikkatli olunması önerisinde bulunuyor. Henüz regüle olmayan bu alan dolandırıcılığa da çok açık. Nitekim pek çok örneğini yakın geçmişte gördük. Borsa seçerken alım satım platformunun geçmişine bakın. Özelliklerini, güvenlik altyapısını araştırın. Aldığı güvenlik önlemlerini ve sertifikalarını araştırın. Borsalarda fonların saklanma şekli önemli. Fonları sıcak cüzdanlarda değil de soğuk cüzdanlarda saklayan borsalar genelde daha iyi. Şeffaflık önemli. Kurucusu, CEO’sunun kim olduğuna bakın. Sahibi belirsiz borsalara girmeyin. Hesap verebilir ve sorumluluk sahibi olup olmadığını araştırın. İletişim bilgilerine bakın.
Mağdurun başvuracağı hukuki yollar çok kısıtlı
Bilişim hukukçusu Murat Volkan Dülger, kripto paralara ilişkin Türkiye’de henüz kapsamlı ele alan bir düzenleme bulunmadığını anımsatarak, şunları söyledi: “Son iki yıldır Türkiye’de mağduriyetler yaşanıyor. Ancak bu yaşanan sorunların hukuken ne şekilde çözülebileceğine dair net bir çözüm yok. Bu süreçte yeni mağduriyetlerin yaşanması elbette ki mümkün. Ancak buradaki mağduriyeti Türk Ceza Kanunu(TCK) anlamındaki “mağdur” kavramıyla karıştırmamak gerek. Kişi, tamamen sektörün doğasından kaynaklanan nedenlerle parasını kaybetmiş olabilir veya kişinin parası azalmış olabilir. Bu TCK anlamında bir suç oluştuğu anlamına gelmez. Ayrıca kişi, özellikle bu sektöre ilişkin detayların hukuken düzenlenmemiş olması nedeniyle dolandırıcılık eylemiyle de karşı karşıya kalabilir ve bu suçun mağduru olur. Yatırımcıların çok dikkatli olması gerekiyor. Mevcut durumda parasını kaybetmiş olan kişilerin başvurabilecekleri bir mekanizma bulması çok zor. Son bir yıldır mağduriyet yaşayan insanlardan çok başvuru alıyoruz. Ancak mevcut hukuki düzenlemeler kapsamında TCK anlamında bir suç olmadıkça başvurulacak herhangi bir hukuki yol yok. Bu nedenle yatırımcı önce araştırma yapmalı.”
YARIN: Siber saldırganların yeni hedefi