23.04.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Araştırma şirketi BAREM’in global ortağı WIN International tarafından 36 ülkede 9 Ekim ve 10 Aralık 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen kurumsal sosyal sorumluluk anketi verilerine göre, markaların düzenlediği sorumluluk projelerine karşı tüketicilerin farkındalığı artmış görünüyor. Ancak bu projelerin satın alma kararına olan etkisi geçen yıla kıyasla yüzde 12 oranında düşüş gösteriyor. Türkiye ise, satın alma kararında kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin en etkili olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
BAREM’in global ortağı WIN International, 36 ülkeden 29.269 kişinin görüşlerini ortaya koyan Yıllık WIN Dünya Anketi - WWS 2022 raporunu yayımladı. Anketle birlikte, kişilerin Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) çalışmalarıyla ilgili farkındalıkları ve bu çalışmaların satın alma davranışı üzerindeki etkileri incelendi.
İmaj için mi?
Araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 51’i KSS’nin ne demek olduğu hakkında bilgi sahibi. Bu da KSS’ye dair farkındalığının geçen yıla kıyasla yüzde 3’lük bir artış kaydettiğini gösteriyor. Türkiye, KSS bilinirliğiyle geçen yıla göre yüzde 31’den, yüzde 42’ye yükselmiş durumda.
Araştırmada, şirketlerin KSS’yi ne kadar benimsediği ve desteklediği de sorgulandı. Katılımcıların yüzde 42’si, şirketlerin KSS’yi yeteri kadar benimsemediğine ve yaptıkları çalışmaların sadece imaj için olduğuna inanıyor. Bu inançta 2021 yılına kıyasla yüzde 3 oranında artış görülürken, yüzde 25’lik bir kısım şirketlerin KSS’yi hiçbir şekilde umursamadığını düşünüyor. Türkiye’de yüzde 35’le şirketlerin kurumsal sosyal sorumlulukla ilgilenmediği, sadece işine odaklandığı görüşü, yüzde 48 KSS’lerin imaj için yapıldığı görüşünün ardından geliyor. Aksine, markaların kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını ciddiyetle takip ettiğine inanan katılımcıların 36 ülkedeki oranı ise sadece yüzde 16.
Araştırma verilerine göre, geçen yıla kıyasla daha az insan ürün ve hizmet satın alırken şirketlerin KSS çalışmalarından etkilenmiş görünüyor. KSS’nin satın alma davranışı üzerindeki etkisinin 2021 yılı ile kıyaslandığında yüzde 62’den yüzde 50’ye düştüğü gözlenirken, oranlar ülkelere göre büyük değişiklikler gösteriyor. Türkiye’de bu oran yüzde 67 düzeyinde.