22.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
DUYGU ERDOĞAN
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul’da tapusu olan sanayicinin şehir değerlendikçe yerini satıp üretimden uzaklaştığını belirtirken, ‘tapusuz sanayi’ önerisinde bulundu. Bahçıvan, ‘Geleneksel Anadolu Ziyaretleri’ kapsamında bulunduğu Gaziantep’te yaptığı açıklamada, “İstanbul’da sanayicinin tapusu olmasın, o tapu sanayicinin ahlakını bozuyor. Devlet sanayicinin İstanbul’da binasını arsasını 49 yıllığına tahsis etsin” değerlendirmesini yapmıştı.
Antalya örneği
Yıllar önce şehir dışı bir mevkide kurulmuş olan ancak zaman geçtikçe şehir içinde kalan pek çok sanayi alanı, arazi değeri yükselince konut, AVM, yeşil alan gibi donatılar için satıldı. Devletin şehir içinde kalan sanayi alanlarını şehrin çeperlerine taşıma hedefiyle yaptığı çalışmalar devam ederken, ‘tapusuz sanayi’ önerisi sanayiciler arasında yeni bir tartışmayı da başlatmış oldu.
Buna göre, İstanbullu sanayici için devletin sanayi alanlarını 49 yıllığına kiralaması ve bu bölgelerin sürekli üretim için kullandırılması öneriliyor. Sanayicilerin bir kısmı ise tamamen İstanbul’dan Anadolu’ya taşınmayı ve İstanbul’un bir finans/pazarlama merkezi olmasını öneriyor.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, şehir içinde konut ve ticari alan ihtiyacı devam ettiği müddetçe, İstanbul’da bu sanayi alanlarının ticari alana dönüşmeye devam edeceğini söyledi.
Verimi artırır
Kiraz, sanayinin şehrin dışına alınarak çeperlerde yeniden kurulması ve Antalya’da turizmde olduğu gibi teşvik edilen bölgeler oluşturulabileceğini dile getirdi. Kiraz, “49 yıllığına tahsis/kiralama sanayicinin üretime devam etmesini ve verimini artırabilir. Zaten hepsinden önce, hükümetin de şehrin içinde kalan alanları taşıma çalışmaları var” dedi.
Kiraz, “Sanayicinin en büyük maliyetlerinden biri arazi. Önce arazi yatırımı yapıp ardından fabrika kuruyor. Arazi maliyetini çıkarmaya çalışırken yıllar geçiyor. Sanayici bu sayede maliyetini azaltıp kendi işine odaklanır. Üst kullanım hakkı aynı zamanda kentsel dönüşüme de katkı verir” diye konuştu.
‘İstanbul’ pazarlama üssü olmalı
Flo Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan ise, sanayinin hem İstanbul şehir içinden çıkması, hem de ihtiyacı olan şehirlere gitmesi gerektiğini dile getirdi. Anadolu şehirlerinde istihdam sağlamak ve devletin verdiği önemli teşviklerden yararlanmak adına sanayiciler için fırsatlar olduğunu kaydeden Ziylan, şöyle devam etti:
“Londra da sanayi var mı, yok. İstanbul da artık bir finans merkezi olarak değerlendirilecek. Başka yerde üretip İstanbul’u pazarlama ve satışın merkezi yapmalıyız. Çeperlerinde yine üretim de yapılır. Kiralama seçeneğini olumlu buluyoruz ama en önemlisi şehrin dışına çıkmak.”
Pek çok fabrika dönüştü
Şehir içinde kalan sanayi alanlarının önemli bir kısmı uzun süredir dönüşüm içinde. Pek çoğu satılırken, konuttan ticari alana kadar yeniden yapılandırılıyor. İstanbul Levent’te ‘Fabrikalar’ adında bir otobüs durağı olmasına rağmen bölgedeki çoğu ilaç fabrikasının artık yerinde olmaması bunun önemli örneklerinden. Yine bugüne kadar Eczacıbaşı’nın ilaç fabrikası Kanyon AVM, Boyner’in eski Altınyıldız Fabrikası Starcity AVM, Evyap Ayazağa Fabrikası Vadistanbul konut/AVM, Anadolu Efes Merter Fabrikası konut projesi, Vakko Merter Fabrikası Platform Merter projesi, Şişecam’ın Topkapı fabrikası konut projesi, Edip İplik fabrikası 212 Outlet olarak değerlendirildi.
‘İş yapış biçimine pek uygun değil’
Dalgakıran Group Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, bu öneriyi ‘doğru görmediğini’ vurgularken, “Türkiye’deki finans sisteminde bankalar gelip sadece mal varlığınıza, para akışınıza bakıyorlar. Ne işinize, ne Ar-Ge’ye. Kiralık üzerinden yapılmış işlere ilk başta bankalar değer vermez” dedi.
Dalgakıran, “Ayrıca mülkiyetin tamamen devlette olması, iş yapış biçimi ve kültürümüze uymuyor. Bizim önerimiz ise, yapılan işi katma değerine göre değerlendirip; arazi maliyetini kazanarak ödeme şeklinde bir sistem. İlk üç yıl ödemesiz ve on yıl vadeli şekilde” diye konuştu.
Dalgakıran, “Mevcut organize sanayi bölgelerinin yanında kamunun da organize bölgeler oluşturması lazım. Kamu, bu bölgede zarar görmeden yine rayiç fiyat üzerinden sanayiciye verebilir. Sermaye kısıtlı olduğu için ilk etapta katma değerli üretim yapanlara, araziyi vermek yerine borçlansın, ardından kazanıp ödesin. Özel organizelerin yanında kamu organizelerin olması rekabeti de sağlar, fiyat dengelenir” dedi.
Eylem Planı ile yeni yerler oluşturuluyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından oluşturulan 8 ana maddelik ‘kentsel dönüşüm eylem planı’nın önemli başlıklarından birini de şehir merkezlerinde kalan eski sanayi alanlarını dönüştürmek oluşturuyor. Buna göre, İstanbul’daki sanayi alanlarının bir kısmı için ilk etapta Arnavutköy’de oluşturulacak sanayi sitesi kullanılacak.