14.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Kadife Şahin - Finans Sohbetleri
1 Kasım seçimlerinden sonra AKP’nin hükümeti kurma gücünü elde etmesinin Türkiye’de kararların alınması açısından iyi bir gelişme olarak gördüklerini belirten alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in Baş Ekonomisti Ludovic Subran, 2016 yılında Türk Lirası’nın (TL) dolara karşı en fazla yüzde 10 değer kaybedeceğini söyledi.
Hükümetin kurulmasıyla son yıllarda aksayan reform ve tedbirlerin uygulamaya konulması açısından beklentiler olduğunu kaydeden Subran, TL’nin 2015’te yüzde 24 ile dolara karşı en sert darbeyi alan para birimi olduğunu ifade etti. Ludovic Subran, Amerikan Merkez Bankası Fed’in aralık ayında faiz artırmasından sonra TL’nin 2016’da nasıl olacağına ilişkin görüşünü şöyle açıkladı:
‘Asıl sorun para çıkışı’
“Türk Lirası, 2015 yılında en büyük darbeyi alan para birimlerinden biri oldu. 2015’in tamamında Amerikan Doları’na karşı yüzde 24 değer kaybının beklenmesi ile TL, en sert darbeyi alan para birimlerinden biri olacak. 2016’da Fed’in faiz artımına geçmesinin etkisiyle en fazla yüzde 10’luk daha değer kaybına yol açmasını bekliyorum. Volatilitenin yüksek olacak.
Fed’in yapacağı faiz artışı fiyatlandı. Türk ekonomisi bunun etkisini hazmetti. Yüzde 75 hazmedildi.
TL’nin değeri düşmeye, finansman fiyatı artmaya devam edecek.
Dolar 2013 ortasından bu yana yüzde 46 değerlendi. TL’nin değer kaybı yüzde 10’dan az olur. Fed’in faiz artışı iki yıldır bekleniyor. Piyasalar doların pahalı olmasını bekliyor. Türk Lirası gelecek yıl maksimum yüzde 10 değer kaybeder. Asıl sorun doların ülkeden çıkışıyor olması. Ama bankacılık ve diğer finansal kuruluşlar buna hazır. Şu an Türkiye’de olan para şirketlere verilen ve yatırım amaçlı para.”
‘Bireyin yükü artacak’
Merkez Bankası’nın (MB) faiz oranlarında değişiklik olmayacağını ileri süren Ludovic Subran, “Ancak bireylerin borç faizi artacak. Ayrıca şirketlerin döviz borçları da artacak” dedi.
2015’te yerel talepte iyileşme kaydedilse de bunun ihracata katkısının olumsuz olduğunu, bu katkının önümüzdeki yıl artmasının beklendiğini belirten Subran, zorlukların özel sektöre yayıldığını söyledi.
Subran, “Ödeme yapılmaması riski sürerken, iflaslardaki 2 yıllık aşağı yönlü eğilim 2016’da sona erecek. 2014’teki yüzde 9’luk düşüşün ardından kurumsal iflasların 2015’te yüzde 5 gerileme kaydetmesini bekliyoruz. Ancak 2016’da yüzde 6’lık artış olacağını tahmin ediyoruz.”
‘Petrol talebi destekliyor’
Subran’ın ihracata ilişkin görüşü şöyle:
“Döviz kurunun 2015’te ihracata etkisinin büyük olması bekleniyor. Ocak-Ağustos 2014’te mal ihracatı, TL bazında yıllık yüzde 10’luk artış kaydetmesine rağmen dolar bazında yıllık yüzde 9’luk düşüş yaşadı. Bunun sonucu olarak cari açık geniş kalırken, daha da endişe verici bir şekilde net portföy yatırımı çıkışları finansman boşluğu oluşturuyor.
Türkiye’nin yedinci en büyük ihracat pazarı Rusya, 2015’te -% 4’ün ardından 2016’da -% 0,3 ile önemli derecede ekonomik durgunluk yaşayacak. Türkiye’nin 10’uncu en büyük ihracat pazarı olan İran’a yönelmesi lazım.
Avrupa’daki iyileşme, Türkiye’nin ihracatının canlanmasına yardımcı olacak, düşük petrol fiyatları yerel talebi destekleyecek ve bankacılık sektörünün iyi durumda olması da olumlu bir işaret.”