14.04.2022 - 14:42 | Son Güncellenme:
Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK), yılın dördüncü toplantısında faiz değişikliğine gitmedi. Peki açıklanan faiz kararıyla ilgili uzmanlar ne diyor?
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan İst. Aydın Üni. Dekan Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Selimler şu ifadeleri kullandı: "Şubat ayındaki metin ile mart ayındaki metin arasında cari işlemler açığı vurgusu vardı. Mart ayındaki metin de benzerlik arz ediyor. Dezenflasyonist süreci nedir enflasyon artış oranındaki yavaşlamadır. Enflasyonun hala artması demek aralık ayında 13.58’di dezenflasyonist sürece girmemiz için aralı kayında enflasyon çekilmelidir. 13.58 2021 Aralık ayı enflasyonu yüksektir. Enflasyon tepe yaptıktan sonra düşüş eğilimine girecek ama biz müdahalelerle bunu bekliyoruz.
ENFLASYON NASIL BİR MÜDAHALE İLE DÜŞER?
Faizde belirlilik olması lazım. Faiz artışı yapılmayacağına yönelik vurgu yapılıyor ancak enflasyon artıyor. KKM 700 milyar TL’yi geçti onun etkisi var ama bunun geri dönüşlerinin uzatılması konusunda yeni önlemler alınmazsa kur etkisiyle enflasyon yükselebilir.
Biz elimizdeki imkanlarla bunu etkilemeliyiz. 8-9 ay sonraki Aralık ayı enflasyonunu 13.58’den daha düşük çıkmasıyla enflasyonun düşmesini sağlamaya çalışıyoruz. Enflasyon yüzde 61’i buldu gidişle yüzde 70’leri de bulacak.
Enflasyon artış eğiliminde bir yavaşlama olacak. Dezenflasyonenflasyonun düşeceği anlamında değil artış oranını azalacağı anlamına gelir."
"KÜRESEL OLARAK BÜTÜN ÜLKELERİN BİR ÇARESİZLİĞİ VAR"
Ekonomi yazarı Sadi Özdemir ise konuyla ilgili şöyle dedi: "Yüzde 5 hedefi bir yıllık bir hedef değil ama metinde değişmesi gerekiyor. Küresel piyasalar normalleşecek orada bizim müdahale şansımız yok bütün dünyada aynı sorun yaşanıyor. ABD petrol ve doğal gaz üreticisi ama ABD’de artıştan dolayı vatandaşlar yüksek enflasyonla karşı karşıya. Küresel olarak bütün ülkelerin bir çaresizliği var.
Biz önümüzdeki sene nisan ayında baz etkisinin ortadan kalkması teorisiyle yıllıkta yüzde 30 enflasyona dönüşü görebiliyoruz. Küresel çapta bütün enflasyonu etkileyen faktörler normalleşirse biraz daha iyileşme görebiliriz. Faizin enflasyona etkisi ancak talep enflasyonunu frenlemesiyle mümkün olabilir."
FAİZ KARARINA İLİŞKİN TCMB'DEN AÇIKLAMA!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
Etkisi sürmekte olan jeopolitik riskler, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel gıda güvenliğindeki belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarını azaltarak devam ettirmektedir.
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin giderek artan olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli olduğunu değerlendirmiştir. Bu çerçevede Kurul, makroihtiyati politika setinin güçlendirilmesine karar vermiştir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmiştir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."