28.06.2023 - 15:34 | Son Güncellenme:
Fatma G. Kabasakallı
Petrol fiyatları dalgalı bir dönem geçirdikten sonra gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçen seneye baktığımızda, güçlü dolar olacak diyordum, gerçekten de dolar çok güçlendi. Çünkü FED’in faiz artışı döngüsü başladı, doların güçlenmesi de emtia fiyatlarını aşağıya baskılıyor. Geçen sene marttan bu yana sürekli faiz artıran bir FED vardı ve yüzde 5 – 5.25 bandına oturdu. Bu sene başlarken ise genel görüşüm “Artık tamam, dolar çok güçlendi, yılın ilk yarısında genel olarak ülke büyümeleri yavaş olacak” şeklindeydi. Biz şu an bunu görüyoruz ve yılın ilk yarısında da emtia fiyatlarında bir gerileme olma ihtimali var olacağını düşünüyordum. Şimdi petrole baktığınızda gerçekten de geçen seneki seviyelerin altındayız. Ukrayna savaşı çıktığı anda WTI’da 136 dolarları görmüştük. Şu anda brentte 86 dolarla - 72 dolar bandı söz konusu ve bu bant hala çalışıyor. Nisan ayında OPEC’in 2 milyon varil kısacağını açıkladığı gün, brent petrol bir anda 76 dolardan 86 dolara yükseldi. Suudi Arabistan ve OPEC kesinti yapacağını söylese de bu hareketin çok fazla gücü olmadı. Çünkü global anlamda büyümeler yavaş, çok iyi gitmiyor, ama o bant hala çalışıyor. WTI’da da Amerikan ham petrolünde de 82 dolarla - 68 dolar bandı var. Petrol fiyatını aşağı çeken tarafta en büyük neden bu resesyon kaygıları. Hem Çin hem de Amerika ve Avrupa tarafındaki bu yavaşlama, yani talebin düşmesi söz konusu.
Arzda aslında azalma yok
Bildiğiniz gibi Suudi Arabistan tek başına ayrıca 1 milyon varil ek kesinti yapacağını açıkladı, çünkü diğer üye ülkeler yapamıyor. Ama burada her ne kadar OPEC biz kesinti yapıyoruz dese de, Rusya’nın bu kesintiye ne kadar uyuyor konusu sıkıntı. Rusya’nın petrol ihracatı normal dönemin bile üzerine çıkmış durumda. Daha ucuza satıyor ama Hindistan üzerinden satıyor. Hindistan da geçen seneye göre Avrupa’ya sattığı rafine petrolün yüzde 70 daha fazlasını satıyor. Bu enteresan bir nokta, çünkü Rus petrolünü alıp işleyerek Avrupa Birliği’ne (AB) satıyor. Sonuçta arzda aslında herhangi bir azalma söz konusu değil.
Yani Rusya daha mı belirleyici oldu fiyatlarda?
Şu ana kadarki dönemde Rusya’nın ihracatının düşmemesi petrol fiyatlarının düşüşünde önemli bir etken ama ana ve en büyük etken ülke büyümelerinin yavaşlaması, resesyon endişesi. Üstüne üstlük bu resesyon örneğin Çin’i kapsıyor. Çin geçen sene yüzde 3 ile son 40 yılın en düşük büyümesini gösterdi. PMI’lara yani satın alma yöneticileri endeksine baktığımızda, genel anlamda geçen yılın ikinci yarısından itibaren sanayi tarafında bir gerileme vardı. Servis sektörü genelde iyi ama dört bölgede, Japonya, Asya, Avrupa ve ABD’de yaşandı gerileme. Fakat son birkaç aydır hafif yukarı yönlü bir hareket var. Belirleyici olan ülke büyümelerinin düşük olması. Çin tabi burada önemli bir etken, ayrıca Rusya’nın bu ihracatta çok fazla aşağı gitmemesi de söz konusu. Böyle olunca stoklarda artış meydana geldi. Bir diğer en büyük etken ise, FED’in faiz artışı döngüsü. Böyle olunca güçlü dolar hala bir şekilde devam ediyor, dolar güçlenince de emtia fiyatları aşağı gider.
Peki bu böyle mi gidecek?
