‘Türkiye’de bugüne kadar yapılmamışı yapacağız!’

Yaklaşık 1 milyar doların üzerinde yatırımla üretimine başlanan Egea ailesinin ikinci üyesi Egea Hatchback de Türkiye pazarında satışa çıktı. Aracın tanıtımında konuşan Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, 2017 yılında bugüne kadar hiçbir üreticinin yapamadığı üretim ve ihracat adetlerine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

Bu yıl üretimlerinin tamamını satmayı planladıklarını, 400 binlik kapasitenin 390 binlik bölümünü kullanmayı hedeflediklerini anlatan Eroldu, “2017 sonuna kadar Türkiye’de bugüne kadar miktar ve adet olarak yapılmamış ihracata imza atacağız. İlk 4 ayın rakamlarına bakarsak, ihracat adedimiz, geçen yıla göre yüzde 40 artış göstermiş durumda. İhracatta bu kadar büyüyen ikinci bir şirket yok” dedi. Türkiye otomotiv sektörünün de, 2016’da Tofaş’la birlikte büyüyeceğini ifade eden Eroldu, “Rakamları da nasıl etkilediğimiz, yıl sonunda görülecek. Hem üretim hem de ihracat anlamında. Geçen yıl ürettiğimizin yüzde 65’ini ihraç etmiştik. 280 bin üretip, 178 binini ihraç etmiştik. Bu yıl oran, yüzde 70’leri bulacak” diye konuştu.

‘Araç kaçırmayacağız!’

Şirketin, yıllar önce 100 binlik üretim adetlerinin bile altını gördüğünü, dolayısıyla “bir tek aracı bile kaçırmak istemediklerini” vurgulayan Eroldu, şöyle devam etti:

“Artan talebe yetişmek için elimizden ne gelirse yapacağız. Hatta 400 bin kapasitede kalmamak için çalışıyoruz. Bunun için yaratıcı işler yapmamız lazım... Hızı artırabiliriz. Şu anda 50 saniyede bir araç iniyor bantlarımızdan. Fabrikada günde 1440 araç çıkıyor. Bir tek pazar günü çalışmıyoruz. En fazla, pazar günü de bir vardiya açabiliriz. Bu boyutlarda bir fabrikayı sürekli tam hız götürmek de kolay değil. Tedarik ve malzeme akışını da uydurmak zorundasınız. 1.500 adedi zorlayabiliriz...”

Egea’nın, Tofaş’ın yeniden “otomobil üreticisi” kimliğine kavuşmasını sağlayacağını hatırlatan CEO Eroldu, yüzde 70 ticari araç, yüzde 30 binek otomobil üretimi şeklindeki ağırlığın değişeceğini, bu yıl yüzde 50-50 boyutlarına geleceğini işaret etti. Eroldu, sonraki yıllarda Tofaş’ta binek otomobil üretiminin ticariyi sollayıp, yüzde 60 seviyesine çıkabileceğini belirterek, şunları söyledi:

Durumlara bağlı

“Bu değişimde Egea’nın yurtiçi ve yurtdışında gördüğü ilgi büyük rol oynuyor. Ürünleri ve pazarları farklılaştırmak, bütün risklere karşı büyük bir stratejik hamle oldu. Meksika, Amerika’nın ardından birkaç farklı pazar daha bulmalıyık ki, daha küresel bir oyuncu haline gelebilelim.”

Binek ağırlığının artmasının, Tofaş’ın ticari araç üssü olmasını etkilemeyeceğini ifade eden Eroldu, “Tofaş, hafif ticari araçlarda Ar-Ge merkezine dönüştü. Ar-Ge merkezimiz, fabrikanın içinde. Bu, Avrupa’daki fabrikalarda olmayan bir şey. Avantajımız ve hız kazandırıyor. Otomobilde de aynı yere gidiyoruz. Bu, Fiat dünyasında değerimizi artırır” dedi.
İleride mutlaka yılda 200 bin adetlik ticari araç üretimleri olacağına dikkati çeken Eroldu, “Otomobil işimizi 300-350 binlik düzeye çıkartırsak, talebi karşılamak, bizim yönetim becerimiz olacak” diye konuştu. Eroldu, 100-150 binlik ek talep için yeni tesisin gündeme gelip gelmeyeceği konusuna ise yanıt vermedi.

40 bini aştı

Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç da, Egea Sedan’ın yurt içinde 6 ayda 16 bin adede, Avrupa’da ise 22 bin adede ulaştığını belirtti. Altan, yılın son 6 ayında Hatchback’den Türkiye’de 5 bin adet satmayı hedeflediklerini, ihraç pazarlarındaki talebinin ise Sedan’dan fazla olmasını beklediklerini de sözlerine ekledi.

En teknolojik yerli model

Egea ailesinin ikinci modeli olan Egea Hatchback, bu ay, 53 bin 900 TL ile 77 bin 900 TL arasında değişen anahtar teslim satış fiyatları ve 5 yıl/100 bin km garantiyle satışa sunuldu.

