EkonomiKüresel ısınma kendini hatırlattı

Küresel ısınma kendini hatırlattı

14.01.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:

Tam da iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğuna inanan Trump’ın Beyaz Saray’a taşınmaya hazırlandığı sırada geçen hafta ABD’de meydana gelen ölümcül orman yangınları, bize küresel ısınmanın ulaştığı boyutun ne kadar alarm verici olduğunu tekrar hatırlattı.

Küresel ısınma kendini hatırlattı

Servet Yıldırım - Orman yangınları için doğru hava ve iklim koşulu, yanmaya müsait yakıt ve bir de kıvılcım gerekiyor. İşte küresel ısınma felaketlerin bu aşamasında devreye giriyor. Artan sıcaklıklar yangına elverişli koşullar yaratıp, yangın mevsimini uzatıyor. Toprağın nemini azaltıyor. Ormanlardaki organik maddelerin ve tüm bitki örtüsünün daha kuru ve yanmaya uygun hale gelmesini sağlıyor. Kuru ve ölü bitkiler ise yangını hızlandıracak malzemeyi sağlıyor. Gerisi bir kıvılcıma kalıyor. Kıvılcımların yüzde 80’den fazlasına ise insanlar neden oluyor. Ama kıvılcım çakılıp yangın başladıktan sonra artan sıcaklıklar ve kuru hava koşulları nedeniyle yangını söndürmek zorlaşıyor; yangın süreleri uzuyor, yangından etkilenen alanlar genişliyor. Yangın normalde olması gerekenden daha geniş alanları kaplıyor.

Haberin Devamı

Geçen hafta ABD’de de yaşananlar da buydu. Güney Kaliforniya’da aylardır kuru hava koşulları hüküm sürüyordu, hatta yağmur mevsiminde bile hava kuruydu. Aşırı kuru hava koşulları güçlü rüzgarlarla birleşince Los Angeles’ta yangınları tetikledi. Böylesi ölümcül yangınlar yakın zamanda Türkiye, Brezilya, Avustralya, Yeni Zelanda, Portekiz ve Sibirya’da da yaşandı. Küresel ısınma sürdükçe bu listeye her yıl yeni ülkeler eklenecektir.

Dünya bir kısır döngüye girdi. Küresel ısınma arttıkça orman yangınları artıyor. Orman yangınları arttıkça da küresel ısınma artıyor. Eğer gelecek 20 yılda küresel ısınmanın boyutu, sanayi devrimi öncesi dönemdeki, yani 1800’lerin başındaki ortalama sıcaklık derecesine göre 1,5 °C derecelik bir artışta frenlenemezse iklim krizi artık geri dönüşü olmayan bir sürece girecek. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kasım ayında Bakü’deki İklim Zirvesi’nde “Küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak için son geri sayımdayız ve zaman bizim lehimize değil” diyerek ülkeleri adım atmaları için uyarmıştı. Ancak iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğuna inanan Trump’ın geri dönüşü, iklim mücadelesinin geleceğini ciddi bir belirsizliğe soktu. Bu ayın 20’sinde ABD’nin başkanlığını devralacak olan Trump, geçmiş başkanlığı döneminde önüne gelen çevre dostu tüm kararları geri çevirmiş ve Paris İklim anlaşmasından çekilme kararı almıştı. Hem seçim öncesi hem de seçim sonrası yaptığı açıklamalarda önümüzdeki dönemde de benzer adımlarının atacağının sinyalini vermiş; yeşil enerji yerine iklim değişikliğinin sorumlularından petrol ve gaz sektörüne yatırımların önünü açacağını söylemişti. Yapılan kaba hesaplamalara göre Trump’ın izleyeceği politikalar sonucu 2030 yılına kadar atmosferde fazladan 4 milyar tonluk sera gazı emisyonu bekleniyor.

Haberin Devamı

Küresel sıcaklığın rekor seviyeye ulaştığı ve çok sayıda iklim değişikliği kaynaklı hava olaylarının yaşandığı bir dönemde daha somut ve güçlü adımlar atılması beklenirken ABD’nin katkısının yok olması dramatik bir gelişme olacaktır. ABD’nin varlığı iklim değişikliğine karşı verilen küresel cevabın gücü ve sürekliği açısında önemlidir. ABD’nin içinde yer almadığı bir küresel iklim mücadelesinin başarı şansı yoktur.

Yazarlar