Ekonomi'Kriz kahini' Roubini'den Türkiye yorumu

'Kriz kahini' Roubini'den Türkiye yorumu

02.12.2019 - 11:36 | Son Güncellenme:

Dünyaca ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Türkiye ekonomisinin, geçen yılın ikinci yarısında döviz krizi ve finansal baskılar sonucu meydana gelen durgunluk döneminden çıktığını belirterek, “İhracatın daha rekabetçi olmasıyla cari açık düştü. Türkiye'de ekonomik büyüme pozitif seyredecek ve önümüzdeki yıl için büyüme yüzde 3 civarında olacak.” dedi. 

Kriz kahini Roubiniden Türkiye yorumu

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları  Derneği (TÜSİAD) iş birliğiyle gerçekleştirilen 28. Kalite Kongresi kapsamında  Türkiye'de bulunan Roubini, AA muhabirine küresel piyasalar ve Türkiye  ekonomisine ilişkin yaptığı değerlendirmede, ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret  ve teknolojik gerilimler, sert Brexit ihtimali ve Orta Doğu'daki jeopolitik  risklerin artmasından dolayı merkez bankaları tarafından gevşetilen para  politikalarının küresel finansal durumu hafiflettiğini ve küresel durgunluk  riskini azalttığını belirtti.

Haberin Devamı

Roubini, ABD ve İran arasında petrol fiyatlarını artırabilecek bir  gerginliğin şimdilik söz konusu olmadığını ifade etti.

Küresel büyümeyi vasat seviyede yani yüzde 3 civarında tutmak için  gereken temel sorunların iyileşmesinde bir değişiklik görülmediğini dile getiren  Roubini, piyasaların gelecekteki genişleme ve deflasyon konusunda daha iyimser  hale geldiğini kaydetti.

Roubini, Çin, Avrupa, Japonya ve gelişmekte olan ülke ekonomilerden  gelen verilerin, finansal piyasaların gelişimine dair iyimser hava ile tutarlı  gözükmediğini ve gelecek dört ay içinde küresel büyümenin önemli bir ivme  kazanmayacağını söyledi.

Yavaş bir küresel ekonomik büyümenin vasat bir durgunluğunda  kalınacağını belirten Roubini, "Pek çok merkez bankası yapabileceklerinin  sınırına ulaşıyor. Kasabadaki tek oyuncu olmadıklarını ifade ediyorlar. Eğer bir  zayıflık varsa, mali otoritenin büyümeyi teşvik edici şekilde harekete geçmesi  gerekiyor. Dünyadaki pek çok ülkede milli gelirlerinin üzerinde kamu borcu var.  Bu nedenle çok fazla mali alana sahip değiller." diye konuştu.

Haberin Devamı

"AVRUPA'DA POTANSİYEL BÜYÜME DÜŞÜK"

Nouriel Roubini, Avrupa'nın birçok ülkesinde halen vergi oranlarının  yüksek olduğunu, Almanya ve Hollanda'nın, mali teşvikler yapmak istemediğini  belirtti.

Eski Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı, Avrupa Merkez Bankası (ECB)  Başkanı Christine Lagarde'ın mali politikayı, ekonomik gelişim ve talep için  yönlendirici olarak kullanmasına rağmen, gelecek 12 ay içerisinde mali  politikanın sadece ılımlı bir genişleme göstereceğini ifade eden Roubini,  gelişmiş ülke merkez bankalarının gidebileceklerinin sınırına ulaşsalar bile,  daha fazlasını yapmaya zorlanacağına işaret etti.

Roubini, Avrupa ekonomisine ilişkin şunları kaydetti:

"Avrupa'da, zayıf olan ekonomik faaliyetler mevcut. ABD ve Çin  arasında olan ticaret riski ve gelişmekte olan piyasaların yavaşlaması nedeniyle,  hali hazırda bir üretim durgunluğu var. Sert Brexit riskinden dolayı Almanya  potansiyel durgunluğun sınırındaydı, son anda kaçınabildi. Avro Bölgesi'ndeki  problemler sadece bunlar ile sınırlı değil. Avrupa'da yaşlanan bir nüfus var.  Yavaş bir reform süreci var. Bu nedenle potansiyel büyüme düşük. Asya ve Çin'de  talep azalmasından dolayı otomobil sektörünün zayıf olması durumu var. Yeni  emisyon standartları da otomotiv talebini ve üretimini etkiledi."