Genişliği, bagaj hacmi, konforu ve donanımlarıyla dikkat çeken Egea Hatchback, ilk etapta manuel şanzımanlı 1.4 lt (95 HP) ve 1.4 lt T-Jet (120 HP) benzinli, 1.3 lt (95 HP) ve 1.6 lt (120 HP) dizel motor seçenekleriyle satılıyor. Dizel ve benzinli motorlarda otomatik şanzımanlı versiyonların ise sonbaharda çıkması bekleniyor. Tasarım olarak önden Sedan ile aynı yüzü paylaşan Egea HB’in, arka tasarımıysa ayrışıyor. Aynı şekilde aracın iç mekanında orta konsol tasarımı da, “Lounge Plus” donanımındaki “tablet ekran” nedeniyle farklı.

3 donanım seçeneği

“Easy Plus”, “Urban Plus” ve “Lounge Plus” donanım paketleriyle sunulan Egea Hatchback, giriş versiyonundan itibaren 6 hava yastığı, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, elektrikli ön ve arka camlar, U-connect radyo/MP3 çalar, Bluetooth bağlantısı, USB/AUX girişi, çok fonksiyonlu direksiyon, ABS, ESP, Yokuş Kalkış Destek Sistemi gibi donanımlara sahip. Diğer paketlerde ise “Adaptif Hız Sabitleme”, “Çarpışma Riski Uyarı Sistemi”, “Otomatik Acil Durum Freni” gibi yüksek teknoloji güvenlik donanımları standart.

Hyundai marka merkezini üçledi

Koreli üretici Hyundai, müşterilerine ve otomobil meraklılarına markayı deneyimleme imkanı sunan merkezlerinin sayısını üçe çıkarıyor. “Marka deneyim merkezi” olarak nitelenen, aynı zamanda farklı bir satış noktası anlamına da gelen bu mekanların ilkini Seul’ün en lüks semtinde, ikincisini de Rusya’nın başkenti Moskova’da açan Hyundai, üçüncüsünü de Kore’nin Goyang kentinde hizmete alacak. Güney Kore’nin en büyük otomobil merkezi olması planlanan “Hyundai Motorstudio”, sıradışı yapı tasarımı, devasa büyüklüğünün yanı sıra kültürel faaliyetleriyle de ses getireceğe benziyor. Yeni merkezde otomobil üretim sürecini gösteren özel sergiler, markanın kültürünü ve yeni modellerini yansıtan gösteriler, sanal sürüş deneyimi, satış ve servis merkezleri, özel mağazalar, yeme-içme mekanları da bulunacak. Seul’e 30 dakikalık mesafede bulunan Hyundai Motorstudio, toplam 14 katlı ve 16 bin metrekareden fazla alana yayılıyor olacak.

Brisa’nın farklı deneyimi: OtoPak

Türkiye’nin önde gelen lastik üreticisi Brisa, yeni hizmet noktası OtoPak ile müşteri deneyimini zenginleştiriyor. İstanbul’da Etiler Club Sporium’da yer alan OtoPak, araç kullanıcılarına hızlı, güvenilir ve profesyonel oto yıkama hizmetleri sunuyor. OtoPak’a araçlarını yıkama için teslim eden sürücüler, araçlarıyla ilgili işlemler tamamlandığında mobil bilgilendirme mesajı alıyor. OtoPak konsepti kapsamında ayrıca lastik satış, sökme-takma, balans ayarı, nitrojen dolumu, akü ve yağ değişimi, klima gazı dolumu gibi en sık ihtiyaç duyulan hizmetler de veriliyor. Brisa Perakendecilik Direktörü Oğuzhan Avdan, bu ilk noktadan elde edecekleri deneyimlerden faydalanarak, yeni ve özel çözümler üretmeye devam edeceklerini söyledi.

Subaru Boxer motor 50’sinde...

Japon Subaru’nun üreticisi Fuji Heavy Industries’in, ilk kez 14 Mayıs 1966’da Japonya pazarında satışa sunulan “Subaru 1000” modelinde kullandığı Boxer motor, 50. yılına girdi. Yatay yerleşimi sayesinde mükemmel yol tutuşu sağlayan ve pistonlarının hareketi boksörlerin yumruk hareketine benzediği için “Boxer” (Boksör) olarak anılan motorlar, halen markanın karakteristik özelliklerinden biri durumunda. Bu motor tipi, Simetrik Sürekli Dört Çeker (SAWD) sistemi gibiSubaru’nun üm araçlarında yer alıyor. Subaru Simetrik AWD sistemi, üstün denge ve çekiş avantajının yanı sıra Boxer motorla aynı hizada ve simetrik olarak yerleştirilen güç aktarım organları sayesinde ağırlığın dengeli dağıtılmasını sağlıyor. Bu da yüksek hızlarda denge ve dinamik yol tutuş gibi performans unsurlarını da beraberinde getiriyor.