Ben ilk yarı böyle gitmesini öngörüyordum, emtia’da bir azalma şeklinde bekliyordum. Örneğin bakır, çinko, alüminyum fiyatları da çok geri geldi. Bu durumun yılın ikinci yarısında yavaş yavaş değişeceğini düşünüyorum. Ülke büyümeleri yavaş yavaş toparlanacak. Yıla Çin’in yüzde 3 büyümesiyle girdik ama bu sene böyle olmayacak. En son Dünya Bankası Çin’in büyüme beklentisini yüzde 5.6’ya yükseltti, IMF’inki ise 5.2. Oysa yılbaşında yüzde 6 beklentiler vardı. Büyük ihtimalle yüzde 5.5 ile 6 arasında bir Çin büyümesi olacak. Çin’deki toparlanmanın büyük ihtimalle yıl sonuna doğru meydana geleceğini bekliyorum. Kanaatim, yılın ikinci yarısından itibaren petrol talebinde bir artış olması. Bu yıl sonuna doğru brent petrol fiyatlarının 85-90 Dolar arası bir yere gidebileceğini düşünüyorum. Sebebi de talebin artması ve talebin daha çok Çin ve Hindistan’dan gelmesi. Hatta talep artışının yüzde 70-80’lere varan bir oranda Hindistan ve Çin’den geleceği düşünülüyor.
Güçlü dolar hegemonyası yumuşuyor
Fiyatlarda yıl sonu, üçüncü çeyrek sonu ve son çeyrek itibariyle, 85-90 Dolar arası yukarı doğru bir hareket bekliyorum. Sebebi de öncelikle FED’in faiz döngüsünün artık sonlanması. FED, 10 toplantı sonrasında ilk defa faizi değiştirmedi, sürekli artırıyordu. Fakat gerçekten şahin bir toplantı oldu, aylardır böyle bir toplantı olmamıştı. Ama orada işi bozan, yıl sonu faiz beklentisinin 5.1 medyandan, 5.6’ya revize edilmesi, o pek beklenmiyordu. Ben, bu işin 5.25-5.50 bandında biteceğini düşünüyordum, sanırım öyle olacak. Bu emtia anlamında, çok fazla bir şeyi değiştirmez. Zaten hafif bir resesyon olması, yılın ikinci yarısı ve üçüncü çeyrek sonu artık yavaş yavaş toparlanma yönünde beklentim vardı. Avrupa Merkez Bankası da şahinliğe devam ediyor, çünkü geç kaldılar, enflasyonları hala yüksek. Parite anlamında ise bize biraz daha etkisi olur. Dolayısıyla FED’in faiz artırmaması güçlü dolar hegemonyasının yavaş yavaş yumuşaması demek. Doların zayıflaması ise emtia için yukarı yönlü hareket anlamına geliyor. Ancak ikinci yarıyla beraber güçlü dolar yaklaşımı biterse, paritenin 1.11’leri kırıp yukarı gitme ihtimali var, yani Euro’nun güçlenme ihtimali söz konusu. Euro güçlenirse de sadece petrolde değil emtia’da da ikinci yarıda yukarı hareket bekliyorum. Büyümelerin de biraz toparlanması ile birlikte zayıflayan dolar nedeniyle, emtia fiyatları yukarı yönlü hareket edebilir. Bununla birlikte, ABD’de aylardır Biden hükümeti stratejik rezervlerinden petrol satıyor. Seçim öncesi benzin fiyatını düşürmeyi amaçlıyordu ki, başarılı da oldu. Şimdi bu noktadan sonra alıma geçecekler. Bu da petrol fiyatını yukarı çekebilecek faktörlerden bir tanesi.
Bizim Türk şirketleri için ne anlama gelir bu değişim?
Bizim reel sektör şirketleri için bu bir fırsat. Hedge anlamında hep şunu söylüyorum, eğer hammadde alıyorlarsa, hem metallerde hem enerjide bu düşük fiyatlardan bir şekilde kendilerini hedge’lemeleri gerekiyor. Dolayısıyla bu durum pozitif bir şey. Bir de fiyat yapısı anlamında önemli bir konu var.
Petrol fiyatlarına baktığınızda, vadeli işlem tarafında, hala bir backwardation dediğimiz “ters piyasa” var. Petrol fiyatlarında, vadeli piyasalarda, spot fiyat 100’se örneğin, ileriki vadelerin daha yüksek olmasını beklersiniz. Oysa şu anda spota yakın vadeler veya spotun fiyatı, aralık ayı vadeden daha yüksek. Şu anda petrol tarafında hala backwardation, bir ters piyasa var. Mesela Amerikan ham petrolünde Temmuz fiyatı 70 dolar, Aralık vadesi ise 69.40 dolar. Aralık vadesi 60 Cent daha ucuz. Birkaç ay evvel aradaki fark çok daha fazlaydı.
Pandemiden çıkınca büyümek isteyince ve petrol ihtiyacı artınca, o anda spotta petrole rağbet oldu, böylece yakın vadelere talep daha çok arttı. Bu durum ise yavaş yavaş kırıldı. Ancak yüzde 1 bile olsa hala ters piyasa var. Spot fiyatına olan rağbet azaldı, zaten bunu fiyatların düşüşünden de görüyoruz. Ama bu bir fırsat da yaratıyor. O zaman Aralık vade daha ucuz. Şirketler burada bir petrol hedge’i yapacaksa, 6 ay sonraki fiyat şu anki spottan daha ucuz, buradaki fırsatı değerlendirebilirler.
