01.04.2021 - 11:53 | Son Güncellenme:
AA
SEİS Başkanı Demir, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Merkezi'nde düzenlenen "TİSK Basın Sohbetleri"nde, tıbbi cihaz sektörünün durumu, sorunları ve talepleriyle ilgili açıklamada bulundu.
Tüm dünyada toplum sağlığını ve birçok sektörü olumsuz etkileyen Kovid-19 salgının tıbbi cihaz sektörünü hareketlendirdiğini belirterek, özellikle maske, tulum ve önlük gibi koruyucu ürünlere talebin arttığını vurguladı.
Türkiye'nin koruyucu ürünlerin üretimi konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Demir, sektörün salgın döneminde bu avantajı iyi kullanıldığını söyledi.
Demir, tıbbi cihaz sektörünün 2019'da 600 milyon dolar olan ihracatının 2020'de 5 milyar dolara çıktığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Geçen yılki ihracatımızın yaklaşık 4 milyar doları maske, tulum ve önlük gibi koruyucu ürünlerden elde edildi. Önceki yıllara kıyasla ihracatta büyük bir atılım yaptık. Çin, salgının başında oyun dışına çıkmıştı bu avantajı kullandık. 2020'nin sonuna doğru Çin oyuna tekrar girdi. Geçen yıl koruyucu ürünlerde alıcı fiyat sormuyordu ama şimdi rekabetle satıyoruz. Tahminlerimiz 2021 yılında sektörümüzün ihracatının 2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi yönünde."
"Sektörün 3 milyar lira civarında alacağı bulunuyor"
Tıbbi cihaz sektörünün üniversite ve devlet hastanelerindeki alacak sorunun sürdüğünü savunan Demir, şunları kaydetti:
"Bu sorun, 2013-2018 arasında sadece üniversite hastanelerinden vardı. 2018'in ocak ayından 2020'nin ağustos ayına kadar olan dönemde üniversitelerin yanında devlet hastanelerine de eklendi. 2020'nin Ağustos ayında kadar ilaç ve tıbbi cihaz sektörünün devletten alacağı toplam 19 milyar lira civarındaydı. Alacakların büyük bir kısmı, üreticilerin alacaklarının yüzde 25 feragat etmesiyle ödendi. Büyük ve uluslararası firmalar alacaklarından feragat etti ama KOBİ ölçeğindeki işletmeler kısıtlı imkanları nedeniyle feragat edemedi. Bugün güncel rakamla sektörün devletten 3 milyar lira civarında alacağı bulunuyor."
Demir, ihracat bölümünde alacak sorun bulunmadığını ama iç piyasaya ürün veren firmaların zor durumda olduğunu ifade ederek, alacakların ödenmemesinin işletmelerin sürdürülebilirliği tehlikeye attığını söyledi.
Sağlık Endüstrileri Başkanlığı sektörü heyecanlandırdı
Demir, tıbbi cihaz sektörünün Türkiye'nin gelecek vadeden sektörlerinin başında geldiğini belirterek, Sağlık Endüstrileri Başkanlığının kurulmasıyla sektörün ileri bir seviyeye ulaşacağını söyledi.
Türkiye'nin savunma sanayisindeki atılımda Savunma Sanayi Müsteşarlığının kurulmasının kırılma noktası olduğunu ifade eden Demir, "Bizi heyecanlandıran, Sağlık Endüstrileri Başkanlığının da sektörümüzde bu etkiyi yapacağına inanıyoruz. Bu yıl sonuna kadar kurulması planlanan bu yapının, AB mevzuatına yönelik regülasyonu yapacak, sektörler eş güdümlü projeler yürütecek ve koordinasyonu sağlayacak nitelikte olmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Tıbbi cihaz sektörünün öncelikli aşılama kapsamı dışında kaldığını belirten Demir, "Ameliyathanelere giren, yoğun bakımlarda kullanılan cihazların bakım-onarımını yapan, bakım onarım elemanları ve klinik destek elemanları yoğun risk altında. Sayıları 8 bini bulan bu çalışanların bir kısmı Kovid-19 enfeksiyonuna yakalandı. Sağlık hizmetinin sürdürülebilir olması için başta klinik destek elemanları ve bakım onarım elemanları olmak üzere risk altındaki mensuplarımızın hızla aşılanması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç'un da katıldığı toplantıda, taşınabilir hidrojenli su jeneratörü H2CAP'ın tanıtımı da yapıldı.