Sportage tasarım ödülünü kaptı

Kia’nın yeni nesil Sportage ve Optima modelleri, 2011 yılından sonra 2016’da da tasarım dünyasının en prestijli ödülü olarak kabul edilen “Red Dot” ile onurlandırıldı. Bu son başarıyla Kia ürün yelpazesindeki her model birer “Red Dot” ödülü almış oldu.

2016 Red Dot Ödülleri yarışmasında “ürün tasarımı” kategorisinde yeni Sportage ve Optima ile iki ödül kazanan Kia, Optima’yla ayrıca çığır açan tasarımlara verilen “Best of the Best” ödülüne de layık görüldü. Kia markası, bu başarıyla 2009 yılından bu yana toplam 15 Red Dot ödülü kazanmış oldu. Almanya’da düzenlenen dünyanın en eski ve prestijli tasarım yarışmalarından biri olan Red Dot Tasarım Ödülü, bağımsız bir jüri tarafından 1955 yılından beri veriliyor. Yeni Sportage ve Optima, 2016’da ayrıca diğer prestijli tasarım ödülleri olan “IF Design” ve “Good Design” ödüllerine de layık görülmüştü.

Nissan’dan Pulsar’la orta sınıfa dönüş...

Japon üretici Nissan’ın 5 kapılı kompakt hatchback modeli olan ve uzun süre sonra markanın orta sınıf hatchback sınıfına dönüşünü simgeleyen yeni Pulsar, 59 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla haziran ayından itibaren Türkiye’de satışa sunuluyor.

Nissan Türkiye Genel Müdürü Sinan Özkök, Pulsar modelinin kendilerine yeni bir güç kattığını, SUV modelleriyle yakaladıkları başarıyı C-HB segmentine de taşımak istediklerini belirtti. Bu sınıfın, Türkiye’de sürekli büyüdüğünü belirten Özkök, “Mart ayındaki Navara lansmanından sonra Pulsar’la, 2 ayda bir yeni ürün sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Kararlı büyüme stratejimizde Pulsar’ın yeni bir ivme kazandıracağını düşünüyoruz” dedi.

Enerjik ve atletik

Özkök, bu yılın kalan 6 ayında 2 binli adetlerde Pulsar satmayı hedeflediklerini kaydederken, gelecek yıl bunu katlamayı ve 3 bin 500 civarına ulaşmayı beklediklerini söyledi.

Nissan’ın, SUV modellerinde kullandığı tasarım unsurlarıyla şekillendirdiği yeni Pulsar, dinamik ve atletik tasarımı, geniş iç mekanıyla dikkat çekiyor. Pulsar’da, 7 inçlik dokunmatik ekranla birlikte sunulan “Nissan Connect” multimedya sistemi, navigasyon, geri görüş kamerası gibi unsurları bir arada barındırıyor.

Pulsar, turbo beslemeli 1.2 lt (manuel ve otomatik) benzinli ve 1.5 lt manuel şanzımanlı dizel motor seçenekleriyle satılacak. 1.2 lt benzinli DIG-T motor 115 HP, 1.5 lt dizel motorsa 110 HP güce sahip.

Volvo’dan ayakkabı örnekli tanıtım!..

Lüks otomobil üreticisi Volvo Cars, markanın küçük otomobillerle ilgili yeni küresel stratejisini gösteren iki konsepti tanıttı. Yeni nesil XC40 ve V40 olması beklenen konseptlerin, markanın kardeşi Çinli Geely ile birlikte geliştirilen “kompakt modüler mimari” (CMA) platformunu taşıyacağı kaydedildi.

Bu araçların, ileriki yıllarda markanın bilinirliğini ve yelpazesini genişleteceğine dikkat çeken Volvo yetkilileri, söz konusu araçların elektrikliden, hibrite, benzin ve motorlu versiyonlara kadar geniş bir çeşitlilikte üretileceğini belirtti. Crossover sınıfındaki yeni XC40’ın, 2017’de üretime girmesi ve satışa sunulması planlanıyor.

Volvo Cars’ın Tasarımdan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Ingenlath, “Tıpkı kendi ailemizin bireyleri gibi, ürün ailemizin her bir üyesi de kendine özgü karaktere sahip. CMA, yeni konsept otomobillerimize özel ve yeni özellikler katmamızı sağladı. Bu otomobiller kalabalığın içerisinde ayırt edilmelerini sağlayacak enerjiye, dikkat çekici, şehirli karaktere sahipler. Bu gelecek küçük Volvo’lara özgü bir şey” diyor. Volvo yetkilileri, bu “ayırım”ı tam olarak anlatabilmek amacıyla, “ayakkabı”ları seçmiş.

Zira ayakkabıları örnek veren Ingenlath’a göre gelecekte Volvo’lar “farklı boyutlarda ama aynı” otomobiller olmayacak. Her bir model serisi, kendi ayırt edici tasarımlarıyla gelecek.