Özallı yılların önde gelen işadamlarından biri olan ve "Rüşvetin belgesi mi olur p...venk" sözü Türk siyasi literatürüne geçen, Engin Civan’a rüşvet verdiği için hapis yatan, kaçtığı ABD’den Af Yasası’ndan sonra dönen müflis
işadamı Selim Edes’in ailesi şimdi Nişantaşı’nda kiralık bir dairede oturuyor.
Selim Edes, inşaat firmalarına danışmanlık hizmeti verirken eşi Semra Edes, Nişantaşı’daki evinden pek çıkmamayı yeğliyor.
"Türkiye’ye döndük ve hayata sıfırdan başladık. Selim, kazandığı her kuruşla yatırım yapan bir işadamıydı. Bu nedenle kenara köşeye para koymamıştık. Her şeyimizi elimizden aldılar. 500 milyon dolarlık servetimiz eridi bitti. Bugün kendimize ait bir evimiz bile yok. Kızımız Elif’in kiralık dairesinde oturuyoruz" diyen Edes, en büyük hatayı Özal ailesiyle yakınlaşmakla yaptıklarını itiraf ediyor.
Semra Edes, "Özallar’la tanıştığımızda gücümüzün zirvesindeydik. ESKA en parlak günlerini yaşıyordu. Selim, Türkiye’nin en hızlı iş çıkaran, en dürüst müteahhitiydi. Başarısı Turgut Özal’ın bile dikkatini çekmişti. Tanışmaları, O’nun daveti üzerine oldu" diyor.
Yine Özal döneminde kamuoyunda "Papatyalar" olarak tanınan Türk Kadınını Tanıtma Vakfı’nda çalışıp, Semra Özal’a yakınlığıyla tepki toplayan Semra Edes bugün ‘papatya’ lafını duymak bile istemiyor.
‘Ailece inzivaya çekildik’Semra Edes işadamlarına ve tabii eşlerine de şu tavsiyede bulunuyor; "Kesinlikle politikacılarla yakınlaşmayın! Uzak durun, hatta tanışmayın! Yoksa bizim durumumuza düşersiniz."
Yaşadıkları zor günlerde en çok çocukları için üzüldüğünü anlatan Edes, "İtibarımız, paramız bitti ama en çok çocuklarımız çekti. Çok kötü günler geçirdik ama bu bizi birbirimize daha çok bağladı. Şimdi ailece inzivaya çekildik" diyor.
Selim sabah 8’de işe gidiyorEşi Selim Edes’in, ABD’de iyi ilişkiler kurduğunu, kendisini mesleğinde geliştirdiğini anlatan Edes, şöyle konuşuyor: "Döndüğümüzde, büyük şirketlerden teklif üzerine teklif geldi. Çok iyi bir mühendis olduğu için, inşaat şirketlerine danışmanlık hizmeti veriyor. Her sabah 8’de kalkıyor, işe gidiyor ve değişik projeler üzerinde çalışıyor. Mesleğinde hâlâ çok başarılı."
Semra Edes eşi Selim Edes için "O döneme ait o kadar fazla bilgiye sahip ki, bir kitap yazsa bugün iktidarda olan, önemli yerleri işgal eden insanları sallar. Ama artık huzur arıyoruz. Kimsenin bizle uğraşmasını istemiyoruz" diyor.
Türk Kadınını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı’ndan hiçbir çıkarları olmadığını iddia eden Edes, şöyle anlatıyor; "Birileri buradaki ilişkileri kendi çıkarı için kullandı. Biz ise saflığımızın kurbanı olduk. Vakıf kamuoyuna hep yanlış tanıtıldı. Artık oradaki ilişkilerimin hiçbiri kalmadı. Papatya lafını duymak bile istemiyorum. Semra Özal’la görüşmüyoruz. Kırgın değilim. Görünce sadece selam veririm."
Selim Edes’in büyük kızı Elif, babası gibi işadamı olmayı değil bambaşka bir alanda kariyer yapmayı hedef seçti: Aşçılık.
Ünlü Fransız aşçılık okulu Cordon Bleu’de
yemek üzerine
eğitim gören Elif, Washington’da Design Cuisine adlı catering firmasında aşçı olarak işe girdi. Beyaz Saray’ın özel yemek davetlerini de düzenleyen şirket, Başkan Bush’un İrlanda Büyükelçiliği için düzenlediği bir öğle yemeğinin organizasyonu için Elif’i görevlendirdi.
Tebrik ettiGeorge W. Bush, Elif’in spesialitesi biberli bonfileyi öyle beğendi ki, aşçısının kim olduğunu araştırdı ve Elif’i yanına çağırıp tebrik etti.
Washington’da kendisi de bir catering firmasına ortak olan Edes, "ABD’de yeme içme kültürü çok yerleşik.
Son yıllarda etnik yemekler moda. Bu nedenle Türk kimliğimin altını özellikle çiziyorum. Türk yemeklerini orada tanıtmak istiyorum."
Yemek okulu açacakElif, kendi icadı somonlu yaprak dolmanın Washington’da büyük sükse yaptığını, baklava, börek ve somonlu dolmaya sipariş üzerine sipariş yağdığını belirtiyor.
Özel tariflerini www.alogurme.com adresli web sitesinde paylaşan Elif Edes’in, ilk hedefi Türkiye’de yemek okulu açmak.
Babasının adı neredeyse rüşvetle özdeşleşen Elif Edes, Türkiye’de hiçbirşeyin rüşvetsiz yürümediği kanısında. Daha önce İstanbul’da bir kafe açan Edes, "Rüşvet vermeden hiçbirşey yapmak mümkün değil. Ben de iş kurdum. Bırakın iş kurmayı ehliyet alırken bile çay parası, çorba parası adı altında birilerine sürekli para ödemek durumundasınız. Aksi halde işiniz yürümüyor" diyor.
Babasının gerçekçi bir insan olduğu için rüşvet verdiğini itiraf ettiğini söyleyen Edes, "Rüşveti Selim Edes keşfetmedi. Rüşvet gerçeğini herkes biliyor" dedi.
Elif Edes, soyadının kendisine zor günler yaşattığını, durduk yerde sırf Edes olduğunu için başına dertler açıldığını anlatıyor; "Son olarak borçlarımı ödemek için annemin hediyesi bir tablomu sattım. Kendisini antikacı olarak tanıtan şahıs, paramı vermedi. Sonra beni polise, canına kast ettiğim iddiasıyla şikayet etti. Edes olduğum için yaptı bunu. Duruşma üzerine duruşma. Sonunda beraaat ettim. Ama para da gitti tablo da."
Edes soyadıyla gurur duyduğunu anlatan Elif, iki kez evlenmesine rağmen soyadını değiştirmediğini, hiçbir zaman da değiştirmeyi düşünmediğini belirtiyor.