Haberin Devamı

"GELECEK YIL ÇİN EKONOMİSİNDE DÜŞÜŞ YAŞANABİLİR"

Roubini, ABD'nin, Avrupa'nın otomobil ihracatına tarife getireceğini  belirterek, "Avrupa'daki en büyük dört ekonomiyi ele alırsak, Almanya, Fransa,  İtalya ve İspanya'da süren halen politik ve ekonomik belirsizlikler olduğunu  görebiliriz. Avro Bölgesi'nin sadece yüzde 1 oranında büyüdüğü bir dünyada  yaşıyoruz. Potansiyel olarak bu yıl gelecek yıldan daha iyi geçmeyecek." dedi.

ABD ve Çin arasındaki "Faz 1" anlaşması ile ticaret anlaşmazlıklarının  durmasının küresel piyasaları iyileştirdiğini ifade eden Roubini, gümrük  vergilerinin düşeceğini, bu gelişmenin de piyasadaki ticari duyarlılık ve küresel  ekonomideki mütevazı iyileşme için olumlu olacağını dile getirdi.

Haberin Devamı

Roubini, ticaret savaşlarından bağımsız olarak gelecek yıl Çin  ekonomisinde bir düşüş yaşanabileceğini ve büyümesinin büyük olasılıkla yüzde  6'nın hemen altında gerçekleşebileceği tahmininde bulundu.

"ARTAN FİNANSAL SAVUNMASIZLIKLAR BİR KRİZİ DAHA TETİKLEYECEK"

Kriz kahini olarak bilinen Roubini, ABD ile Çin arasında ayrışma  yaşanacağına dikkati çekerek, "Bence teknoloji savaşı gerçekleşecek ve bu savaş  geleceğin endüstrisi ile ilgili olacak." dedi.

İki ülke arasındaki ayrışmanın, küresel tedarik zincirlerinin  parçalanmasının teknolojiden üretime kadar pek çok alanda ABD ve Çin arasında  soğuk savaş riskini tehlikeli bir şekilde artırdığına işaret eden Roubini,  aradaki soğukluğun tam olarak yok edilemediğinin altını çizdi.

Roubini, küresel ekonomide durgunluk, finansal veya bankacılık krizi  beklemediğini ifade etti.

ABD'nin Çin ile İran arasındaki ilişkilerde ve Brexit süreçlerinde  risklerin azalmasıyla merkez banklarının politikalarında gevşeme yaşandığını  belirten Roubini, "Finansal bir şok yaşanırsa kredi dağılımı artar ve bu finansal  krizlere karşın bir güç oluşturur. Bir kriz olacaksa da onu şu an için söylemek  zor. Ancak finansal savunmasızlıklar artıyor. Bunlar özel ve kamu borçlarıdır.  Nihayetinde bir krizi daha tetikleyeceklerdir." değerlendirmesini yaptı.

Haberin Devamı

"TÜRKİYE GELECEK YIL YÜZDE 3 CİVARINDA BÜYÜYEBİLİR"

Nouriel Roubini, Türkiye ekonomisinin, 2018 yılının ikinci yarısındadöviz krizi ve finansal baskılar sonucu meydana gelen durgunluk döneminden  çıktığını ve Türkiye'nin ihracatının daha rekabetçi olmasıyla cari açığın  düştüğünü belirtti.

Türkiye'de ekonomik büyümenin pozitif seyredeceğini ve gelecek yıl  için büyümenin yüzde 3 civarında olacağını tahmin eden Roubini, bunun dış talebe  bağlı bir durum olduğunu söyledi.

Roubini, politik teşviklerle elde edilen kazanımların sürdürülebilir  olmadığını dile getirdi.

Faiz oranlarının enflasyona kıyasla çok fazla ve hızlı bir şekilde  düşürüldüğünü söyleyen Roubini, "Cari işlemler dengesindeki iyileşme yapısal  değil. Durgunluk nedeniyle, para politikası çok yakında gevşek hale gelebilir.  Enflasyon düşüyor, ancak faiz oranlarının hızlı düşmesi para biriminde şokların  yaşanmasına sebep olabilir. Potansiyel büyümeyi artırmak için yapısal reformlar  gerçekleşmeli. Bu yapılmazsa şoklar tekrarlanabilir, ekonomi sağlam şekilde  iyileşemez." değerlendirmesinde bulundu.

Roubini, resmi maliye politikasının, devlet bankalarının ve diğer  kredi kurumlarının iç talebi artırmanın bir yolu olarak kullanılmasının riskli  olabileceğini sözlerine ekledi.