25.06.2021 - 12:22 | Son Güncellenme:
DHA
Kamu kurumunda çalışan M.Ö., ihtiyaç kredisini ödeyemeyince banka tarafından icra takibi başlatıldı ve sözleşmeden doğan takas mahsup hakkı öne sürülerek, maaşından 4'te 1 oranında kesinti yapıldı. M.Ö., avukatı Fırat Bilici aracılığıyla Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Dilekçede, icra takibinin sonucu beklenmeden maaşa el koyulmasının, hukuk devleti ilkelerini zedeleyici olduğu ve bankanın hakkını hukuki yollara başvurmadan zorla aldığı ileri sürüldü. Tüketici Hakem Heyeti ise bankayı haklı bularak, itirazı reddetti.
ÖNCE BANKA HAKLI BULUNDU
Avukat Bilici, bunun üzerine 'İcra İflas Kanunu’nun ilgili maddeleri ve Yargıtay 11’inci Hukuk Dairesi’nin daha önce bu tür uyuşmazlıklara ilişkin kararlarına atıfta bulunarak, Ankara Batı 1’inci Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı. Bilici, dava dilekçesinde, müvekkilinin onayı olmadan bankanın, maaşın 4'te 1'ine el koyduğuna dikkat çekti. Bankanın, sözleşme imzalarken müvekkiline maddeleri yeteri kadar anlatmadığı, kredi sözleşmesinin ilgili hükümlerinin bu nedenle iptal edilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Hukuk Dairesi'nin benzer davada verdiği kararı örnek göstererek, davayı reddetti. Kararla bankanın ilgili sözleşmeden doğan takas mahsup hakkını kullanmasının yasal olduğuna hükmedildi.
AYNI MAHKEME BU KEZ TÜKETİCİYİ HAKLI BULDU
Avukat Bilici, davanın reddedilmesi üzerine, 'Türk Borçlar Kanunu’nun takas hükümlerini düzenleyen ve 'alacaklının rızasıyla takas edilebilir alacaklar' başlıklı 143’üncü maddesi ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarını gerekçe göstererek, karara tekrar itiraz etti. Bu kez davayı kabul eden mahkeme, yargılama sonucunda, önceden imzalanan sözleşmeyle bankaya böyle bir yetkinin verilmesinin 'İcra İflas Kanunu'na aykırı olacağı ve hak arama yollarına güveni sarsacağı gerekçesiyle tüketiciyi haklı buldu. Mahkeme kararında, kesilen paranın iadesi ile Tüketici Hakem Heyeti kararının iptaline karar verildi.
'ÇOK MAĞDUR VAR'
DHA'ya konuşan avukat Fırat Bilici, icra yetkisinin sadece icra dairelerine ait olduğunu belirterek, "Bu şekilde birçok kişi mağdur ediliyor. Tüketici Hakem Heyeti düzgün bir inceleme yapmadan itirazımızı reddetti. Biz ret kararının iptali için mahkemeye gittik. Mahkeme, bazı Bölge Adliye Mahkemesi ve yerel mahkeme kararlarını örnek göstererek davayı kabul etmedi. Bunun üzerine biz Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020’de bu konuda aldığı bir kararı mahkemeye sunarak, itiraz ettik. Mahkeme bu kez itirazımızı haklı bularak yeniden yargılama kararı verdi. Yargılama sonunda da haksız bir şekilde yapılan kesintinin iadesine karar verildi. Yerel mahkemenin verdiği kararlarla mağdur edilen tüketiciler, bu işin peşine düşerlerse haklarına kavuşurlar" dedi.