Bu ne zaman döner?
Bu yavaş yavaş dönecektir. Önümüzdeki aylarda büyüme endişeleri yavaş yavaş gidecek. Fakat bunun için hala 3-5 ay gibi bir zaman lazım. Büyümeler yavaş yavaş kıvama gelince, burada tekrar petrole talep olacak ve söylediğim 85 doların üstü, 90 Dolar’lara doğru olan fiyat da bence o zaman, büyük ihtimalle son çeyrekte gözükecek. FED’in de faiz döngüsünün bitmesinin yanı sıra, Çin’in ilk defa faiz indirmesi de çok enteresan bir gelişme olsa da kendi ekonomisini teşvik etmek amacıyla faizleri indirdi, bunun da bir etkisi olacak, vergi indirimleri vs de düşünüyor. Bu gelişmeler de beklentilerimle örtüşüyor. Bütün bunları birleştirdiğimizde, petrolün çok daha aşağılara gideceğini düşünmüyorum. Ama ikinci yarıyla beraber biraz daha toparlanma olur. O yüzden özellikle petrolle ilgili bir hammadde alımı varsa 72-70 Dolarlar güzel seviyeler. Mesela bizim plastik endüstrimiz petrol fiyatına bağlı, sonuçta petrol fiyatı artınca oradaki fiyatlar da artıyor. Keza Petkim gibi rafineriler, hedge anlamında da bu bandın alt tarafında hareket edebilirler.
Genel olarak sene sonuna doğru beklediğiniz yaklaşık 10 dolarlık bir fiyat artışı, Türkiye’yi nasıl etkiler?
Bizim havayolları şirketlerimiz, zaten jet fuel hedge’i yapıyorlar, çünkü onların en büyük maliyeti petrol kaynaklı. Her düşüşte yıl içerisinde havayolu veya petrol hammaddesi olan şirketlerin, buna devam edeceklerini düşünüyorum. Zaten şu anda da bunu artırmaları lazım. Mesela Kasım, Aralık aylarında bir alışları varsa, oradaki alışlarını şimdiden hedge edebilirler. Çünkü petrolde çok daha fazla aşağı hareket beklemiyorum.
OPEC ve Suudi Arabistan’ın kesinti kararlarının petrol fiyatında ciddi etkisinin olmaması, OPEC’in piyasalardaki gücünü sorgulatır hale geldi. Bu yönde yorumlar var, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Ben tam öyle olduğunu düşünmüyorum. Hatırlayın petrol devri bitti yorumları da vardı. Bazı istisnalar var, örneğin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) o kesintilerde istisnalardan birisi, diğerleri İran, Libya gibi ülkeler, onlar da kesintiye dahil değiller. 1 milyon ek kesintiyi yapabilecek bir tek Suudi Arabistan’dı o yaptı. Burada önemli olan şu, arz ve talep var. Bu saydığımız şey arz tarafındaki kesinti. Talep zayıf olunca, siz istediğiniz kadar kesintiye gidin, fiyatı yukarı çekemiyorlar. Ama bana göre, ikinci yarıdan sonra, hatta 2024’ün başıyla beraber, bu büyümeler artacak, orası kesin, şu anda bu döneme girdik. Fakat sert bir resesyon olacağını düşünmüyorum, yumuşak bir iniş olacak. O zaman da talep tarafı artacağından petrol ihtiyacı olacak. İşte o zaman OPEC’in yaptığı kesinti özellikle fiyatlama anlamında daha efektif bir hale gelecek.
Rusya’nın ihracatı azalır
Peki AB’nin Rusya’dan petrol ürünlerine getirilen ambargo ve petrolde tavan fiyat gibi kararlarının petrol fiyatları üzerinde etkisi oluyor mu?
Bu kararların amacı Rusya’yı kırmaktı, şu ana kadar Rusya’yı kıramadılar. Fakat bu böyle gitmez. Çünkü, kısa vadede Rusya şu anda etkilenmemiş gibi gözükse de benim tahminim 2-3 senelik bir zamana baktığımızda Rusya bundan mutlaka etkilenecek. Çünkü AB zaten LNG kısmında bu seneyi iyi idare etti, stoklar iyiydi, hava ılık geçti, seneye de fena girmiyor. Yenilenebilir enerji yatırımları çok arttı, bir şekilde Rusya’ya bağımlılıktan kurtulmaya çalışıyorlar. Bu Rusya etkisi, önümüzdeki dönemde daha azalacaktır, dolayısıyla Rusya’nın ihracatının azalacağını düşünüyorum.